Referansımız mezunlarımız

İzmir sanayisinin duayen ismi Selçuk Yaşar’ın kente kazandırdığı Yaşar Üniversitesi, her geçen yıl biraz daha büyüyor, daha kalabalık bir aile oluyor. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, Yazı İşleri Müdürümüz Muhittin Akbel ve Yaşar Üniversitesi’nden mezun muhabirimiz Tansu Baburhan’ın sorularını yanıtladı.

2001 yılında kurulan Yaşar Üniversitesi’nin kuruluşunda ana hedef neydi?

Yaşar Üniversitesi’ni, İzmir’in ve Türkiye’nin en önemli holdinglerinden Yaşar Holding’in vakfı kurdu. Kuruluş amacı, daha çok sanayinin ve iş dünyasının ihtiyacını duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek. Küçük adımlarla başladı her şey. Konfüçyus’un çok güzel bir sözü var, “Büyük yolculuklar küçük adımlarla başlar.” Küçük adımlar ata ata 17. yıla geldik. Yaşar Üniversitesini öne çıkaran farklılıklar, özellikle iş dünyasının ihtiyacını duyduğu işletmeyle, üretimle, tasarımla igili konular ve her zaman herkesin ihtiyacını duyduğu hak hukuk. Yaşar Üniversitesi, bu dört alana özellikle önem vermiş. Kuruluşta ilk İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi adı altındaki fakültede işletme, ekonomi, finansman ve benzeri şeyleri açmış ve zaman içinde mühendislik fakültesinin özellikle yeni gelişen teknolojiler, dijital teknolojilere yönelik eğitim alanları elektrik-elektronik, bilgisayar yazılım ve üretim açısından çok önemli bir mühendislik alanı olan endüstri mühendisliği. Bu konuda yetiştirdiği mezunları önemli işkollarında yer alıyorlar.

‘Dünyaya yayıldık’

Yaşar Üniversitesi’nin logosuna bakarsak, önemli şirketlerde çalışan mezunlarımızı göreceksiniz. Üniversitemizin referansı, mezun olduktan sonra çok iyi yerlerde çalışan binlerce öğrencimizdir. Bizim mezun adayı öğrencilerimizin yaptıkları önemli projelerle sanayinin önemli sorunlarına bilimsel yaklaşımla çözüm getiriyoruz. Bu sayede çok kolay iş buluyorlar. Yoksa bu zamanda iş bulmak hiç kolay değil. Öğrenci, neden Yaşar Üniversitesi’ni tercih etsin? Ben bu konuda klasik bir sürü şey söyleyebilirim. Fakat gerçek şu. Mezun olduktan sonra öğrenci, iş buluyor mu, bulmuyor mu; ben ona bakarım. Bizim referansımız öğrencilerimiz. Ben mezunlarımın bugün itibariyle yüzde 90’ına ulaşabiliyorum. Kariyer Yönlendirme Merkezi aracılığla onları veri tabanlarında bilgilerini oluşturuyoruz. Bütün öğrencilerimize şunu tavsiye ediyoruz: Eğitim programlarında kendi katma değerinizi artırmak için sadece müfredatla sınırlı kalmayın.

‘Diplomamız denk’

Yabancı öğrenci haritanızın rotası, hangi yöne çevrili?

60-65 değişik ülkeden yaklaşık 500 yabancı öğrencimiz var. Mütevelli eğitimimizin 2014 yılında yaptığı bir stratejik plan çerçevesinde Yaşar Üniversitesi’nin öncelikli stratejik hedeflerinden biri uluslararasılaşmayı artırmak. Uluslararası öğrencilerinin sayısı artacak, uluslararası öğretim elemanlarının sayısı artacak, uluslararası ikili anlaşmaların sayısı artacak. Eğer bir üniversiteyi bilim dünyasında yüksek eğitimde uluslararası tanınır bir konuma getirmezseniz, sürdürülebilirliği çok yerel mekanizmalara kalır. O da diplomalı işsizler yaratır. Mezun olan bir öğrencinin gerekli donanımlara sahip olması için özellikle küreselleşen dünyada sadece yerel aldığı eğitimle sınırlı kalmaması lazım. Ben bu açıdan ERASMUS değişim programlarını çok önemsiyorum. Vizyonu değişiyor, dünyaya bakışı değişiyor, değişik bir eğitim sistemini görüyor, değişik bir kültüre ekspoze oluyor. Bu tür öğrenciler mezuniyet sonrası vizyonları da farklı olduğu için daha kolay ve daha iyi iş buluyor. Ben, ‘linkedin’ diye profesyonel bir ağ var, oraya üyeyim. Yaklaşıkta 5 bin takipçim var. Görüyorum ki, Yaşar Üniversitesi mezunlarından Portekiz’de çalışan var, Almanya, İngiltere, Amerika, İspanya’da çalışan var. Çünkü Yaşar Üniversitesinin diploması, AB üyesi ülkelerin üniversitelerine denk. Çünkü diploma ekimiz diye bir şeyimiz var bizim. Dubai’ye neden gidiyorum? Çünkü ISEF diye dünyanın en büyük Ortadoğu, Afrika ve Uzakdoğu eğitim pazarı fuarı var. Çok sayıda anlaşma imzaladık. Biz yönümüzü Ortadoğu, Uzakdoğu ve Türki ülkelerine çevirdik.

Önümüzdeki yılda eğitim vereceğiniz yeni bölümler nelerdir?

Bu yıl açacağımız yeni bölümler, 2014-2020 stratejik planımızda olan bölümler. Mutfak Sanatları ve Gastronomi’yi bu yıl açıyoruz. YÖK’den izin aldık, ilk öğrencilerimizi alacağız. Geç kalınmış bir şey; çünkü bizi kuran vakfın ana kollarından biri gıda. Veri bilimcileri, veri analistleri yetiştireceğiz. Yaşadığımız dünyada dijital teknolojiler nedeniyle inanılmaz bir veri bombardımanı var. Bu verileri alıp, anlamlı özetler çıkarıp, kurum ve kuruluş şirketlerinin stratejilerinde onları kullanacak kişilere çok fazla ihtiyaç var. Bu yüzden biz de Bilişim Yönetim Sistemleri bölümünü açıyoruz. Yeni Medya ve Gazetecilik bölümü de açılacak bölümler arasında. Mimari Restorasyon bölümünü açıyoruz. Sosyoloji bölümünün iznini aldık, öğrenci alımı, bir sonraki yıl. Benzer şekilde makina mühendisi, izni alındı önümüzdeki yıl öğrenci alımına başlayacak. Yakın zamanda Tarım Teknolojileri Fakültesi açmayı düşünüyoruz.

‘Büyümeye devam’

Üniversitenin fiziki anlamda büyüdüğünü görüyoruz. Daha ne kadar genişleyeceksiniz?

Kampüsü yenileme planımız var. Önümüzdeki iki yıl içinde bu kampüste ciddi bir yenileme yapılacak, fiziksel kapasite 2.5 katına çıkartılacak. Çok modern bir kampüs olacak. İstanbul’da hedef seçtiğimiz Sabancı, Koç, Özyeğin, MEF üniversitelerini ziyaret edip, onların kampüsündeki artıları alıp yeni planımızda hayata geçirmeye çalışacağız. İki yıl içinde işlevsel olacak.

‘Yurt sorunumuz yok’

Öğrencilerinizin yurt sorununu nasıl çözüyorsunuz?

Üniversitemize 400-500 metre mesafede Yaşar Üniversitesi yurdumuz var. 400 öğrenci kapasiteli. Biz aslında metropol üniversitesiyiz. Şehrin merkezindeyiz. Genellikle şehir dışından gelenler ilk yıl yurtta kalıyor. 3 kişi bir araya gelip mutlaka çevrede ev tutuyorlar. O yurt bize yetiyor. Şu anda o yurdun kullanım kapasitesi yüzde 90. Eğer talep olsaydı ikinci yurdu yapardık. Hatta bizim yurtta Ege Üniversitesi öğrencileri de kalıyor.

Tercih yapacak öğrencilere önerileriniz nelerdir?

Bu yıl üniversite tercihinde bulunacak öğrencilere şans ve başarı diliyorum. Bilinçli tercih yapsınlar. Popüler baskılarla tercih yapmasınlar. Bazen öyle meslek alanları var ki, mezun olur olmaz iş bulursunuz. Mesela marina ve yatçılık, gastronomi, muftak sanatları. Öğrencilerimiz, sevdikleri işi yapsınlar, sevdikleri alanı seçsinler.

İş dünyasıyla köprü kurduk

Mezunlarınıza iş konusunda holdingle bir işbirliği söz konusu mu?

O amaca yönelik bir rektör yardımcılığı kurduk. Üniversiteyle iş dünyası arasında bir köprü kursun diye. ARGE, inovasyon ve yenilikçilikten sorumlu rektör yardıMcılığı. Bu üniversite, Selçuk Yaşar’ın misyonu olan girişimciliğe çok önem veriyor. Selçuk Yaşar Girişimcilik Merkezi kurduk. YÖK’ten izin çıktı. 150 bin lira ödül vereceğiz. Her yıl yeni temalarla, girişimcilik fikirleri ve hizmetleriyle sanayiye destek olacağız. Merkez, Türkiye’nin iş dünyasına istihdam yaratacak yeni ve girişimcilikçi fikirler ve hizmetlerde bulunacak. Harekete geçmiş kurum ve kişilere bu ödülü belirli yönerge çerçevesinde vereceğiz. Bu yıl başlayacağız. Selçuk Bey’in doğum gününde 17 Ocak’ta startı vereceğiz.

Atatürkçü yöneticilere çok teşekkür ediyorum

Eğitim dünyasının her alanına sızan FETÖ’den Yaşar Üniversitesi’ni korumayı nasıl başardınız?

Aramızda FETÖ’cü bir kişi bile olmadı. Bu özel korunmadan ötürü, benden önceki tüm rektörlere teşekkür etmem lazım. Genel felsefemiz, Cumhuriyet ilkelerine sahip, Atatürkçü ilkeleri benimsemiş öğrenciler yetiştirmek. Yöneticilerimiz ve akademisyenlerimiz de bu çerçeve içinde. Tek soruşturma bile görmedik. Tertemiz bir üniversiteyiz. Baştan beri iyi bir harç atılmış.