Ağaoğlu’nun yeni konut projesi "Andromeda"
22.10.2008 - 12:00 | Son Güncellenme:
.
My World’un inşaatının tamamlanması, Andromeda projesinin tanıtılması ve Türkiye’nin ekonomik gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyen Ağaoğlu, inşaat sektöründe zihniyet değişiminin asıl olarak 1998’de çıkan deprem yönetmeliği ve 1999’ya yaşanan depremin ardından gerçekleştiğini hatırlattı.
Ağaoğlu, "Eskiden binaların çoğu kalfa hesabıyla yapılıyordu, artık mühendislik hesabıyla yapılıyor" diyerek, şu andaki konut stoğunun yüzde 70’inin oturulabilecek konumda bulunmadığını, doğru yerde, doğru fiyatla, doğru ödeme koşullarıyla ortaya konan doğru projelerin her zaman alıcı bulacağını söyledi.
Asıl olarak B gelir grubundan beyaz yakalı çalışanlara yönelik konut projeleri hazırladıklarına dikkati çeken Ağaoğlu, daha düşük gelir seviyesine sahip olanların da konut projelerinden faydalanabilmesi için öncelikle Türk halkının yaşam standardının ve gelir seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.
Ağaoğlu, son 5 senede iyi giden ekonomik koşullarda şirketlerin kar etmeye başladığını, ikinci bir 5 sene daha bunun devam etmesi durumunda artan gelirlerin tabana yayılabileceğini anlattı.
Ali Ağaoğlu, "Özel sektörün C gelir grubuna proje üretmesi mümkün değil.İstanbul’da arsa maliyetleri, inşaat maliyetlerinin yüzde 50’sini oluşturuyor, hatta yüzde 80’lere çıkabiliyor. Devletin arsa üretmesi lazım. Sorun arsa bulunmamasından, var olan arsaların da çok yüksek fiyatlı olmasından kaynaklanıyor. Kentsel dönüşüm yasası çıkarıldı ama yönetmeliği eksik.Belediyelerin burada çok daha aktif rol alması lazım. Ben, İstanbul’un yüzde 70’ini hala arsa olarak görüyorum" diye konuştu.
Kentsel dönüşüm yasasının düzgün şekilde işlemesi durumunda bu tür projelere ilgi göstereceklerini ifade eden Ağaoğlu, "Asıl büyük kitle ve ihtiyaç sahibi kesim C gelir grubunda. Gözümüz orada ama bu arazi fiyatlarıyla bizim onlara proje üretmemiz mümkün değil. Şu andaki imkanlarımızla oralara inemiyoruz" dedi.
"YEREL YÖNETİMLER ELİNİ DEĞİL, BAŞINI TAŞIN ALTINA KOYMALI"
Gecekondu yerleşimlerinin olduğu bölgelerde mevcut konut sayısını artıracak çağdaş imar planlarıyla, o bölgelerde yaşayan vatandaşları da ikna ederek kentsel dönüşüm yoluyla sorunların çözülebileceğini ifade eden Ağaoğlu, "Bu şekilde devlet vatandaşıyla sosyal barışı da sağlamış olur" dedi.
Ağaoğlu, devletin bu şekilde masraf yapmadan, sadece planlama yoluyla arsa üretebileceğini ve özel sektörün burada konut yapmaya davet edebileceğini belirterek, böyle bir planlamayla İstanbul’un "gecekondu başkenti" olmaktan çıkıp, dünyanın gerçek merkezi haline getirilebileceğini söyledi.
Devletin inşaat yapmasına karşı olsa da, TOKİ’nin kentsel dönüşüm çalışmalarını başarılı bulduğunu, özel sektörün bunu yapamadığı yerde devletin görev olarak bu işi üstlendiğini ifade eden Ağaoğlu, "Ama bunlar yeterli değil.Yerel yönetimlerin çok aktif şekilde çalışması, elini değil, başını taşın altına koyması lazım" diye konuştu.
"DOĞRU PLANLAMAYLA İSTANBUL 8-10 SENEDE GECEKONDULARDAN KURTULUR"
Ağaoğlu, bu çerçevede devletin kişilere değil ama toplumun geneline rant vermekten korkmaması gerektiğini kaydederek, doğru planlamayla İstanbul’un 8-10 senede gecekondulardan kurtarılabileceğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ceset torbası ihalesi yerine kentsel dönüşüm çalışmalarına yoğunlaşması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin kendi gücünün farkında olmayan ender ülkelerden biri olduğunu, en az borçlu halklardan birine sahip Türkiye’de, genç ve tüketime hazır bir nüfus bulunduğunu belirten Ağaoğlu, yabancıların bunun farkında olduğunu, Riyad’da emlak konusunda katıldığı bir toplantıda, 300 milyar avronun üzerinde yatırım yapmayı isteyen gruplar bulunduğunu gördüğünü ve güvenli bir liman arayan bu yatırımcıların Türkiye’ye nasıl çekileceği konusunda çalışmak gerektiğini anlattı.
"KAN VÜCUTTA DOLAŞIYORSA HAYAT DEVAM EDİYOR"
Türkiye’nin global piyasalardaki krizden etkilenmeyeceğini söylemenin mümkün olmadığını kaydeden Ağaoğlu, bu etkiyi pozitife çevirmenin planlarının yapılması gerektiğini vurguladı.
Ağaoğlu, "Birileri diyor ki, ’Ev almayın, araba almayın’. O zaman kendi kendimizi öldürürüz. Ticaretin dönmesi lazım. Ekonomi dönerse, çark dönerse Türkiye’nin lehine olur. Kan vücutta dolaşıyorsa hayat devam ediyor. Öldüğü zaman da vücutta kan var ama dolaşmadığı için hayat bitiyor" görüşünü dile getirdi.
Konut satışlarının düştüğüne ilişkin yorumların, 2004-2006 arasındaki dönemler yapılan kıyaslamaya dayandığını,ancak o dönemde bir süredir oluşan bir birikimin patladığını, benzer bir dönemin yeniden yaşanmasının beklenmemesi gerektiğini söyleyen Ağaoğlu, akıllı ve doğru projelerde normal satış seyrinin devam ettiğini kaydetti.
Ali Ağaoğlu, krizin gayrimenkul satın alanlara etkisine ilişkin olarak da, "Kriz ortamında 5-6 ay dayanma gücünüz varsa, gayrimenkul fiyatı tekrar eski seviyesini yakalıyor hatta önüne geçiyor. Hemen elden çıkarırsanız zarar ediyorsunuz" dedi.
AĞAOĞLU MY WORLD
Ağaoğlu My World Andromeda hakkında da bilgi veren Ağaoğlu, tek bir girişten en çok bağımsız bölüme sahip rezidans projesi olan Andromeda’da 4 binada 990 daire bulunduğunu bildirdi.
Andromeda’nın da içinde yer aldığı My World projesinde 4 bin daireyi 2,5 senede tamamladıklarını, kısa süre önce satışa çıkardıkları son etapta da satışların son derece iyi gittiğini söyleyen Ağaoğlu, "Kriz var diyorlar ama biz satışlarımıza devam ediyoruz" dedi.
Ağaoğlu, 376 dairenin yer aldığı son etapta şimdiye kadar 80’e yakın daire sattıklarını, bir ay içerisinde de yüzde 50’sinden fazlasının satışının gerçekleşeceğini düşündüğünü söyledi.
Ali Ağaoğlu’nun verdiği bilgiye göre, projenin satışa çıktığı ilk dönemde 2 bin 200 YTL olan metrekare fiyatları, şu anda ortalama 3 bin 500 YTL seviyesinde bulunuyor.
