Güldürün yüzümüzü

Bülent Buda: Beto kötü günlerden geçiyor. Önündeki savunma da öyle. Ama Alpaslan’ın fantastik kafa vuruşu 6 golün en iyisiydi. Takımda dönüşümlü 9 numaralar, gole ya da gollere katkı vermemekte direniyorlar. Hücumcular, çalışkan, iyi niyetli oyuncular ama Serdar Gürler’in dışındakiler, terlese de yaratamıyorlar. Kaygılanmaya başlamıştık. Salgın dönüşü siftah ne zaman diye. Neyse ki 1 puan da olsa yetinmeyi bilenler için siftah yapıldı en azından. Ligin bitiminde bu 1 puanın değeri daha derinden duyumsanacak bence. Alanya iyi takım gibi görünüyor ama al Efecan’la Cisse’yi dışarı, kral çıplak. Niye bizim buralara da bir Cisse gelemiyor bir türlü? Gelenler çalışkan, ter akıtan çocuklar ama skora da katkı bekleniyor elbette. Bizde futbolun yöneticiliği zor. Yorumculuğu kolay. Sırtımızda yumurta küfesi yok. Dilediğimizce sallıyoruz.
Fatih Tanfer: Göztepe’nin, rakibi Alanyaspor karşısında hemen oyunun başında 1-0 mağlup duruma düşmesine rağmen verdiği tepki harikaydı. Sahada ne yapması gerektiğini bilen, yüksek tempoda oynayan, maçın bütününde müthiş efor gösteren bir Göztepe vardı.
- Oyun anlamında büyük avantajı top kendilerinde iken başta Serdar Gürler olmak üzere hücum oyuncularının bek ve stoper aralarına yaptıkları koşuları çok etkiliydi. Takım halinde üretken bir maç çıkardılar. Sebebi, hızlı ve çabuk hücum etme isteğiydi.
- Kabul etmek gerekir ki Alanyaspor, Süper Lig’in en hızlı hücum yapan takımlarından birisi. Bu maçta 2 asist yapan ve 1 gol atan hızlı ve yaratıcı Efecan ile yüksek gol sezgisi yanında pozisyon alma becerisi üst düzeyde olan Cisse iyi bir ortaklık yapıp 3 gol buldular. 3-2 galipken 1 şutları direkten döndü. 3 defa öne geçtiler ancak Göztepe’nin, maçın hiçbir anında oyundan düşmeyen sağlam bir takım karakteri vardı ve son düdüğe kadar devam etti. Bu nedenle maçı kazanamadılar.
- İlhan Palut’un maç içindeki doğru müdahaleleri oyunu pozitif etkiledi. Taktiksel açıdan da doğru işler yaptı. Takımın iyi çalıştığı belli. Kondisyonu üst düzeydeydi. (Örneğin Berkan Emir, uzatma dakikalarında rakibin solundan atıp sağından geçiyor. Gassama, zaten çok güçlü. Alpaslan, fiziksel açıdan kuvvetli.) Takım halinde hepsi güçlüydü ve bireysel kalitelerini de sahaya yansıttılar. Cesur bir oyun planını uyguladılar. Göztepe, istekli oyununa rağmen 3 puanı alamadı ancak maç boyunca enerjisi yüksek, doğru organizasyon ile güçlü bir oyun anlayışı vardı. Bence izlenmekten heyecan duyulan bir takımdı.
Mehmet Demirtaş: Göztepe, pandeminin ardından çıktığı 2 mücadeleden sonra Alanyaspor karşısında daha hazır bir görüntü verdi. Dönem dönem defansif zaafları olsa da hücum aksiyonlarında oldukça verimliydiler. Serdar çalıştı, Tripic ataklara kanatlardan destek verdi. Alpaslan yine çok hareketliydi. Berkan da sezon boyunca belki de en verimli maçlarında birisini çıkardı. Mossoro ise basit pas hatalarıyla kötü bir görüntüdeydi. Bence ilk 11’de Castro onun yerinde olmalıydı. Göztepe savunması, yenilen 3 golde de bireysel hatalar yaptı. Efecan-Cisse ikilisi sarı kırmızılı defansı çok zorladı. Göztepe, özellikle evinde geriye düştüğü mücadelelerde skorboardu lehine çevirip puanı alamıyordu. Bu mücadelede verdikleri reaksiyonlarla 3 kez mağlup konuma gelmelerine rağmen 3 golü rakip kaleye yollama başarısı göstererek değerli 1 puanı hanesine yazdırdı. İlk 11’de sahada görev alan Soner ve Borges ikilisi, rakiplerini karşılamada biraz pasif kaldılar. Bu ikiliden bir tanesi daha sert bir oyun tarzına sahip olsaydı orta alan daha sağlam olabilirdi. Göztepe 90 dakika boyunca iyi mücadele etti. Yazımın finalinde sarı kırmızılı ekibin oyuncularına birkaç söz söylemek istiyorum. Siz, tıpkı Alanyaspor karşısındaki gibi pes etmeyin, maçı bırakmayın, mücadelenizi hep gösterin. Puan ve puanlar böyle kazanılıyor.