Ege ‘İyiliği çoğaltıyoruz’

‘İyiliği çoğaltıyoruz’

28.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Koronavirüs süreciyle insanlığın önemli bir sınavdan geçtiğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bir tek kişinin bile kendini yalnız, çaresiz hissetmemesi için canla başla çalışıyoruz. Kentin içinde barındırdığı iyiliğe aracılık ediyoruz” dedi

‘İyiliği çoğaltıyoruz’

Bugün çok özel bir kişiyi sizlerle buluşturmanın gururunu yaşıyorum. Konuğumuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer... Başkanlığının üzerinden geçen 1 yıl için, “İlk aylarda bir tespitim vardı: Büyükşehir, büyük bir makine. Nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorum. Bir yılın ardından da şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Hem makinenin nasıl çalıştığını hem de nasıl daha iyi çalışabileceğini biliyorum” diyen Soyer’le, başkanlığını ve koronavirüs sürecini konuştuk; İzmir’in ve İzmirlinin durumunu öğrendik...

Haberin Devamı

- İzmir, koronavirüs salgınından en çok etkilenen ikinci şehir. Şu an hastanelerde durum nasıl, yeterli kaynak var mı?

Büyükşehir Belediyesi olarak bir şansımız var. Türkiye’nin tek belediye hastanesine sahibiz. Eşrefpaşa Hastanemizi salgının ilk günlerinden itibaren teyakkuza geçirdik. Sayın Valimize, gerek duyulması halinde hastanemizin her türlü göreve hazır olduğunu ilettim. Belediyenin hastanesi demek, tüm İzmir’in hastanesi demektir. Buna ek olarak; göreve geldiğim ilk gün harekete geçtiğimiz ve hızla çalışmalarını tamamladığımız Toplum Sağlığı Daire Başkanlığımız var. Salgın sürecini doğru yönetebilmek için oluşturduğumuz Bilim Kurulu’yla eşgüdümlü biçimde, hastanelerimizin, sağlık çalışanlarımızın ne eksiği varsa gidermek için elimizden geleni yapıyoruz.

Haberin Devamı

- Büyükşehir’in aldığı önlemler neler?

Türkiye’de bir ilke imza atıp yerel yönetimler mevzuatına çok önemli bir katkı yaparak ‘kriz belediyeciliği’ genelgesi yayımladık. Böylesi olağanüstü zamanlarda yerel yönetimlerin hareket kabiliyetine sahip olabilmesinin öneminin gelecekte çok daha iyi anlaşılacağını umuyorum. Bu kapsamda, çalışanlarımızın güvenliğini önceleyen adımlar attık. Zaruri hizmet alanlarında çalışan personelimiz dışındaki çalışma arkadaşlarımızı evden çalışmaya geçirdik. Uçaklarda uyarırlar ya, “Oksijen maskeleri açıldığında önce kendinize, sonra yanınızdakine takın” diye, biz de öyle yaptık. Belediye hizmetlerinin aksamadan sürmesini garantiye aldık. Salgının ortaya çıktığı ilk günden itibaren İzmirlileri bilgilendirici kampanyalara başladık; el hijyeninin önemini her mecrada anlattık. Bu süreçte fiziksel mesafenin önemini bildiğimiz için, halkımıza evde kalmaları yönünde yaptığımız çağrıların yanı sıra, mecburi olarak bir arada bulunulan market, pazaryeri ve toplu taşıma araçlarında gerekli tüm önlemleri aldık. Fiziksel mesafe ve bulaşımı önlemek önceliğimiz. Yetki alanımızdaki her şeyi yaptık, yapıyoruz. Ancak, sokağa çıkma yasağı ya da tam tecridi kapanma uygulanmasına ihtiyaç vardır.

‘İyiliği çoğaltıyoruz’

- Alışveriş ihtiyacı, evden çıkmada en temel sebep. Seyyar Pazar projeniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Haberin Devamı

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümete sokağa çıkma yasağı getirelim çağrısı yaparken, bizlerin yerel yöneticiler olarak görev ve sorumluluklarımızın bilincinde olduğumuzun da bir kanıtı gibi düşünebilirsiniz Seyyar Pazar fikrini. İşlerine gitmek, ekmek parasını kazanmak zorunda olan vatandaşlarımız dışında, evlerinde kalabilenlerin fiziksel mesafeyi koruma riski yaşadığı yerlerin başında pazaryerleri ve marketler geliyor. Buralarda oluşabilecek yoğunlukları azaltmayı, vatandaşların evlerinden çıkmadan temel pazar ihtiyaçlarını görebilmelerini sağlamayı hedefledik. Bir de temel pazar ihtiyaçları için fiyatları sabitledik. Buca’da başladığımız uygulama, Bornova ve Karşıyaka’yla sürüyor. Kısa sürede tüm merkez ilçelerimizde bu uygulamaya geçilecek.

- Halka hangi destekleri sunuyorsunuz?

İzmir’de bir tek kişinin bile kendini yalnız, çaresiz hissetmemesi için, tüm arkadaşlarımla beraber canla başla çalışıyoruz. İhtiyaç sahibi 40 bin aileye nakit desteği sağladık, gıda kolilerimiz 60 bine yakın eve ulaştı, bu sayıyı kısa sürede 100 bine çıkaracağız. Her gün tüm kapasitemizle on binlerce ekmek üretiyor ve vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Biz, İzmir’de komşumuz açken asla tok yatmamaya söz verdik. Yardım hattımız ve internet üzerinden ihtiyaç sahipleri bize ulaşabiliyor; bizler de 65 yaş üstü yurttaşlarımızı arıyor, bir ihtiyaçları olup olmadığını soruyoruz. Sağlık çalışanlarımızın güvenle çalışabilmesi için otel ve yurtlar kiraladık. İzmirlilerin sağlıklarıyla ilgili endişelerini giderebilmeleri için doktor danışma hattını ve psikolojik destek hattını devreye aldık. Ekip arkadaşlarımla birlikte İzmirlilerin yanındayız. Alan el, veren eli görmeyecek dedik, öyle de oluyor. Biz sadece bu kentin kadimden beri içinde barındırdığı iyiliğe aracılık ediyoruz, onu çoğaltıyoruz. Rutin hizmetlerimiz yanında bu olağanüstü durumun gereklerini yapmak da benim yetkimi ve gücümü aldığım İzmir halkına borcumdur.

Haberin Devamı

- Sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde muhtarlar bizzat kapı kapı ekmek dağıttı. Bu dayanışma ruhu hakkında neler söylersiniz?

Haberin Devamı

Koronavirüs salgınının ülkemize de sıçradığının ortaya çıkmasıyla birlikte, bu süreçte dayanışmanın en önemli husus olacağını görerek, kente bir çağrı yaptım. Bu çağrının büyük bir karşılık bulduğunu görmek beni çok mutlu etti. Muhtarlarımız başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarından meslek örgütlerine, ilçe belediye başkanlarından hayırseverlere, tüm kesimler dayanışmamıza müthiş bir gayretle katıldı. Evinden çıkamayan, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza gıda destek paketleri ulaştırdık. İhtiyacı olanla destek vermek isteyeni buluşturduk. Temel gıda yardımlarından alışveriş desteklerine, ev ev, mahalle mahalle dayanışmanın en güzelini yaşayan İzmir’de bu ruhun hayata geçmesine aracılık etmenin mutluluğu bana bir ömür boyu yeter.

‘Göreve geldiğim gün...’

- Sokak hayvanları da yiyecek bulmakta zorlanıyor. Bu dönemde patili dostlarımıza dair bir uygulamanız var mı?

Olmaz mı... Onlar gezegeni birlikte paylaştığımız dostlarımız, canlarımız. Onlarla bin yıllara yayılan dostluğumuz, kentlerimizde komşularımız haline de getirdi her birini. Sokaklar boşalınca onların yiyecek kaynakları da azalır düşüncesiyle derhal hazırlıklarımızı tamamladık. 30 ilçede günde 750 kilo kuru mama ve 10 kilo kuş yemi dağıtıyoruz. Hayvan ambulanslarımızı da hizmete almış durumdayız. Göreve geldiğim gün, hepimizin içini acıtan görüntüler ortaya çıkmasına sebep olan, atların faytona koşulması sorununu çözmüştük. Kimsenin endişesi olmasın... Bu şehirde bir hayvanı bile ne aç bırakırız ne de eziyete seyirci kalırız. Ne İzmirliler ne de belediyeleri buna izin verir.

‘İyiliği çoğaltıyoruz’

- Başkanlıkta 1 yılı geride bıraktınız. Neler söylemek istersiniz?

İlk aylarda basından arkadaşlarla da paylaştığım bir tespitim vardı: Büyükşehir, büyük bir makine. Nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorum. Bir yılın ardından şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Hem makinenin nasıl çalıştığını hem de nasıl daha iyi çalışabileceğini biliyorum... Dolu dolu bir yıl geçirdik. İzmir’in her yerine raylı sistemleri taşımak için şehri demir ağlarla örmeye başladık. Çiftçimize desteğimizi her alanda genişlettik, tarımda kooperatifleşmenin hayata geçmesi için gece gündüz çalışıyoruz. İzmir’i Akdeniz’in merkezi bir dünya şehri yapma hedefiyle, var gücümüzle ilerliyoruz. Pek çok badireler de atlattık. İzmir tarihinin en büyük orman yangınını yaşadık mesela. Binlerce hektar ormanımızı kaybettik ama dedik ki, “İzmir küllerinden doğacak”...
O gün yaptığımız dayanışma çağrısı büyüdü, İzmir’in dağlarında çiçekler açtırıp ormanlar yeşertecek dev bir kampanyaya dönüştü. Şimdiyse, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sınavlardan birinin içinden geçiyoruz. Koronavirüs salgını, birbirimize karşı sorumluluklarımızı hatırlattı. Fiziksel mesafeyi korusak da şuna yürekten inanıyorum: Biz son bir yılda en çok gönüller arası mesafeleri kaldırdık. İzmir’in, İzmirlinin tarihinden bugünlere taşıdığı renklilik ve çeşitlilik, her alanda inşa etmek için çabaladığımız dayanışma duygusunu pekiştirdi. İzmir’e hâkim olan bu duygunun yarın tüm Türkiye’ye ve dünyaya ilham olacağına inanıyoruz. Bu şehre hizmet etmek için önümde duran dört yılın heyecanıyla doluyum.