14.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
ANKARA - MİLLİYET
KÖY Hizmetleri ve Topu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı'ndan sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz, TOKİ'de Jet - Pa gibi saadet zinciri oluşturulmuş olduğunu söyledi. 160 bin ailenin konutlarını alamama tehlikesi olduğunu, ancak sorunu çözmeye çalışacağını açıklayan Yılmaz, Emlakbank'ın batma noktasına getirildiğini kaydetti.
Devlet Bakanı Yılmaz, Anap'tan Samsun milletvekili adayı olan Mehmet Kemal Ünsal'ın TOKİ Başkanlığı dönemine ilişkin çok sayıda iddia mevcut olduğunu belirterek, devletin ilgili kurumlarının harekete geçtiğini açıkladı. Yılmaz, "İddialar soruşturuluyor. Net olarak belgeleri ortaya çıktıkça açıklanacaktır. Kim olursa olsun hesap verecektir. Yapanın yanına kar kalmaması, bundan sonra gelenlerin ders alması için hesap sorulmalıdır" dedi.
Devlet Bakanlığı görevini devraldıktan TOKİ'de karşılaştığı tablonun kendisinde hayal kırıklığına yarattığını söyleyen Yılmaz, devraldığı tabloyu "olumsuzluklarla dolu bir tablo" diye niteledi. Yılmaz, olumsuzlukların başında mali durumun geldiğini bildirdi.
İdarenin 160 bin 800 ailenin üye olduğu kooperatifleri, arsa tahsisi yapıp, "Kredi vereceğim" diye inşaata başlattığını belirten Yılmaz, bu konutların inşaat mezarlığına dönüşmüş olduğunu söyledi. Sözkonusu 160 bin konutun bitirilebilmesi için 95.7 trilyon liralık bir kaynağa ihtiyaç olduğunu açıklayan Yılmaz, "İdarenin 1999 kredi geri ödeme tahmini 23.9 trilyon liradır. Dolayısıyla kredi ödemeleri için 72 trilyon liralık bir kaynak açığı sözkonusudur. Bu açık kapatılmadığı takdirde umutlarını kooperatifler vasıtasıyla elde edecekleri konutlara bağlamış olan 160 bin ailenin içine düşecekleri durumu düşünün" dedi.
Aynı şekilde "2. Toplu Konut Hamlesi" adı altında başlatılan 8 bin 634 konut için 70 trilyon liraya ihtiyaç olduğunu ekleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Önceden satılan bu konutların taksitlerinden 1999 yılında ancak 20 trilyon lira gelecektir. 1999 bütçesinden idareye ayrılan ödenek sadece 1.5 trilyon liradır. İdarenin sattığı konutların inşaatını sürdürülebilmesi için 50 trilyon lira kaynağa ihtiyaç vardır. Eğer idare bu açığı kapatamazsa inşaatları tamamlayamayacak ve devlete güvenerek paralarını bu inşaatlara bağlamış olan dar gelirli aileler çok zor duruma düşeceklerdir. Arsa tahsis et, para topla, inşaata başla, yapabildiğin kadar yap, sonrası meçhul. Jet - Pa'nın saadet zinciri, bu mantığın sonucudur. Emlak Bankası aynı mantığın sonucu batma noktasına gelmiştir. Belki ilk girenler kurtulacak. Sonra girenler ne olacak? Sonuç kötü."
Toplu Konut İdaresi'nin bir devlet kurumu olmasına rağmen çiftlik gibi yönetildiğini vurgulayarak, "Bugünü kurtarayım da yarın Allah kerim, zihniyeti devlet adamlığıyla, sorumlu politikacılıkla bağdaşmaz" diyen Yılmaz, aynı saadet zincirinin kooperatifler kanalıyla 160 bin 800 insanı da kapsadığını ifade etti.
Yılmaz, mevsimlik işçi olayında olduğu gibi bu sorunu çözmeye kararlı olduğunu da söyledi. TOKİ'nin İstanbul'daki 100 milyon doların üzerinde değer biçilen arsasına kat karşılığı lüks konut yaptırıp, sağlayacağı gelirle bu sorunu çözmeye çalışacağını açıklayan Yılmaz, buna ilişkin karar taslağını pazartesi günü Yüksek Planlama Kurulu'na sunacağını bildirdi.
Müteahhitlere bundan sonra hakedişlerin sırası geldikçe ödeneceğini belirterek, "Hangisi önce haketmişse o önce alacak. Benim seçim bölgem diye önce alamayacak" diyen Yılmaz, Samsun'da satılmayacağını bile bile 968 konutun birden yapılmasının siyasi amacı olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Ben Gaziantep'te böyle bir proje başlatsam beli bana oy gelecek; ama devlet zarara uğrayacak. Böyle oy bana param olsun. Hata yapanlar cezasını çekmelidir. Samsun halkı, devleti batıracaksa, onu niye niye seçeceğini düşünsün."