Ne savunma var ne de hücum

Bülent Buda: İlk pozisyon 36. dakikada. Wilczek direkten döndü. Epey rötarlı değil mi? Ardından 38-39. dakikalarda yine bastılar fakat sonuç yok. 40. dakikada da golü yediler. Penaltıdan eşitliğe ulaştılar. 78. dakikada tekrar geriye düştüler. Maalesef Göztepe savunma yapmayı unuttu. İki haftadır savunma dağınıklığı içerisinde rakiplerinin gol vuruşlarını izliyorlar. Göztepe’nin çok gol attığı günlerde ne oldu? Rakip bastı, kapılan toplar rakip savunma arasına, arkasına Serdar ya da Halil’in koşuları için gönderildi, cuk oturdu, goller geldi. Peki Göztepe kaç haftadır öyle goller atamıyor, daha doğrusu galip gelemiyor? Neler oluyor? 2 haftadır çaresizlikten teknik birim neredeyse tüm kulübeyi oyun alanına gönderecek. Yani o dakikalarda o değişiklikler. Haftalardır süre almamış futbolculardan ne beklenir ki? Bir şey olacağından değil. Bakarsınız eğrisi doğrusuna denk gelir. Görüntü çok tatsız!
Fatih Tanfer: Malatya deplasmanından puanla dönmesi beklenen Göztepe, maalesef hayal kırıklığı yaşattı.
Pazartesi günü gazetemizde maç yorumumu yaptığım için bir daha teknik analize girmeyeceğim. Sadece Göztepe’nin genel durumu ve geleceği hakkında öngörülerde bulunmak istiyorum. Evet Göztepe’nin 37 puanının olması büyük bir avantaj ancak Göztepe, yerleşim ve adam paylaşımını kötü yapıyor. İnanılmaz basit goller yiyen bir takım haline dönüştüler. Malatya maçında olduğu gibi ucuz yenilen goller sonrası sahadan puansız ayrılıyor.
Futbolda temel bir kural vardır, kazanmak için rakibinden fazla mücadele edeceksin, daha çok koşacaksın, enerjini sahaya yansıtacaksın. Pandemi öncesi bütün bu özellikleri üstünde toplayan bir Göztepe izliyorduk. Takımda hem hız hem de güç görüyorduk. Kanatları iyi kullanan, rakibi sahasından çıkartmayan bir de buna oyun aklı eklenince izlenilmekten keyif alınan ve alkışı hak eden bir Göztepe vardı. Ancak koronavirüs nedeniyle verilen 3 aylık ara sonrasında önce Trabzon, sonra Malatyaspor’a kaybetti.
Enseyi karartmaya gerek yok. En kısa zamanda takım halinde coşkulu, tempolu ve bildiğimiz Göztepe’yi izleyeceğimize inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Göztepe, 12 maçtır galibiyet yüzü göremeyen Malatyaspor karşısında ilginç bir mağlubiyet aldı. Maçın ilk yarısında rakip Malatya, sıkı bir defans taktiği uyguladı. Rakip ceza alanı içine giremeyen Göztepe, çizgiden getirdiği toplarda pozisyon arasa da yine istediği gol fırsatlarını oluşturamadı. İlk 45’in Göztepe adına kötü geçtiğini söylemeliyim. Özellikle Göz Göz’ün savunmasında bir aksaklık göze çarptı. Uyum eksiği vardı. Hele ki ev sahibi ekipte Umut Bulut’un golünde defans bloğu çok hatalıydı. Defans hattındaki isimler, o kafa vuruşu fırsatını Umut’a tanımamalıydı. İkinci yarıda rakip ceza alanına oyunu yıkan bir Göztepe izledik ancak olgun ve organize atak sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar azdı. Maçın geneli itibariyle büyük fotoğrafa baktığımız zaman Göz Göz adına kötü bir oyun vardı. 37 puana sahip Göztepe, cebinden yemeye devam etti. Düşme korkusunun pek hissedilmemesi mi oyuncuların kafalarında ligi bitirmesi mi, hedefsizlik mi ismine ne derseniz deyin, bu kadar büyük bir camiaya bu görüntü hiç ama hiç yakışmıyor. Sezonun geri kalan maçlarında en azından takımlarına hasret çeken taraftarlar için mücadele edilmeli.