23.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
EĞİTİM SERVİSİ
Yaşar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Alper, bu tarz komplo teorilerine inanmanın ne gibi sakıncaları olabileceğini değerlendirdi. Binlerce farklı komplo teorisi olduğunu belirten Alper, “İklim değişikliği konusu gündemimize girdikçe, bu konudaki komplo teorileri de daha çok gündeme gelecektir. Bu da bilim kaynaklı önerilerin dinlenmemesine sebep olabilir, iklim değişikliği konusundaki mücadeleye sekte vurabilir” dedi. Alper, şunları söyledi: “Ancak çalışmalar gösteriyor ki bir komplo teorisini inandırıcı bulan insanlar, aynı düşünme biçimini farklı durumlarda da tekrarladıklarından, çok farklı komplo teorilerine inanmaya meyilli oluyor. Bu tarz komplocu zihin yapısının zararlı etkilerini Kovid-19 sürecinde gördük. İklim krizi sürecinde de benzerlerini deneyimleyeceğiz gibi gözüküyor.”
Sağlıktan, iklim krizine kadar neredeyse her alanda üretilen komplo teorilerinin sosyal medya ve benzeri mecralarda hızla yayıldığına dikkat çeken Alper, komplo teorilerine karşı ve kontrolsüzce yayılmalarını önlemek için yapılabilecekleri şöyle anlattı: “Öncelikle bireylerin komplo teorilerine karşı direncini artırmak gerekiyor. Analitik, rasyonel düşünme becerisini geliştirir, bilim okuryazarlığını artırabilirsek bunu sağlayabiliriz. İkinci aşama ise işin toplumsal kısmı. Kurumlar ve otorite figürlerinin sosyal güveni inşa etmesi, güven zedeleyici her türlü şeyden kaçınması gerekir.”