Eğitim Beşik Ulemalığı Nedir? Osmanlı'da Beşik Ulemalığı Sistemi Nasıl Uygulanmıştır?

Beşik Ulemalığı Nedir? Osmanlı'da Beşik Ulemalığı Sistemi Nasıl Uygulanmıştır?

10.05.2021 - 01:36 | Son Güncellenme:

Eski dönemlerdeki pek çok devletin temeli beşik ulemalığı üzerinden oluşturulmuştur. Bu sadece Türk toplumu değil aynı zamanda dünyanın birçok farklı toplumu için de öne çıkar. Peki Beşik ulemalığı nedir? Osmanlı'da beşik ulemalığı sistemi nasıl uygulanmıştır? İşte bu konuda merak edilen farklı bilgiler.

Beşik Ulemalığı Nedir Osmanlıda Beşik Ulemalığı Sistemi Nasıl Uygulanmıştır

 Demokrasi ve cumhuriyet olmadan önce, toplumlar padişah ya da kral gibi kişiler üzerinden yönetilirdi. Beşik ulemalığı ise işte bu sistem yapısı ile ilgili bir unsur olarak öne çıkıyor. Bu konuda bilgi almak isteyen pek çok kişi ise internet üzerinden araştırma gerçekleştirmektedir.

Haberin Devamı

 Beşik Ulemalığı Nedir?

 Makamın babadan oğula geçme usulüne beşik ulemalığı denir. Bu durum en üst noktadan başlamak suretiyle, eski imparatorluklarda farklı kurumlar üzerinden de gerçekleşirdi. Özellikle Osmanlı döneminde çok daha sistematik biçimde devam eden bir kurumsal yapı olarak öne çıkıyor. Ancak bu sistem aynı zamanda devlet yapılarının önemli oranda bozulmasına sebep olmaktadır.

 Yazılı ve sözlü birçok farklı kaynak üzerinden sık karşılaşılan kelime grupları arasında da yer aldığını söylemek mümkün. Tarihi açıdan Osmanlı başta olmak üzere birçok farklı Türk devleti konusunda önemli bir yere sahip yapılar içerisinde gelir.

 Osmanlı'da Beşik Ulemalığı Sistemi Nasıl Uygulanmıştır?

 Osmanlı'da beşik ulemalığı sistemi 16. yüzyıldan itibaren sistematik olarak çalışmaya başlamıştır. Bu doğrultuda bütün devlet kadroları babadan oğula sistemine geçti. Tabii bu durum liyakat sisteminin bozulmasına sebep olmuştur. Böylece adam kayırmacılık önemli oranda yaygınlaşmış ve devlet kurumları ciddi anlamda zarar görmüştür.

Haberin Devamı

 Bu da ülkenin gücünün kaybedilmesine ve çöküş dönemine geçilmesine önemli bir etki yaratmıştır. Özellikle 16. Yüzyıldan sonra sadece devlet değil, aynı zamanda devlet içindeki tüm kurumlar babadan oğula geçme sistemi üzerinden ele alındı. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar aynı şekilde ve bozulmadan devam etti.