Ekonomi ‘İstenmediğim kulübe kabul edilmek için yolsuzluk yaptım, pişmanım’

‘İstenmediğim kulübe kabul edilmek için yolsuzluk yaptım, pişmanım’

10.04.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Tarihin en büyük yolsuzluğuna imza atan ve 150 yıl hapis cezasına çarptırılan Madoff hikâyesini anlattı: Seçkinlerin arasına kabul edilmemek beni hırslandırdı

‘İstenmediğim kulübe kabul edilmek için yolsuzluk yaptım, pişmanım’

Bundan üç yıl önce tarihin en büyük yolsuzluğunu yaptığı ailesi tarafından ihbar edilen ve mahkeme sonucu 150 yıl hapis cezasına çarptırılan ünlü yatırımcı Bernard Lawrence Madoff, hayatı boyunca seçkinlerin arasına kabul edilmemenin sıkıntısını yaşadığını, 65 milyar dolarlık saadet zincirini bir türlü bırakamamasında da bunun rol oynadığını itiraf etti.
Financial Times gazetesinden iki gazeteciye ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde 14 Temmuz 2009’dan beri cezasını çektiği Butner Hapisanesi’nde iki saat süren görüşmede içini döken Madoff, “Benim yaptığımı anlamanız için geçmişime bakmalısınız. 500 dolar sermayeyle başladım. Babamın iflas edişini izledim. Çok hırslıydım, ama aynı zamanda New York Borsası ve en büyük şirketlerin yöneticilerinin kulübünün dışındaydım. Beni dışlamak için hep mücadele ettiler” dedi.

‘Sadece salaktım’
Butner Hapishanesi’nin 61727-054 numaralı mahkûmu Madoff, kurallara uygun başladığı ancak sonra yoldan çıkan yatırım işinde neden işler çığrından çıkmadan duramadığı sorusuna, “Ego” yanıtını verdi. “Kendinizi benim yerime koyun. Bütün kariyeriniz o ‘kulübün’ dışında geçmiş. Ama birden bire Deutsche Bank, Credit Suisse gibi bütün büyük bankalar peşinizden koşmaya başlıyor. Yönetim kurulu başkanları kapınızı çalıp ‘Benim için bunu yapabilir misin’ diye ricalarda bulunuyor” yanıtını verdi.
O dönemde büyük baskı altında olduğunu belirten Madoff, “Utanıyordum. Hayatımda ilk kez bir şey çalışmıyordu. Sadece salaktım. Salak! 1990’lardan başlayarak yaptığım alım-satım işleri gerçek değildi. Sadece kağıt üstündeydi. Ama size şunu söyleyeyim, gerçek görünüyordu” diye konuştu.

Kara kutu açıldı
Bir dönem Wall Street’in en itibarlı ismi olan, Wall Street’in teknoloji endeksi Nasdaq’ın yönetim kurulu başkanlığı gibi prestijli bir koltuğa oturan Madoff, 16 yıl boyunca aralarında Avrupa asilzadeleri bulunan yatırımcıları, denetleyici kurumları, bankaları, ortakları ve hatta kendi ifadesine göre kendi aile üyelerini atlatarak olmayan gelirler yarattı ve müşterilerinden dev bir saadet zinciri oluşturdu. Madoff, “Yaptığım her şey için sorumluluk alıyorum. Ne yaptığımın farkındaydım” dedi.
Madoff, müşterilerinin istediği yüksek getirileri onlara sağlayabilmek için hile yapmaya başladığını, onlar adına aldığı kağıtlar kazandırmasa da edindiği yeni müşterilerden sağladığı kaynağı onlara aktardığını anlattı. Her müşterisi iyi kazandığı için Madoff’a yeni müşteriler getirdi. O da böylece saadet zincirini ayakta tutmayı başardı.
Wall Street jargonunda “kara kutu” olarak bilinen bu yola bir tek kendisinin başvurmadığından emin olduğunu belirten Madoff, “Bugün Renaissance adlı hedge fonun nasıl para kazandığını gerçekten bilen var mı?” dedi.

O anlatırken oğulları ağlıyordu
Madoff, 1938 yılında New York’ta orta sınıf bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Kariyerine eğitimi ve ailesinin maddi durumu uygun olmadığı için Wall Street’te başlayamayacağını anlayınca 1960’ta kayınpederinden aldığı borç parayla niş işler yapan küçük bir brokerlık firması kurdu. Bernard L. Madoff Yatırım ve Menkul Değerler (BLMIS) adlı bu şirkette başta sadece bono/tahvil alım satımı yapan ve ufak kazançlar elde eden Madoff, daha sonra kardeşi Peter’ın sayesinde yeni teknolojiyi ve bilgisayarları kullanmaya ve hisse senetlerine yatırım yapmaya başladı ve işini büyüttü. BLMIS, Wall Street’te ilk bilgisayar üzerinden alım-satım işlemleri yapan firmalardandı. Madoff daha sonra Nasdaq’ın yönetim kurulu başkanlığı yaptı.
İlerleyen yıllarda Manhattan’da mimarisinden dolayı “Ruj Bina” diye bilinen gökdelendeki ofisinde en üst düzey bankacılardan milyarder yatırımcılara pek çok saygın ismi ağırlayan Madoff, artık gücü en zirvede yaşıyordu. 2008 yılının sonları yaklaştığında Madoff’un yapması gereken 7 milyar dolarlık ödeme vardı, ancak kaynağı tükenmişti. Çünkü ABD finans krizinin en derin günlerini yaşıyordu ve piyasada likidite yoktu. Lehman Brothers batalı sadece aylar olmuştu. Madoff, BLMIS’in Noel partisi sonrası, şirkette çalışan oğullarını evine çağırdı, karşılarına geçti ve aile servetlerinin dolandırıcılık üzerine kurulduğunu itiraf etti. “Bunları söylerken ağlıyordum, onlar da” diyen Madoff’u ertesi sabah avukatlarının tavsiyesi doğrultusunda oğulları polise ihbar etti. Madoff’u ihbar eden oğullarından Mark, babasının tutuklanmasının ikinci yıldönümünde kendini asarak intihar etti.

Mahşerİn dört atlısı
Mahşerİn dört atlısı
Mahşerİn dört atlısı
Mahşerİn dört atlısı
Madoff, Financial Times’a yaptığı açıklamada yarattığı saadet zincirinin farkında olan sayılı isimler arasında yatırım şirketini ilk kurduğu günlerden beri birlikte çalıştığı ve paralarını işlettiği dört yatırımcıyı saydı. Bunlar, 1960’lı yıllardan beri birikimlerini Madoff’a yönettiren New Yorklu yatırımcılar Jeffry Picower, Stanley Chais, müteahhit Norman Levy ve Bostonlu konfeksiyoncu Carl Shapiro. Bu dört isim, Madoff’un yıllar boyu kimseye sezdirmeden yürüttüğü sistem sayesinde Madoff’un kendi ailesinden bile daha fazla servete sahip oldu. Sadece Picower’ın kazancının 7.2 milyar doları bulduğu biliniyor.
Madoff, bu 4 büyük müşterisine iyi kazanç sağlamak için uzun pozisyon aldığnı, yeni müşteriler kazandıkça bunlardan sağladığı kaynağı bu dört isme aktardığını belirtti. Madoff, “Piyasaya doğru zamanda girmiştim. Onlara da uzun vadeli güzel kazançlar sağladım. Onlar da uzun vadeli yatırım yaptıkları için o dönemki yasalardan yararlanıp daha az vergi ödüyorlar, kazançları daha da artıyordu” dedi.
Madoff, bu stratejisinin 1980’li yılların büyük kısmı boyunca işe yaradığını belirtirken, “1987’de piyasalar çökene kadar her şey iyiydi. Sonra insanlar panikledi ve uzun vadeli getiriler düşmeye başladı. Ama müşterilerim pozisyonlarını kapatmaya yanaşmadı. Açgözlüydüler” dedi. Madoff’un bu suçlamaları yönelttiği müşterilerinin üçü hayatta olmadığı için sabık yatırımcının iddialarının doğrulanma ya da yalanlanması kolay değil.
Picower’ın avukatları, Madoff mağdurlarına 7.2 milyar dolar ödemeyi kabul etti. Levy’nin ailesi ise 220 milyon dolar ödemeye razı oldu. Chais’in ailesi yolsuzluğa karışmadıklarını savunuyor. Hayattaki tek müşteri olan Shapiro ise 625 milyon dolar ödemeye razı oldu ancak suçlamaları hâlâ reddediyor.

Kantİn İşletİyor, psİkologla konuşuyor
Madoff’un, 1.5 yıldır sürdürdüğü hapishane hayatıyla ilgili detaylar da Financial Times’ın haberinde yer aldı. Madoff, başını yakan para işlerini hapishanede de yürütüyor. Burada kantin işleten Madoff, hayatında ilk kez psikologla seanslar yaptığını da açıkladı. Madoff, “Bütün bunları nasıl yapabildiğimi anlamak için psikologla görüşüyorum. Hani bazı mafya üyeleri vardır. Gün boyu insanları öldürürler, korkunç şeyler yaparlar ve sonra ailelerinin yanına giderler. İnsanların savaşta birbirini nasıl öldürebildiğini anlamazdım. Ama yaşamınızın farklı bölümlerini birbirinden ayırabiliyorsunuz” dedi.