Havaş: Bundan sonraki aşama Danıştay

Havaş Genel Müdürü Müjdat Yücel, düzenlediği basın toplantısında, kökleri 1933 yıllarına uzanan Havaş'ın, "Devlet Hava Yolları" adıyla yer ve ikram hizmeti vermek amacıyla kurulduğunu söyledi. O dönemlerde ortaklığın yüzde 90-95'lik büyük kısmının Türk Hava Yolları'na ait olduğunu belirten Yücel, kuruluşun 1955 yılından, 1958 yılına kadar sadece Türk Hava Yolları'na hizmet verdiğini, ancak sektördeki hızlı gelişmelere paralel olarak yine THY'nin önderliğinde Usaş olarak yeniden yapılandırılarak, Türkiye'ye uçuş yapan yabancı havayollarına yer hizmeti sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Bu çalışmaların 1987 yılına kadar sürdürüldüğünü dile getiren Yücel, bu tarihten sonra Havaş'ın yer hizmetleri, Usaş'ın ikram şirket olarak ikiye ayrıldığını, özelleştirme kapsamına alınan Havaş'ın Nisan 1995 tarihinde yüzde 60'ının özelleştirildiğini hatırlattı. Havaş'ın bugün 22 havalimanında farklı boyutlarda yer hizmeti sunduğunu söyleyen Yücel, ayrıca 2010 yılında Türk Hava Yolları'nın yer hizmetleri şirketi olarak kurduğu TGS'ye yüzde 50 ortak olduklarını bildirdi.

"YASAL SÜRECİ BEKLİYORUZ"

Yurtiçi operasyonları kapsamında antrepo hizmetleri, yer hizmetleri ve ulaşım hizmetleri bulunduğunu söyleyen Yücel, ulaşım hizmetlerinde 16 noktada 100'ün üzerinde hizmet araçları olduğunu, bu araçlardan 30'unun İstanbul'da bulunduğunu, şu anda sadece Sabiha Gökçeh Havalimanı-İzmit hattının faaliyettini sürdürdüğüne işaret ederek, "Onun dışındaki hatlarımız, şu anda yasal sürecin devam etmesi nedeniyle beklemedeyiz" dedi.

Avrupa operasyonlarına ise 2010 yılında başlayan Havaş'ın, yurt dışında Baltic Avation Systems'e (BAS) ait olan NHS'in yüzde 50 hissesini 2010 yılında satın alarak şirkete ortak olduğunu, Aralık 2011'de NHS'deki ortaklık oranını yüzde 66.7'ye çıkartarak şirketin marka adının Havaş Europe olarak değiştiğini açıkladı.

"OLUMLU GELİŞME YOK, YASAL SÜRECİN BÜTÜN İMKANLARI ZORLANIYOR"

Soruları da yanıtlayan Yücel, Havaş'ın, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından, mahkeme kararıyla havalimanı ile şehir merkezi arasında otobüsle taşımacılık yapmasının durdurulması ile başlayan yargı sürecinin sorulması üzerine, "Son fotoğrafa baktığınızda, olumlu bir gelişme yok. Ancak perde arkasında yasal sürecin bütün imkanları sonuna kadar zorlanıyor" dedi.

Bu konuda 14 Ocak'ta başlayan, ondan önce de üç yıl farklı nedenlerle denenen ancak uygulanamayan bir yasaklama sürecine girdiklerini söyleyen Yücel, şu yanıtı verdi: "Kısaca ifade etmek gerekirse, İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına toplu taşımacılık yapan İETT, hava, deniz ve kara yolcularının entegrasyonunu temin anlamında bu işin bir parçası olarak çalışmak zorundaydı. Ancak mevcut otobüsleri, bizim otobüslerle mukayese ettiğimizde havayolu ile seyahat edecek yolcuların beklentilerinden çok uzaktı. O nedenle İETT, bir süre kendi otobüsleriyle bunu yapmayı denedi, olmayınca ihaleye çıktı. Biz de ihaleye katılan tarafız. Aslında İETT adına yapılan bir işti. Şartnamesi tamamen İETT otobüsleri adına hazırlanmıştı. Bu bağlamda varolan ve yasal olarak yolcu taşıma işini yapması için hiç bir engel olmayan bir kuruluşun, gerek İETT'nin yayınlamış olduğu şartnamede, gerek yasal sorumluluklar çerçevesinde bizim bundan yasaklanmamız söz konusu bile değil. Ancak, bu ihaleyi kazanan şirketin, çok açıkça ifade etmek gerekirse iddialı boyutlardaki yapmış olduğu tekliften dolayı zarar süreci her geçen gün artması nedeniyle, bunu farklı boyutuyla belediyenin bir diğer kuruluşu olan UKOME yetkisi dahilinde bizi bu işten alıkoymak gibi bir karara vardılar."

"HAVAŞ, UKOME TARAFINDAN DURDURULDU, HAK ARAYIŞIMIZ DEVAM EDİYOR"

Yücel, UKOME'nin yabancı oldukları bir kuruluş olmadığını, 2006-2007'den beri kendileri ile temas halinde olduklarını, onların tarafından da bu hizmetleri yapmalarında bir engel bulunmadığına işaret ederek, "Bugün için bizim TAV olarak sebebini tam olarak anlayamadığımız nedenlerden dolayı söz konusu şirketin zararının ortadan kaldırılması ve onların bu konuda vermiş oldukları taahhüdü yerine getirme anlamında, yasal olarak hiç bir engeli bulunmayan Havaş, UKOME tarafından durduruldu. Bu konuya yönelik hak arayışımız halen devam ediyor" diye konuştu.

"MUHTEMELDİR Kİ BİR SONRAKİ AŞAMA DANIŞTAY OLACAK"

Benzer bir kararın Antalya'dan da çıktığını, ancak oradaki müracaatlarında mahkemeden kararın çok çabuk çıktığını, o anlamda belediyenin yürütmeyi durdurma kararına itiraz ettiğini, ancak bölge idare mahkemesi tarafından yürütme durdurulmadan olumlu sonucun elde edildiğini kaydetti. İstanbul'da da benzer konuda mahkeme sürecinin devam ettiğini hatırlatan Yücel, "Mahkemelere sunduğumuz belgeler kapsamında, Özelleştirme İdaresi'nden aldığımız bir görüş yazısı var. Muhtemeldir ki artık bundan sonraki aşama Danıştay olacak. Ben inanıyorum ki bölge idare mahkemesinden sonra Danıştay'a giden konunun, mutlak surette tüm detaylarının değerlendirilip, bizim bugüne kadar elimizden alınan bu hakkımızın en kısa sürede iade edileceğini düşünüyorum" dedi.