Tedavi yöntemi değil yaşam tarzı önemli

Özel Ata Sağlık Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Taner Akgüner, önlenebilir hastalıklarda sigaradan sonra ikinci sırada yer alan obezitenin tedavi edilebildiğini belirtti. “Obeziteyi engellerseniz pek çok insanın ölmesini engellersiniz” diyen Akgüner, şöyle konuştu:

“Türkiyedeki yetişkin insan nüfusunun yüzde 3’ü morbid obez (hastalık seviyesinde şişmanlık) kategorisinde yer alıyor. Özellikle Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, inme, safra kesesi hastalıkları, kalp damar hastalıkları ve kanserler obez kişilerde daha sık görülüyor. Obezitenin tedavisi planlanırken hastanın psikolojik durumu göz önüne alınmalı ve obeziteye başka bir hastalığın neden olup olmadığı araştırılmalıdır. Saptanan herhangi bir bozukluk yoksa, yeme alışkanlıkları ve hareket kısıtlanmasına bağlı olarak oluşan bir obezite ise önce diyet ve aktivite artışı önerilmeli, başarılı olunamazsa cerrahi tedaviler düşünülmelidir.

Mide botoksu

Diyet ve sporla kilo veremeyen hastalar için ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi yöntemler olduğunu anlatan Akgüner, “Vücüt kitle indeksi 35’in altında olan, hastalar için endoskopik yöntemler var. Mide balonu uygulaması ile hastanın midesinde bir doluluk yaratıp, hastanın fazla yemek yemesi engelleniyor. Mide botoksu ile de açlık hormonunun salgılanması ve midenin çabuk boşaltılması engelleniyor. Ameliyatlı yöntemlerdeyse en sık tüp mide ameliyatı uygulanıyor. Bu ameliyatta midenin yüzde 80’lik kısmı çıkarılıyor. Böylece kişinin az yemek yemesini sağlanıyor. Daha yüksek kilolu ve tip 2 diyabet hastaları için ise emilimi engelleyici ameliyatlar uygulanıyor. Burada amaç mideden çıkan besinlerin daha kısa yoldan kalın bağırsağa ulaşmasını sağlamak ve ince bağırsaktaki emilimi kısıtlamak. Bu iki ameliyatın kombine olarak yapıldığı ameliyatlarda var. Tabi hangi tedavi yöntemi uygalırsa uygulansın, sonraki süreçte kişinin beslenmesine ve yaşam tarzına dikkat etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.