Altyapı dediler, elektrik kesildi

Dünyanın en büyük üçüncü otomotiv şirketi DaimlerChrysler’in İstanbul Çırağan Oteli’nde önceki gün düzenlediği toplantı sırasında yaşanan elektrik kesintisi Türk bürokratları zor durumda bıraktı.
Toplantının sunum ve genel konuşma programı kapsamında bir konuşma yapan Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, organizasyona katılan konukların ve özel misafirlerin Türkiye ekonomisi hakkındaki sorularını yanıtladı. Bütçe açığının büyük bölümünün faiz ödemelerinden kaynaklandığını vurgulayan Erçel’e bir konuk bütçede altyapı yatırımlarına ayrılan kaynağın düşüklüğünü hatırlattı.
Erçel, konuklara Türkiye’nin altyapı yatırımlarına verdiği önem ve ayırdığı bütçe hakkında tam bilgi vermeye başladığı sırada sözü elektrik kesintisi ile yarıda kaldı.
Elektrik kesintisi ile birlikte toplantıya ara verilmesi yabancı konukların Türkiye’nin altyapı yatırımları hakkında yeterli bilgi edinmelerini önledi. 45 dakika süren elektrik kesintisi boyunca jeneratörlerin devreye girmesine karşın salondaki air - condition çalışmadı. Toplantıya ara verilmek zorunda kalındı.
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de katıldığı toplantıda Türkiye’nin enerji üretimindeki sorunları özelleştirme ve yap - işlet - devret modeli ile aşmaya çalıştığı belirtildi.

Bardak benzetmesi
McKinsey & Company Türkiye Genel Müdürü David Meen’in de uzun bir sunum yaptığı toplantıda, Türkiye ekonomisinin pozitif ve negatif yönleri ele alındı. Meen, sunumunda Türkiye ekonomisinin taşıdığı potansiyeli ve attığı olumlu adımları vurguladı.
Türkiye için “yarısı dolu, yarısı boş bir bardak" benzetmesi yapan Meen, “Size Türkiye hakkındaki olumlu görüşlerimi anlatacak rakamlar veremem ancak bu düşünceler benim inancımdan kaynaklanıyor" dedi. Meen, Türkiye’nin ekonomik politikalarında başarılı olacağını belirtti.

‘AB’ye önce biz gireceğiz’
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin ön şartlarından biri olan Kopenhag kriterlerine uyum sağlamaya çalıştığını söyledi. Kopenhag kriterlerinin ekonomik ve siyasi iki yönü bulunduğunu kaydeden Erçel, “Biz ekonomik yönden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hükümet de demokratik standartların yükseltilmesi için gerekli girişimlerde bulunuyor. Türkiye diğer adaylar arasında AB’ye ilk girecek üye olacaktır" dedi.

‘İşsizler kulübüne hoşgeldin’
DaimlerChrysler zirvesi iki eski liderin başbaşa sohbet etmesine de olanak sağladı. Liderlerden biri ABD eski Başkanı George Bush diğeri ise Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’di.
Bush ile Demirel’in karşılaşmasında ABD’nin eski başkanı konuşmaya bir espriyle başladı: “Sen de işsiz kaldın. Ve bizim kulübe katıldın."
Demirel’i kahkaya boğan bu girişten sonra sözü DaimlerChrysler’in Yönetim Kurulu Başkanı Jürgen Schrempp aldı: “Türkiye’de iki dağ tanırım. Biri Ağrı Dağı diğeri de Demirel. 50 yıldır Türk siyasetine büyük emeği geçti."
Siyasi istikrar şart
Demirel zirve sırasında ekonominin ve siyasetin devlerine bir konuşma yaptı. Konuşmasında şunları anlattı:
“Türkiye, Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar’ın merkezinde önemli bir ülke. Gerek bu merkezde gerekse kendi içinde siyasi istikrarı ve barışı korumak zorunda. Bunun için de elinden geleni en iyi şekilde yapıyor."

Uzakdoğu krizi ‘W’ olmasın
Bölgedeki sıcak paranın çok hızlı bir şekilde çıkması nedeniyle yaşanan Uzakdoğu krizine de değinen Singapur eski Başbakanı Lee Kuan Yew, “Uzakdoğu’da yeni bir kriz yaşanmasını beklemiyorum" dedi.
Uzakdoğu ülkelerinde çok çabuk gelişen ve bir buçuk yıl gibi bir sürede atlatılan krizin “vöye benzediğini belirten Yew, olumlu beklentiler olmasına karışın krizin “w" olmaması dileğinde de bulundu.
Uzakdoğu ülkelerinden Güney Kore’nin Kuzey Kore’yle yakınlaşmasını olumlu bulduğunu belirten Yew, Uzakdoğu Krizi’nden sonra Endonezya’nın hâlâ siyasi nedenlerle problemler yaşadığını belirtti. Yew, Endonezya’da etnik sorunlar bulunduğuna da dikkat çekerek bu ülkede siyasetin ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirtti.

Milliyetçilik konuşuldu
DaimlerChrysler’in İstanbul toplantısının ilk gününde yaptığı konuşmayla ilgi çeken Singapur eski başbakanı Lee Kuan Yew, Uzakdoğu’da Çin ve Tayvan arasındaki gelişmelerde milliyetçiliğin etkisini vurguladı.
Tayvan’da yönetime gelen aşırı milliyetçi hükümetin, Amerikan yönetimi tarafından desteklenmemesini isteyen Yew, Çin ve Tavyan arasında yaşanacak gerginliğin Uzakdoğu’da savaşa yol açabileceğini ileri sürdü.
Toplantıda milliyetçiliğin konuşulmasına neden olan Yew, Tayvan’daki milliyetçi politikaların, Çin’in bu ülkeye yönelik olan işgalci baskılarını artıracağına dikkat çekti.
Yew, öteden beri Tayvan’da gözü olan Çin’in bu ülkeden vazgeçmediğini söyledi.

‘Sizi geri bir Ortadoğu ülkesi sanıyorduk’
Zirvede dikkat çeken bir konuşmayı da Profesör Kenneth S. Courtis yaptı. Courtis’in ilginç bir profili var. İspanyol asıllı, Goldman Sachs’ta çalışıyor ve Tokyo’da yaşıyor.
Dünyanın pek çok ülkesini görmüş. Türkiye’ye ise ilk kez gelmiş. Courtis konuşmasında gelmeden önce Türkiye’yi gözünde geri kalmış bir Ortadoğu ülkesi olarak canlandırdığını söyledi.
Dünyanın önde gelen ekonomi ve siyaset devlerinin bir kısmı da kendilerinin de bu tip önyargıları olduğunu söylediler. Ancak İstanbul’u gördükten sonra bu görüşlerinin ne kadar yanlış olduğunu anladıklarını belirttiler.