Altı büyük banka kalır

Altı büyük banka kalır
BDDK Başkanı Akçakoca, beş yıl sonra sektörde beş - altı büyük bankanın kalacağını, diğer bankaların da özkaynaklarının güçlü olacağını söyledi
ANKARA ANKA

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca, bankacılık sektöründe 2005 - 2006 yıllarında beş - altı büyük bankanın yer almasını beklediklerini, bunların iki ya da üçünde de büyük yabancı bankaların ortaklığı olabileceğini söyledi.
Akçakoca, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin (EMD) aylık yayın organı "Ekonom"a yaptığı açıklamada, anılan dönemde sektörün toplam aktif büyüklüğünün de 500 - 600 milyar dolar dolayında oluşmasını beklediklerini bildirdi. Sayılarının beş - altı olacağı tahmin edilen büyük bankalar dışında kalan küçük ya da orta büyüklükteki bankaların özkaynaklarının da çok güçlü olacağını anlatan Akçakoca, "Bunların çoğunluğunun da özellikle arz eden işlerde yoğunlaşacağını tahmin ediyorum" diye konuştu.

‘Yabancı sermaye gelecek’
Gelecek dönemde yabancıların Türk bankacılık sektöründe çok önemli ve büyük rol oynayacağı öngörüsünü dile getiren Akçakoca, şu anki duruma göre de sektöre sermaye girişinin önemli kapılarından birinin yabancılar olduğunu ifade etti. Bu nedenle çok büyük beş - altı bankanın, iki ya da üçünün büyük yabancı banka ortaklığıyla oluşmasına "şaşmamak" gerektiğini söyleyen Akçakoca, "Hatta ve hatta teşvik edilmeli diye düşünüyorum. Yabancı banka faaliyetlerinin daha ziyade Türk bankaları ile ortaklık şeklinde ortaya çıktığını düşünüyorum" dedi.
Türk bankacılık sektöründe kamunun önemli bir ağırlığa sahip olduğuna dikkat çeken Akçakoca, 2000 yılı sonu itibarıyla Türk bankacılık sisteminin aktif büyüklüğünün yüzde 46’sının kamu tarafından denetlendiğini anımsattı.
Akçakoca, kamu bankalarının misyonunun sona erip ermediğine ilişkin soruyu da "Kamunun bankacılık yapmaması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde yanıtladı.

‘Hizmet çeşidi artmalı’ Bankacılık sektörünün mali ve operasyonel açıdan iyileştirilerek kârlılığının artırılması gerektiğini belirten Akçakoca, şöyle dedi: "Yaşanan krizlerle artan tahsili gecikmiş alacaklar oranının yüzde 5 - 6 gibi makul seviyelere indirilmesi ve faiz marjlarında artan rekabete bağlı olarak ortaya çıkacak daralmanın hizmet çeşitliliğindeki genişleme ve faiz dışı gelirlerdeki artış ile telafi edilmesi gerekmektedir." Akçakoca, Türk bankacılık sisteminin en önemli sorunlarını da şöyle sıraladı: "Makroekonomik istikrarsızlık ve bunun yarattığı belirsizliğin geleceğe yönelik bekleyişleri kısa vadeyle sınırlaması, özkaynak yetersizliği, risk algılama ve yönetim sistemlerinin yetersizliği, grup bankacılığının yaygın olması nedeniyle yaşanan kredi riski yoğunlaşması, donuk kredi ve karşılıklar arasındaki uyumsuzluk."




EKONOMİ