14.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
TOLGA TAHÇI-A. TURHAN ALTAY DHA
İZMİR Seferihisar açıklarında meydana gelen, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’ne göre 6.9 büyüklüğündeki depremde, bazı binaların kolonları daha önceden kesildiği için yıkıldığı belirlendi. Avukat Abdi Yaşar, kolon kesen şüphelilerin ‘olası kastla öldürme’ suçundan yargılanması gerektiğini söyledi, “Kolonu keserseniz depremde insanların ölebileceğini biliyorsunuz. Şüphelilerin her bir can için 22,5 yıl hapis cezasıyla yargılanması gerekir” dedi.
Depremde yıkılan, Bayraklı’daki Yılmaz Erbek ve Rıza Bey apartmanlarının altındaki işletmelerde kolonların kesildiği belirlenmişti. Yıkılan binaların müteaahitleri ile ruhsat veren fenni mesuller tutuklandı. Avukat Abdi Yaşar, kolon keserek ölüme neden olanların ‘olası kastla öldürme’ suçunu işlediklerini söyledi.
‘Bilinçli taksirle öldürme’ suçundan verilecek cezanın şüpheliler için ‘ödül’ olacağını belirten Yaşar, şunları kaydetti:
“1999 yılındaki depremden sonra çıkarılan yönetmeliklere göre bina yapamayanlar ve güçlendirme çalışması yapmayanlar bugün İzmir’de 115 cana mal oldu. Ne yazık ki birçok kişi kolon kesme olayını bilinçli taksir olarak nitelendiriyor. Ancak ben, ‘olası kastla öldürmek’ suçunun işlendiğini düşünüyorum. Çünkü kolon bir binanın ayağıdır. Siz bu ayağı keserseniz depremde insanların ölebileceğini biliyorsunuz demektir. Yine de sırf para kazanma amacıyla kolon kesmeyi sürdürüyorsunuz. Daha geniş alan yaratmak için bu kolonlar kesiliyor. Göçük altında kalan ve sağ kurtulan müvekkillerimiz için de olası kastla öldürmeden suç duyurusunda bulunmaya başladık. Olası kastla öldüren kişi, her bir can için 22,5 yıl hapis cezasıyla yargılanır. Ancak bilinçli taksirle cezalandırma yoluna gidersek, sadece para kazanmak için binaların kolonlarını kesenleri ödüllendirmiş oluruz” dedi.
Sorumluyu tespit ederken dikkat!
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı, İnşaat Mühendisi M. Osman Akbaşak, İzmir depreminde yapı denetim sisteminin sınavı geçtiğini belirtti.
Bayraklı ve Bornova’da 2000-2020 arasında yaklaşık 19 binanın ruhsat aldığını kaydeden Akbaşak, “Sadece 76 binada hafif hasar belirlenmiş. Bunlar da küçük çatlaklar” dedi.
Yıkılan, ağır hasarlı ve orta hasarlı binaların tamamının 2000 yılından önce inşaat ruhsatı aldığına dikkat çeken Akbaşak, “Bu aşamada tartışılacak en önemli konu, sorumluların saptanmasında çok hassas olunması” diye konuştu.