04.10.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Banu Şen / Yüz Yüze
44 yıl önce kurulan Türk Eğitim Vakfı (TEV), o günden bu yana tam 180 bin öğrenciye burs vermiş. Bursiyerlerin büyük bölümü, okullarından üstün başarıyla mezun olmuş; pek çoğu şimdi önemli görevlerde... TEV Genel Müdürlüğü görevini beş yıldır sürdüren Turgut Bozkurt da vakfın yurtdışı bursu sağladığı öğrencilerden biriymiş. Sayesinde eğitimini tamamladığı vakfın, mütevelli heyet üyeliğini de yürüten Bozkurt, TEV’i gururla anlattı...
TEV’in kuruluşunu ve bugüne gelişini anlatabilir misiniz?
- TEV, Vehbi Koç önderliğinde 1967’de 205 hayırsever tarafından kurulmuş. Türkiye’nin önde gelen işadamları, akademisyenleri hayırseverleri bir arada. Başarıyla uyguladıkları, bugün herkese örnek teşkil eden bir kurumsallaşma uygulaması var. O kişilerin her biri çok kuvvetli isimler, TEV’i gerçekten topluma mal etmek için her türlü titizliği göstermişler. Her biri isimlerini geride tutarak, TEV’i yüceltmişler. TEV’in yapısına baktığınızda bunun çok iyi başarıldığını görüyorsunuz. Çünkü bine yakın bağışçısının içinde ev hanımı, öğretmen, hemşire, hukukçu, subay, tıp mensupları var. Yani ülkemiz insanının her rengini, her çeşidini görüyorsunuz. Bugüne kadar 23 eğitim tesisi milli eğitime kazandırılmış, hepsi de TEV’e bağış yapan hayırseverlerin adını taşıyor. TEV, böyleyikle hayırseverlerin isimlerini ölümsüzleştiriyor. TEV, hiçkimsenin, hiçbir ailenin, hiçbir görüşün, hiçbir bölgenin vakfı değil. Türkiye’nin Eğitim Vakfı...
“Bin 250 gençten biriyim...”
Kurulduğundan bu yana ne kadar burs verildi?
- Bugüne kadar 180 bin burs vermişiz. Bin 250 gence yurtdışında yüksek lisans yaptırmışız ki bu bursiyerlerin de hepsinin başarısı çok üst düzey. Gururla söylüyorum, onlardan biri de benim...
TEV’le sizin ilk tanışmanışmanız burs sayesinde oldu o zaman...
- TEV bursuyla yüksek lisans yaptım. 1972’de ODTÜ’yü bitirdikten sonra TEV yurtdışı bursunu kazandım. Amerika’da yüksek lisans yaptım. 38 yıllık tanışıklığımız var TEV’le. Aynı zamanda mütevelli üyeseyim, beş yıldır da genel müdürlüğünü yürütüyorum. Babamı küçük yaşta kaybettiğim için fiilen 7 yaşından beri çalışıyorum. Marangoz çıraklığı yaptım, ortaokulda lisede avukat yanında çalıştım. Ama bu 50 küsür yıldır çalışmanın en mutlu dönemi, son beş yıl. Çünkü toplum için, bu ülkenin insanı için, bu ülkenin gençliği için birşeyler yaptığınızı hissediyorsunuz. Ve toplumdan alınanın layıkıyla topluma geri döndürülmesinin çok güzel örneklerini yaşıyorsunuz. TEV’in maddi desteğe muhtaç başarılı gençlere burs verme misyonu Türkiye’de daha uzun yıllar geçerli kalacak. Çünkü hakikaten desteğe ihtiyacı olan çok çocuğumuz var..
Yılda kaç öğrenci size burs alabilmek için başvuruyor?
- Yılda gelen müracaat sayısı 60-70 bin. Bir yıllığına okutmuyoruz, başlatıp mezun ediyoruz çocuğu. Eğitim hayatı boyunca veriyoruz o bursu. Bu sene muhtemelen yeni üç bin çocuk seçilecek, yani 20’de bir gibi ama hepsi de başarılı, maddi desteğe ihtiyacı olanlar... Keşke 100 bin verebilsek.
Bursların yüzde 20’si Ege’ye
Ege Bölgesi’nin yeri nedir?
- Ege Bölgesi’nin çok önemli bir yeri var bu çalışmalar içerisinde. Bu yıl daha önceden almışlarla birlikte toplam 9 bin burs vereceğiz. Bunun yüzde 20’si Ege Bölgesi’nden.
Nasıl belirliyorsunuz?
- Başarıya göre... Örneğin İzmir’de üniversitelerde okuyan öğrenciler arasında 200 sınıf birincisi var. Ege’de verdiğimiz burs sayısı bin 600 seviyesinde. Bin 600 bursun da 750 civarı İzmir’de. Üzerinde durulması gereken şey, bizim öğrenci seçme sistemimiz. Çok objektif, kriterleri, standartları baştan oturtulmuş. Hiçbir torpilin işlemediği, çalışmadığı bir sistem. Hak eden kazanır. Fakültenin öğretim görevlilerinin de içinde bulunduğu bir komisyon kurulur, öğrenciler fakültelere müracaatını yapar. İstanbul merkeze bunları bildirir ve her komisyonda muhakkak TEV de olur. Tamamen komisyon kararı. Öğrencinin başarısını takip ederiz. Eğer öğrenci, TEV tarafından belirlenmiş not ortalamasını tutturamazsa bursunu kaybeder.
Sekiz ülkeyle işbirliği var
Yurtdışıyla ilgili nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
- Bir ülkede tek vakfın verdiği en yüksek sayıda bursu veriyoruz. 9 bin burs veren vakıf bulmak dünyada çok zor. Sekiz ülkeyle işbirliğimiz var; Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Hollanda, Danimarka, Japonya, Amerika. Şu anda 120 civarında yüksek lisans yapan öğrencimiz var. Eğitim ve yaşam giderlerinin yarısını onlar karşılıyor, yarısını da biz karşılıyoruz. Dolayısıyla önemli bir kaynak yaratmış oluyoruz. Şimdi de bir Uzakdoğu ülkesi Türkiye’de burs vermek istiyor, bizimle çalışmak istiyor.
TEV, kendi yurtlarını yapacak
Başka yeni projeleriniz var mı?
- Son yıllarda güzel sanatlara da önem veriyoruz. Onun için güzel sanatlara da üstün başarı bursundan veriyoruz. Öğrenci yurdu bulmada ciddi zorlanıldığını biliyoruz.. Bu konuda yönetim kurulumuzun ve mütevelli heyetimizin bir kararıyla öğrenci yurtları yapıp bizzat işletme konusunda karar aldık. İzmir’de bu konuda inşallah yakında güzel bir sonuç çıkma arifesinde. İzmir tahmin ediyorum bu konuda TEV için ilk olacak. Biz bir yurt yapıp gerçekten örnek teşkil edecek ve hayırseverleri özendirecek eser yaratmak istiyoruz ki; mesela bir hayırsever çıkıp “Şurada iki dönüm yerim var, alın benim adıma bir okul yapın” dese biz çok mutlu oluruz. Onun için İzmirlilerden böyle destekler bekliyoruz, bize yer versinler biz inşaatı yapalım.
Bağışlar, ‘güven’le geliyor...
n Çoğu bağışçınız, vasiyetlerinde TEV’e bağış yapıyorlar. Ki normalde dünya gözüyle görmek istiyor insanlar... Bu güven duygusundan biraz söz eder misiniz?
- Bunu, bizimle işbirliği yapmak isteyen çok kişiden duydum. Mesela iki yıl önce Hollandalı, Türkiye’de üst seviyelerde yöneticilik yapmış birine neden TEV’i seçtiğini sordum. Bana iki-üç sebep söyledi ki, müthiş fotoğraf çekmiş. “Biz her kurumu inceliyoruz bir defa TEV hiçbir şahsın peşinden giden bir kurum değil” dedi. “İkincisi sizin uluslararası tecrübeniz çok yüksek, onlarla nasıl çalışacağınızı ispat etmişsiniz. Üçüncüsü; siz çok tutumlu bir kurumsunuz.” Mr. Mayers son olarak, “Sizin kas gücünüz çok fazla” dedi. Bizde fon anlayışı var. Diyelim ki siz bize ev bağışladınız. Biz evi satmayız, biz evin kira geliriyle okuturuz. Siz demişsiniz ki, Ankara Deneme Lisesi’nden mezun olmuş, tıp fakültesini kazanan kızlara burs vermek istiyorum, öyle özel seçim yapıyoruz ama eviniz duruyor. Diyelim ki eviniz artık giderlerini karşılamıyor, onu satıyoruz o parayla yeni bir tane alıyoruz ki devam etsin. TEV’in cüssesi hiçbir zaman küçülmüyor, bilakis büyüyor. Bizim yeni vasiyetlerle yeni bağışlarla hacmimiz büyüyor.
Mesela bir-iki ay önce vefat etmiş bir TSM sanatçısı var... İki yıl önce bize vasiyet yaptı; Solmaz Teğmen diye. O iki yıl boyunca “Ne iyi ettim” diye dua etti. Şimdi onun ve oğlunun adına burs verilecek, bıraktığı bir miktar para var, ev var, eşyaları var. Ömrünün son iki yılını tahmin edemeyeceğiniz mutluluk içinde geçirdi. Çünkü biz bağışçılarımızı toplantılarımıza çağırıyoruz. Sonra gezilere, seyahatlere katılıyor, bir ailesi olduğunu anlıyor.