Derviş neden aday olmuyor?

Önce Baykalın rüşvet iddiaları, ardından CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Cafer Dursunun Baykalı zor durumda bırakan yorumları...29 Ocakta toplanacak olağanüstü kurultaya kadar tansiyon daha da yükselecek gibi gözüküyor.Deniz Baykala muhalif bazı milletvekilleri, Mustafa Sarıgüle de soğuk bakınca üçüncü yol arayışı başlamış oldu. Kulislerde Kemal Derviş ve Zülfü Livaneli isimleri konuşuluyor. Olmazsa, 2005 sonbaharındaki kurultaya kadar "bir büyük" ya da "abi" formülü üzerinde tartışılıyor.Elbette yeni isimler gündeme getirilecek, yeni gruplar oluşacak ama gözüken o ki, kurultaydan çıkan sonuç ne olursa olsun CHPde istikrarı yakalamak beklentilerin üzerinde zor olacak.Peki, CHPnin bunca çalkantıdan sonra nasıl bir genel başkana ihtiyacı var?Türk siyasetine yön veren tüm yazarlar iki gündür köşelerinde CHPyi ve Baykalı işliyor. Çoğunluk partide değişimi savunuyor ve sosyal demokratların artık yeni bir stratejiyle hareket etmelerini istiyor.* * * Ben de bu yorumlara katılıyorum.O yüzden "abi", "emanet" genel başkanların partiyi daha küçülteceğine inandığımdan; "güçlü" ve "geleceği yönetebilecek" bir isim üzerinde uzlaşılması gerektiğini düşünüyorum.Birkaç gündür İzmirin önde gelen isimleriyle görüşüyorum.Edindiğim genel izlenim şöyle..."Baykal çok önce görevini bırakması gerekiyordu. Ancak CHPnin Sarıgülle de iyi bir noktaya gideceğine inanmıyoruz..."Kemal Dervişi CHPnin başında görmek isteyenlerin sayısı hiç de az değil.İzmirde en fazla sorulan soru şu:"Kamuoyu desteğine rağmen neden Kemal Derviş liderliğe soyunmuyor?"* * * Ben Kemal Derviş ve Derviş gibi düşünenlerin siyasette geri planda kalmak istemelerini çok iyi anlıyorum. Türk siyaseti bugüne kadar iyi yetişmiş, nitelikli, vizyoner, uluslararası ilişkileri kuvvetli, öngörüleri yüksek, geleceği yönetebilen bütün kadroları tasfiye etmiştir. Bu insanları olmadık suçlamalarla, ayak oyunlarıyla yok etmişlerdir.Böyle olunca ülkeyi yöneten siyasi kadroların niteliği, kaliteleri tartışılır hale gelmiştir.3 Kasım gerçekte Türk halkının eskimiş, statükocu ve ülkesinden çok kendisini düşünen siyasileri tasfiye sürecinin başlangıcıdır.Ne yazık ki; Kemal Dervişin siyaset yapabileceği, bir takım oyunu oynayacağı kadrolar bugün CHPde mevcut değildir.Çünkü bu kadrolar partinin değil, Baykalın kadrolarıdır.Dervişin çekincesi de buradadır.* * * Ama Derviş ve birlikte hareket ettikleri kadrolar, ortak bir strateji üzerinde uzlaşamazlarsa, tarihi bir fırsat da kaçırılmış olacaktır.29 Ocak, "Baykal ile devam mı, tamam mı?" oylamasından daha çok CHPnin geleceğinin oylanmasıdır.Belki de geçmişte olduğu gibi yeni liderler böyle kriz ortamlarında çıkarlar.Yaşayıp göreceğiz. dsipahi@milliyet.com.tr CHPde iddiaların arkası bitmek bilmiyor.