Ege Dünyanın sonu değil

Dünyanın sonu değil

26.02.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gürsel Aksel Stadı’ndaki ikinci randevusunda Gaziantep FK’ya karşı önde götürdüğü maçın uzatmalarında yediği golle sahadan 1 puanla ayrılan Göztepe, taraftarının hevesini kursağında bıraktı. Kaçırdıkları net gollerle galibiyeti ıskalayan sarı kırmızılıları değerlendiren yazarlarımız, “Böylesine zorlu bir ligde fırsatları iyi değerlendirmek gerekiyor. Fikstür şansı devam ediyor. Hedefe odaklanılmalı” dedi

Dünyanın sonu değil

Dünyanın sonu değil

Haberin Devamı

Bülent Buda: Oyunun bitiminde tüm istatistiksel veriler eşit. Hatta konuk Antep’in atak sayısı Göztepe’den fazla. Orta alanı hızla geçip kale önünde bitiveren, vazgeçmeyen, yarışan dikine gole dönük seyir keyfi yüksek bir oyun sergiledi iki tarafta. Ürettiğiniz gol pozisyonlarını ağlarla buluşturup farkı açıp karşı tarafın direncini, isteğini kırmak gerekiyor bu tür maçlarda. Jerome’un oyuna katılımı cuk oturdu. Kamil, etkisiz gibi görünüyor ama savunmacıları da yoruyor. Zinde, güçlü bir Jerome’nun oyuna katılımı ile nefis bir kafa vuruşu, öne geçme dakikası harika. Ardından dakika 82’de Antep savunmada eksik. Serdar o bitirici koşularından birini daha yapıyor, Halil topu tam ona göre önüne indiriyor. Serdar, Günay’ı aşamıyor. İşte orada o anda fark iki olabilse rakip haliyle çökecek, vazgeçecek. Bizler çoğu zaman işimize gelen yorumları yapıyoruz. Şöyle de düşünebiliriz. Peki ya tersi olsaydı. Antep ürettiği pozisyonlarda tek golle değilde daha fazlasıyla geçseydi. Yine de üzüntü şurada. Golü uzatmalarda yiyorsunuz ve golün geldiği bölgede o anda Göztepe savunmasında oyuncu paylaşımında sorunlar vardı. Bazen böyle oluyor. Kafaya takmamak lazım.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Göztepe evinde oynadığı Gaziantep Futbol Kulübü maçı, futbol açısından büyük keyif alınan bir müsabakaydı. Son düdüğe kadar süren yüksek bir tempo vardı. Göztepe tam “3 puanı aldım” dediği anda 90+1’de Gaziantep’in kullandığı duran topta adam ve alan paylaşımındaki hata ve de anlık dikkatsizlik sonucu yediği golle berabere kaldı.

Maçın birinci yarısında Gaziantep, 44 numaralı yetenekli oyuncusu Maxim’in liderliğinde iyi pas oyunu yaptı. Sağ bek Oğuz’un yağtığı bindirmeler ile tehlikeler yarattı. Evet Gaziantep oyuna hakimdi ancak bu yarıda Serdar 2, Napoleoni’nin kaçırdığı 3 net gol pozisyonu vardı. İkinci yarıda uyumlu ve enerjisi yüksek bildiğimiz Göztepe sahadaydı. Oyunun da hakimiydi. Orta alanda kısa paslarla oyun kurdu. Dengeli oyun, hırs ve en önemlisi becerili oyuncular devreye girince üst üste akınlar geliştirdi. Jerome’nin golüyle öne geçti.

Haberin Devamı

Göztepe’de, rakip defansın arkasına ve boş alana doğru oynadığı topları hızlı oyuncuları Halil ve Serdar Gürler ile buluşturmayı maç boyunca planladı. Serdar Gürler de kaliteli, skoru değiştirme özelliği olan ve defans arkasına yaptığı müthiş koşularla pozisyonlar bulan bir oyuncu. Bu maçta da bu özelliğini kullandı. Ancak kaleci Günay’la karşı karşıya kaldığı 3 net pozisyonda final vuruşlarındaki başarısızlığı, şanssızlığı ve Günay’ın da kurtarışlarıyla değerlendiremedi. Hele 82. dakikada 1-0 öndeyken Halil’in harika pasında topu kaleci Günay’a teslim etmesi ve sonrasında futboldaki, “Atamayana atarlar” kuralı gerçekleşti. Göztepe yukarıda bahsettiğim golü kalesinde gördü.

Burada amacım, alınamayan galibiyeti Serdar’ın kaçırdığı gollere bağlamak değil. Aslında önceden kurgulanan Göztepe’nin oyun planı sahada da harfiyen uygulandı. İlhan Hoca, Gaziantep’in defansındaki hataları tespit edip, oyun şeklini de buna göre organize etmiştir. Her şey istediği gibi gitmişti. Ancak olmadı. Bence büyük yetenek Serdar Gürler, takımına çok goller kazandıracaktır. Stadyumu dolduran müthiş seyircisinin de coşkulu, enerjik ve iyi futbol oynayan Göztepe, kazanmayı hak ettiği maçta berabere kaldı ve emeklerine yazık oldu..

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Göztepe karşılaşmada, Antep ile eşit bir şekilde mücadele ortaya koydu. Bu mücadelede Halil ve özellikle Serdar’ın etkisiz olduğunu vurgulamalıyız. Bence İlhan Palut, Serdar’ı oyundan almalıydı. Kafa olarak o mücadeleyi oynamadı. Alpaslan savunmada inanılmaz işler yaptı. Yerden ve havadan atılan toplarda günün en etkili ismiydi. Napoleoni, orta alan ve forvet arasındaki bağı çok iyi kurdu. Göztepe’yi takım olarak düşündüğümüz zaman ise her zaman oynadığı etkin futboldan uzaktı. Rakibine fazla fırsat tanıdı. Beto, önemli pozisyonlarda kalitesini konuşturdu. Önemli nokta, aldıkları puandı. Fakat, son haftalardaki performanstan uzak oldukları açıktı. En büyük avantajları, içeride oynayacakları karşılaşma sayısının dışarıdan fazla oluşu. Bunu leh,ne çevirmeleri gerekir. Ayrıca, karşılaşma öncesi Göztepe’nin simgelerinden olan Sergen Hasçetin’in taraftarların tezahüratları eşliğinde topu ağlara yollaması müthiş bir hareketti. Bize bir kez daha sevgiyi paylaşmak için engel olmadığını gösterdiler.

Haberin Devamı

Dünyanın sonu değil

Kahredici suskunluk

Bülent Buda: ”Çok üzücü bir durumdayız. Buraya biz futbolcular getirdik. Buradan çıkarma sorunu toparlama aşama sorumluluğu da bizim” diyor Mustafa Yumlu maç sonrası. Ve devam ediyor, “Önümüzde çok önemli bir Malatya maçı var. O maçı kazanarak çıkışa geçme zorunluluğumuz var. Bunun için de taraftarımızın desteğine gereksinmemiz var. O desteği bizden esirgemeyeceklerini umuyoruz”. Evet bir yenilgi daha. Kahredici. Sinir bozucu bir suskunluk ile üretimin kısır döngüsünden geçiyorlar. Çok basit, kolay goller yiyorlar. Ürettikleri kısıtlı gol pozisyonlarDA da ne yazık ki ağlarla buluşturma becerisini gösteremiyorlar. Sakatlıklar, alandaki seçenek sorununun geçerli nedenlerinden biri elbette. Ama şunu da vurgulamalıyız ki, takım sekiz haftadır yalpalıyor. Halk arasında bir söylem vardır, “Fazla traş cildi bozar”. Yorumlarımız da bazen bu söyleme dönüşüyor. O zaman kısa keselim. Denizli, kazanmaya başlamalı. Onu başaramazlarsa da durum tatsız.

Fatih Tanfer: Denizlispor, Kasımpaşa deplasmanında 2-0 mağlup oldu. Bu maçta öne geçen olay, Kasımpaşa eski Sportif Direktörü Nursal Bilgin’in maç oynanırken geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetmesiydi. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Denizlispor, aldığı bu mağlubiyetle ligde sıkıntılı bir duruma girdi. Takım halinde üretken değillerdi. Yaratıcılık sıkıntısı vardı. Sezon başında süratli ve enerjik futbolunu büyük mutlulukla izlediğimiz Denizlispor’un bu düşük temposu maalesef kendisine yakışmıyor. Bu maçta da gördük ki takım boyu uzadı ve hücum aksiyonlarını olumsuz etkiledi. Yukarıda da belirttiğim gibi Denizlispor’un mutluluk veren futbolunda kanatları çok iyi kullanır ve hızlı hücum yapılırdı. Umarım Denizlispor, sekiz haftalık galibiyet hasretini dindirir ve Teknik Direktör Bülent Uygun ile sorunları tespit edip çözümleri de bulur. Kalan 11 maçın altısı içeride olması avantajdır. 

Mehmet Demirtaş: Öncelikle, bu karşılaşma sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Nursal Bilgin’e Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Denizlispor’a gelince, ligin son basamaklarında yer alan takımlara kaybettiği puanlarla onlara ışık olmaya devam ediyor. Her geçen hafta tehlike çanları daha yakından çalmaya başlıyor. Teknik direktör değişikliğinin ardından, genelde gördüğümüz oyuncuların iyi bir reaksiyon vermesidir. Ancak Denizli’de bunu göremedik. Anlaşılan saha içiyle yönetim arası bir sıkıntı var. Denizli, Süper Lig’i sonuna kadar hak eden bir takım. Yükseldiği gibi alçalmaması için kritik virajlara girdik.