Demdeme Kimin Eseridir Ve Hangi Dönemde Yazılmıştır?

Demdeme 1886 yılında yayımlanmış olan bir eserdir. Bu eser eleştiri türünde yazılmış eserler arasında yer almaktadır. Muallim Naci 1850 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Gerçek adı Ömer'dir. Babası öldükten sonra ise menderese de eğitim görmüştür.

Demdeme Kimin Eseridir ve Hangi Dönemde Yazılmıştır?

Demdeme isimli eser Recaizade Ekrem'in yazmış olduğu Takdir-i Elhan ile Üçüncü Zemzeme'deki düşüncelerini eleştirmek adına kaleme alınmıştır. Recaizade Mahmut Ekrem'in yazmış olduğu bu eserler, Menemenlizade Tahir'in Elhan isimli şiir kitabı için yazmış olduğu eserlerdir.

Muallim Naci'nin kaleme aldığı eser öncelikle Saadet isimli gazetede yazı dizisi olarak çıkmıştır. Ancak eleştiriler ağır bir şekilde sürdüğü için Recaizede Mahmut Ekrem'in isteği üzerine hükümetçe bu yazılar durdurulmuştur. Sonrasında ise kitap olarak yayımlanmıştır.

Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci arasında ortaya çıkan bu tartışma Tanzimat döneminden sonraki Türk edebiyatında meydana gelen yeni ve eski çatışmalarının en somut örnekleri arasında yer almaktadır. Eskiyi savunanlar ile yeniyi savunanlar tartışmalardan sonra gruplaşmaya başlar sonrasında ise bu gruplar birbirilerine tavır almaya başlayacaktır.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın görüşüne göre Demdeme isimli eser Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci'yi olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Bu dönemden sonra Muallim Naci açık bir şekilde yenilikçilere cephe almaya başlamıştır.

Demdeme kelimesinin anlamı da insanlar tarafından sıklıkla merak edilmektedir. Bu kelimenin birden fazla anlamı bulunmaktadır. İlk anlamı öfkeli söz, avaz ya da hoşa gitmeyen ses anlamına gelmektedir. İkinci anlamı sinek vızıltısıdır. Üçüncü anlamı yüksek ses ve gürültü anlamına gelmektedir. Dördüncü anlamı da vızıltı ya da ses anlamındadır.

Muallim Naci, Varna Rüstiyesinde de öğretmenlik görevini yerine getirmiştir. Sonraları Sait Paşa'nın katipliğini yapmış ve bu nedenle de Rumeli ile Anadolu'da pek çok şehri gezmiştir. İstanbul'a gelmesinin ardından ise memurluk görevini bırakmıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın önermesi ile Tercüman-ı Hakikat isimli gazetenin edebiyat sayfasını yönetmiştir. Sonrasında ise farklı gazetelerde de çalışmıştır.