15.05.2025 - 12:24 | Son Güncellenme:
Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL/DHA
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı koordinasyonunda, MAKÜ tarafından yürütülen 'Köy Üniversitesi Projesi' mart ayı başında hayata geçti. Proje kapsamında 2 ayda Burdur'da 12 köyde yaklaşık 600 köylüye ulaşıldı. Cami, köy kıraathanesi, tarla, çiftlik, ahır ve aile işletmelerinde vatandaşlara tarım, hayvancılık, kültürel etkinlikler, sağlık hizmetleri gibi birçok alanda eğitim verildi. Üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin gönüllü olduğu projede üniversite öğrencileri de eğitimlere katılıyor. Proje, köyde yaşayanların yalnızca üretim süreçlerinde değil, aynı zamanda günlük yaşamda, komşuluk ilişkilerinde, sağlık, eğitim ve kültür alanlarında da kendilerini geliştirmelerini; böylece daha bilinçli, güçlü ve mutlu bireyler olarak yaşamlarını sürdürmelerini hedefliyor.
'HOCALAR GÖNÜLLÜ OLARAK KATKI SAĞLIYOR'
Proje yürütücülerinden Doç. Dr. Umut Yanardağ, Köy Üniversitesi projesinin Türkiye'de ilk olduğunu belirterek, "Eğitim, mentörlük, araştırma, gönüllülük faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bir kırsal kalkınma projesi. 5 ilçede, 31 köyde 28 ay boyunca akademisyenler; ilahiyatından diş hekimliğine, konservatuvarından veteriner hekimliğine, sosyal hizmet bölümünden psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümüne kadar üniversitedeki neredeyse tüm birimlerin hocalarının gönüllü olarak katkı sağladığı bir proje. Aynı zamanda öğrencilerimizin de gönüllü olarak sosyal sorumluluk çalışmaları gerçekleştirdiği bir proje" dedi.
Projede çalışmalar yapmak için köyleri çocuk köy, genç köy ve yaşlı köy gibi demografik özelliklere göre ayırdıklarını belirten Yanardağ, “Bazı köylerde neredeyse hiç çocuk yok. Bazı köylerde de ilkokul var, ortaokul var. Şimdi çocuğun olmadığı köyde çocuk eğitimi yapamayacağımız için onları ayırmamız lazım. Yani oranın ihtiyaçlarına göre eğitim çalışmalarını planlamamız, faaliyetlerimizi planlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİLER DE KATILIYOR
Üniversite öğrencileriyle birlikte köyde eğitimlere gittiklerini belirten Yanardağ, "Biz özellikle öğrencilerin de yaparak öğrenmesini isteyen bir üniversitede çalışıyoruz. Böyle bir vizyon var. Biz öğrenciler için orayı da saha haline getiriyoruz. Öğrenci istediği zaman hocasıyla birlikte gidip o uygulamayı deneyimleyebiliyor, tabii hocasının gözetiminde, tek başına hiçbir öğrenciyi sahalara göndermiyoruz; ama hocayı yaparken izliyor. O da yapıyor hocanın denetiminde. Hep böyle uygulama için staj yapılır. Biz dersin bir parçası olarak köyü kullanıyoruz. Dolayısıyla öğrenci de yaparak daha erken öğreniyor” diye konuştu.
'AHIRDA BİLE EĞİTİMİ VERDİK'
Yanardağ, mart ayından bu yana 12 etkinlik gerçekleştirdiklerini belirterek, "İlk eğitimimize mart ayında Büğdüz köyünde başladık. Pozitif yaşlanma konusunu ben anlattım. İlahiyat hocalarımız ise camide vaaz verdiler. Biz sınıf aramadığımız için zaman zaman ahırlarda bile eğitim verdik. Geçtiğimiz günlerde küçük bir alan bulduk, hemen organize olup sandalyeler getirildi ve düğün salonunun yanındaki o alanda eğitimi gerçekleştirdik. Mekan olmadığı ve slayt ihtiyacımız olmadığı için aktif öğrenme tekniklerini kullanıyoruz. Her etkinlik küçük gruplarla yapıldığı için genellikle 30-40 kişilik katılımlar oluyor. Bugüne kadar yaklaşık 400-450 kişiye ulaştığımızı söyleyebilirim. Ancak konser gibi daha kalabalık etkinlikleri de sayarsak, katılımcı sayısı 80-100 kişiye kadar çıkıyor. Genel ortalamayla 550-600 kişiye ulaştık diyebiliriz" dedi.
Eğitime katılan Susuz Köyü Muhtarı Hasan Karatay "Yapmış olduğumuz etkinliklerde köy halkımız ve öğrencilerimiz olarak 2 tane etkinlik yaptık şu anda. Ayrıyeten de kooperatif bölümünden bakarsak vatandaşlarımızın hayvansal sıkıntılarını gidermek üzerine Veteriner Fakültemizden gelen arkadaşlarımız bizlere gerekli şekilde yardımcı oldular. Bu yapmış olduğumuz etkinlik bizim için çok anlam ifade etmektedir" diye konuşu.