Ege İzmir'in bugünü ve yarını tartışıldı

İzmir'in bugünü ve yarını tartışıldı

08.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Milliyet yazarı Abbas Güçlü'nün hazırlayıp sunduğu Kanal D'deki Genç Bakış'ın "Fark Yaratan Kentler" özel programı İzmir'le başladı

İzmirin bugünü ve yarını tartışıldı

axege011.jpg Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün hazırlayıp sunduğu Kanal D'deki Genç Bakış'ta ayda bir yayınlanacak "Fark Yaratan Kentler" özel programı İzmir'le başladı. Programa Vali Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, eski Başkan Burhan Özfatura, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Tamer Taşkın, İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Atilla Sezgin, Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, sanatçı Gönül Yazar ve Ege ile gazeteciler Erol Yaraş, Nedim Atilla,Deniz Sipahi katıldı. Merhum Başkan Ahmet Piriştina'nın eşi Mine Piriştina da sessizliğini ilk kez bozdu ve eşinin İzmir'le ilgili hayallerini seyircilerle paylaştı. İstanbul'da yaşayan İzmirli sanatçılar Berna Laçin, Pakize Suda, Ali Kocatepe, Tan Sağtürk, Emel Müftüoğlu ve gazeteci Nuri Çolakoğlu da röportajlarıyla programa renk kattı. İlk sözü Vali Kıraç aldı. Kıraç, İzmir'in Türkiye ekonomisindeki yerini özetledi ve EXPO gibi dünyanın en büyük organizasyonuna ev sahipliğine hazırlanan kentin bu projeyi alması halinde dünyada marka şehirler arasına gireceğini söyledi. Kıraç, "EXPO, İzmir için tutku haline geldi. Bu projenin başarıya ulaşmasının en önemli koşulu İzmir halkının sahip çıkmasıdır. EXPO'nun kazanılması halinde 20 milyar dolarlık yatırımla İzmir yeniden şekillenecek. Fuarlar ve kongreler kenti olacak. Başlıca Avrupa şehirleri arasında yerini alacak. Eminiz ve inanıyoruz ki, 31 Mart akşamı karar İzmir lehine çıkacak" dedi.Başkan Kocaoğlu da EXPO'yla İzmir'in ve Türkiye'nin tanıtım eksikliğini giderme noktasında önemli mesafe almayı hedeflediklerini belirtti. Kocaoğlu, EXPO'nun getireceği ekonomik yatırımların dışında en büyük kazancının bu olacağını kaydederek, "EXPO'lar esas olarak bir ülkenin turizm dallarında kalkınmasını, o kentin 'marka kent', 'dünya kenti' olmasını sağlar. Bunun için İzmir'in önüne bir hedef koyuyoruz: EXPO'nun alınmasıyla bu kenti bir dünya kenti yapmak" diye konuştu. EXPO'yu biz alacağız Programda, İzmir'in 1970'lere kadar Türk ekonomisinin en önemli itici gücü olduğu ancak daha sonraki yıllarda bu ivmenin tersine döndüğü ifade edildi. Milliyet Gazetesi Ege Bölge Temsilci Yardımcısı Deniz Sipahi'nin, "İzmir yaratıcı bir kentti. O yüzden Türk ekonomisinde birçok ilki yapabildi. Şimdi ise çekingen bir kent oldu. İzmir kaderine razı olamaz. Daha fazlasını istemeli, daha fazlasını yapmalı. Türkiye'ye örnek olmaya devam etmeli. İzmir'in dünyadaki, Türkiye'deki yaşanan olaylar karşısındaki tavrı da böyle olmamalı. Yatırımcının beğendiği ama proje geliştirmeye korktuğu bir kent olup çıktık. Oysa İstanbul'dan sonra İzmir her açıdan alternatif bir kent olmalı. Dünyadaki gelişmelerle İzmir'in gerçeklerini bir potada eritemeyen bir sivil dil oluşmaya başladı. İzmir'e yeni bir zihniyet gerekiyor" sözleri tartışmayı farklı noktaya taşıdı. Yeni zihniyet gerekli EBSO Başkanı Taşkın, "Gerçek olan, ilkleri yapan İzmir'in 1980'lerden sonra dünyadaki gelişmelere paralel gelişme göstermemesidir. Kentin çıtası yüksek olduğu için gelişmeler kamuoyunu tatmin etmiyor. Bize düşen, geçmişle övünürken geleceği kazanmak için daha fazla çaba göstermemiz" dedi.Ege TV İcra Kurulu Başkanı Erol Yaraş, İzmir'in gerçeklerinin iyi tespit edilmesi gerektiğinin altını çizerek, beyin göçünün herkesi rahatsız eder noktaya ulaştığına dikkat çekti. Yaraş, "Çocuklarımız, üniversiteyi bitirdikten sonra ya İzmir'den gidiyor ya da İzmir'e gelmiyor. Türkiye'nin üçüncü büyük kenti İzmir'de iki tane beş yıldızlı otelin olması bile düşündürücüdür" diye konuştu.Eski Başkan Özfatura ise İzmir'in geleceğiyle ilgili karamsar olunmamasını istedi. Özfatura, şöyle dedi: "Bu kentte farklı bir sivil dil oluştu. Bana kızıyorlar ama istemezükçü zihniyet kentin önünü tıkadı. Bizim diktiğimiz okaliptus ağaçlarını bile sit kapsamına aldılar. İzmir'i, İstanbul'la karşılaştırmayın. İstanbul ayrı bir dünya. Ama şunu rahatlıkla söylemeliyim ki, İzmir'de kara para yoktur. Kaçak parası yoktur. Vergisine en bağlı mükellef İzmir'dedir." Karamsarlığa gerek yok Akşam Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Nedim Atilla, İzmir'in tarihinden, medeniyetlerinden ve yemeğinden örnekler verirken; sanatçı Gönül Yazar da anılarını paylaştı. Şarkıcı Ege de, "Dünyada iki yerde kendimi iyi hissediyorum. Hollanda Amsterdam ve doğduğum yer İzmir" dedi. Ege, yapımcı Güçlü'nün, "Başbakan da kendisine üç hedef koymuş. İzmir, Çankaya, Diyarbakır" hatırlatması üzerine şu karşılığı verdi: "Çankaya ve Diyarbakır'ı bilemem ama İzmir'i alabilmek için bir 100 yıl daha beklemeleri gerekir."İEÜ Rektörü Atilla Sezgin, kimlik arayışlarının yersiz olduğunu, İzmir'in bir eğitim kenti olması gerektiğini söyledi. Sezgin, "İEÜ'nün kent ekonomisine katkısı dolaylı olarak 250 milyon doları buluyor. Bunun yanında binlerce kişiye de iş imkanı sağlıyor. İzmir'de 10 üniversite daha olsa Avrupa'nın sayılı merkezlerinden olur" diye konuştu. 100 yıl daha beklerler Eşinin ölümünün ardından sessizliğini ilk kez bozan Mine Piriştina ise, "Ahmet'in İzmir için birçok hayali vardı ancak yapmaya ömrü yetmedi. Ahmet bu kente aşıktı, tutkundu. İzmir için ölecek kadar sevgi doluydu. 5 yıl 3 ay görev yaptı. Bir gün bile ne kendisi ne de bürokratları izin kullandı. 'Yapacaklarım bitmeden tatil yapamam' derdi. Kısmet değilmiş. Ama içim rahat. İzmirliler'in ona karşı olan sevgisini gördükçe, kalbimde hissettikçe acım biraz daha hafifliyor" dedi.Bunun üzerine söz alan Başkan Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina'yla 100 gün çalışma şansı yakaladığını ve bu kadar kısa sürede bile kendisinden çok şey öğrendiğini söyledi. Kocaoğlu, "Çantamda üç dosya var. Bunlar değişmez. Birincisi Piriştina'nın seçim bildirgesi, ikincisi projeleri, üçüncüsü de İzmir'in master planı... Piriştina halkla siyaset yapan bir insandı. O yüzden çok seviliyordu. Onu her zaman arıyoruz, rahat uyusun" diye konuştu. Ahmet bu kente aşıktı