Ege Üniversite bitti kendimi Milliyet’te buldum

Üniversite bitti kendimi Milliyet’te buldum

26.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

Üniversite bitti kendimi Milliyet’te buldum

1972 yılında başlayan Milliyet yolculuğum, 30 yılın ilk yarışına dek devam etti.
Bu dönem içinde gerçekten Milliyet’te olmanın haklı gururunu yaşadım.
Rakip gazetelere oranla Mliliyet’in farkını çok daha iyi anladım.
Namık Sevik, Nezih Alkış, Şansal Büyüka ve İhsan Topaloğlu gibi müdürlerle el ele kol kola çalıştık.
Gazetecilik gerçekten çok renkli bir meslek.
Beni bu mesleğe kendim kadar çevrem itti.
Futbolculuk yıllarında arkadaşlarım spor yazarı olmam için adeta baskı yaptı, mesleğin içine soktu.
Üniversite bitince de şans eseri Milliyet’te buldum kendimi.
Neyse İzmir bürosunun merkezle olan yakınlığı bize yani, spor kulvarına ilave şansı verince eksik kadromuza rahmet kolları sıvayıp ciddi adım attık.
Çekirdek kadromuza İstanbul’dan rahmetli İsmet Tongo, Ergün Emek, Tankut Antikacı Ada katkıda bulunurlardı.
Kisacası Milliyet aşkı ve heyecanı bizlere spor ilavesini uzun süre devam ettirdi.
Gazete, yani bu meslek her kişiye çok güzel anılar kattığı gibi, gelişim içinde etkin rol oynar. Bizlerin bir şansı da rahmetli İsmail Sivri’nin olmasıydı.
Çok renkli bir insandı.
Dönemin Spor Bakanı Ali Şevki Erek Sivri’ye, “Sizin yazılarınızı okurum” deyince, Sivri şöyle yanıtlamıştı:
“Bakanım ben hiç yazı yazmam ki.”
Bakan, siyasi manevrayı iyi bildiği için bozuntuya vermeden yumuşak bir ifade ile gülümsedi.
Yalansız abartısız, dürüst gazeteciliğin tüm ilkeleri ile Milliyet’te geçen meslek süremi her zaman anımsarım...