Her zaman MÜSİAD’ın bir neferi olacağım

ONUR ÇAKIR - MÜSİAD İzmir Şubesi Başkanı Bilal Saygılı, bugün yapılan genel kurulda başkanlık için yarışmıyor. 2019-2023 döneminde herkesi kucakladığını, “Koltuktan güç alan değil koltuğa güç veren” anlayışıyla görevi yeni bir ekibe bırakmanın heyecanını yaşadığını anlatan Saygılı; MÜSİAD’ın çalışmalarından ekonomi ve iş dünyasına, İzmir’in tartışılan konularının başında gelen İktisat Kongresi’nden İzmir’in “Teknoloji Başkenti” olması çağrısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yönetimler tazelenmeli

Başkanlığa devam etmesi yönünde talep olduğunu ifade eden Saygılı, “Bir kişi 10 yıl, 20 yıl başkanlık yapıyor. Onunla yaşlanan bir ekip oluyor. Yenilenme ve tazelenme süreci yaşanmıyor. Ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum” dedi. Başkanlığı süresince 197 yeni üye kazanımı yaptıklarını, yüzde 80’in de sanayici olduğunu dile getiren Saygılı, “303 üye ile İzmir’de şu ana kadar en yüksek üye sayısına ulaştık. Biz niteliğe önem verdik. İstihdam yapan, memlekete yatırım yapan, üretim yapan ve ihracat yapan firmaları ticari hayatta başarı sağlamış firmaları davet ediyoruz. Burada önemli bir kriterimiz var. Vatanına milletine ihanet edenlerle yol yürümüyoruz. HDP gibi mesela... Siyasi bir bakış açısı ile değil bu vatanın bileşenleri ile diyalog kurduk. Herkesi kucakladık” ifadelerini kullandı.

Güzel eserler bırakacağım

“MÜSİAD Genel Merkezi’nde başka bir göreve mi talip olacaksınız” sorusuna karşılık, başka bir göreve talip olmayacağının altını çizen Saygılı, “Ben MÜSİAD’ın bir eriyim, bu davanın yılmaz bekçilerinden biriyim. İzmir’de bunu elimden geldiğince gerek ekonomide, gerekse STK çalışmalarında temsil etmeye çalışıyorum. MÜSİAD’ın dışında da herhangi bir yerde görev almak gibi bir düşüncem yok. Sanayiciyim, iş yoğunluğum var ve işimin yüzde 50’sinden fazlası yurtdışı, dış ticaret. Aktif bir şekilde üç oğlumu iş dünyasında yetiştirme sürecine girmem gerekiyor. Çünkü, 4.5 yıl cami ve külliye inşaatı, 4 yıl da MÜSİAD başkanlığı toplamda 8.5 yıldır işimi yüzde 20 - 30 mesai vererek götürdüm.” diye konuştu.

Her seçim döneminde isminin AK Parti İzmir İl Başkanlığı ve milletvekilliği için geçmesini de değerlendiren Saygılı, “Her zaman, gücüm yettiğince, hayırlı işlerle İzmir halkının yanında olacağım. Ömrümün sonuna kadar İzmir’e güzel eserler bırakmak planlamalarımın içinde. Ben en kutsal olan bu diye düşünüyorum. Yurt yapılması, yetimlere evler yapılması gibi... “ açıklaması yaptı.

Bekçilik bile yaparım

Saygılı, “Buradan siyaset kapısını kapattığınızı anlayabilir miyiz?” sorusuna ise, “Açmadım ki kapatayım. Sayın Cumhurbaşkanımıza olan sevgim, saygım bugünlük değil. Yaklaşık 40 yıllık hukukumuz var. Dolayısıyla benim devletimin başındaki kişi, ‘Somali Büyükelçiliği önündeki güvenlik kulübesinde bir yıle kalacaksın’ derse, her şeyi bırakır gider orada kalırım. Devlet anlayışımız bu. İşin siyaset ayağına geldiğinizde böyle bir planım, isteğim yok. İşime odaklanmış, üretim yapmayı, üretimi artırmayı düşünen, dış ticareti geliştirmeyi düşünen ve ülkesine ekonomik anlamda katkı sağlamaya çalışan bir bireyim” yanıtı verdi. 

Kent gündemindeki ‘İzmir İktisat Kongeresi’ ve ‘Teknoloji Başkenti’ konulara da değinen Saygılı, şöyle devam etti:

Kongre, devletin işi

“İzmir Valiliği öncülüğünde 17 Şubat’ta yapılacak İktisat Kongresi’nin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından ikinci bir İktisat Kongresi yapılmasını doğru bulmuyorum. Mustafa Kemal Atatürk, 17 Şubat 1923 yılında iktisat kongresi yaparken devlet kurulmuş ama henüz Cumhuriyet ilan edilmemişti. Devletin yaptığı bir projeydi. Atatürk bir partinin temsilcisi olarak iktisat kongresini düzenlemedi. Bir devletin başkanı olarak bu işi yaptı. Dolayısıyla bunu yapacak, organize edecek, yönetecek tek bir kurum vardır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Hiçbir zaman bu değerlerimiz o partinin, bu partinin elinde olmamalıdır. Ben alternatif bir bakış açısını doğru görmüyorum, devlete karşı çıkma olarak görüyorum. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in “İzmir Teknoloji’nin başkenti olsun. Alsancak’ta Teknoloji Serbest Bölgesi kuralım” çağrısını da destekliyorum. desteklediğini anlatan Saygılı, “Çok yerinde ve doğru bir fikir olarak görüyorum, destekliyorum. Cumhurbaşkanımız da bu tür çalışmalara önem veriyor. Kocaeli’deki Bilişim Vadisi projesinin Urla’ya Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin yanına ikinci ayağını kuruyor. Bunun bileşeni olarak da Alsancak’da böyle çalışmanın yapılması, gençlerimizin İzmir’de kalması için önemli bir proje. İzmir’de okuyan gençlerin çoğu İzmir dışına çıkıyor. Onların burada kalması ve şehirlerine inanmaları için çok iyi bir altyapı projesi olarak görüyorum ve gönülden destekliyorum.” 

Ekonomide ve dışsatımda işler yolunda

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ekonomi kötü, yatırımcı kaçıyor, piyasalara güven yok” eleştirilerine yanıt veren MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı, “Bundan 2-3 yıl önce en fazla 90 milyar dolar ciro yaparken ihracatta Türkiye şu anda 250 milyar dolara geldi. Bu nasıl oldu, devlet özelleştirme de yapmıyor artık, bunu özel sektör yapıyor. Ciddi ihracat yapan bir ülkeyiz. İzmir Türkiye’de kendine yetebilen, ihracatı ithalatından daha fazla olan tek il. Nasıl oluyor da hem ithalattan daha fazla iş yapılıyor hem de iş yok deniliyor. Esnafın işi değişkenlik arz edebilir ama sanayicinin işi halkın arz ve talebine göre değil, ekonomik hareketliliğe göredir” dedi.

Kur avantajımız var

Kur dalgalanmalarını ekonominin temel sorunu gibi gösterme taktiği olduğunu ifade eden Saygılı, “Girdi maliyetlerindeki kur artışları bütçeleri değiştirmiyor. Siz demirin tonunu bin 700 dolara alıyorsanız yine bin 700 dolara alıyorsunuz. Onun Türk Lirası karşısında yüzde 100 değişmesi, bir malın maliyetinin arttığı anlamına gelmiyor. Şu anda euro cinsinde bizim akaryakıt maliyetimiz yarı yarıya düştü. Yani TL olarak artış gözükse de euro bazında düşüş var. Orada yüzde 100’e varan zam var, bizde euro kuru kadar bir artışın aşağısında zam var, o da TL bazında. Türk sanayicisi yurtdışında avantajlı duruma geld” diye konuştu.

Hesabını karıştıranlar gelip bana danışabilir

Çin’in ve Uzak Doğu’nun ucuz işçilik ve teslim süresi açısından oluşturdukları pazarın pandemide aksadığını ve Türkiye’nin öne çıktığını belirten MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Sayglı, “Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşundan sonra Türkiye cazibe merkezi haline geldi. Özellikle İzmir sanayicisi Uzak Doğu’nun bıraktığı boşluğu Avrupa’ya karşı dolduruyor. Herkes rahat olabilir, sanayicinin işi çok güzel gidiyor. Bana gelsinler, bizim olduğumuz yerde, ‘İşlerimiz kötü gidiyor’ desinler. Cirolar, karlılıklar ve giderlerin karşılaştırılmasını iyi bilirim. Makine mühendisiyim ama yüksek matematik eğitimi almış bir insanım. Bana anlatsınlar. İzmir’in sanayisi güçlü ancak patronların daha çok mesai harcaması, işlerine daha çok özen göstermeleri, çalışanları kadar mesai yapmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.