EkonomiKurşun askerle başladı, ‘dev’ oyuncaklarla Çin’e rakip oldu

Kurşun askerle başladı, ‘dev’ oyuncaklarla Çin’e rakip oldu

17.09.2008 - 00:32 | Son Güncellenme:

1940’ta kurulan Pilsan, her kuşağa mal olan birer oyuncak üretmiş. Örneğin 1980’lerde çıkan bir oyununu tekrar üretmesi için internette kampanya var. Firma, Çin’in ucuz oyuncaklarıyla başa çıkmak için ise oyuncaklarını büyütmüş!

Kurşun askerle başladı, ‘dev’ oyuncaklarla Çin’e rakip oldu

Oyuncakçı Pilsan’ın ürettiği ilk oyuncaklarla oynayan çocuklar, bugün 70 yaşını geçti... ‘Yedisinde neyse, yetmişinde de o’ deyişini haklı çıkarırcasına, Pilsan oyuncak üretmeye devam ediyor, Pilsan’ın oyuncaklarıyla büyüyenler de çocukluğunu unutmaya pek niyetli gözükmüyor.
Pilsan’ın 1980’lerde çıkardığı ve artık üretimine son verilen ‘Kuzey Kalesi’ oyunuyla büyüyenler, bugün internette ‘Kuzey Kalesi geri gelsin’ kampanyası yürütüyor. Yakup Çetinalp’in küçük bir atölyede kurşun asker yaparak başlattığı macerayı, bugün oğlu Faruk Çetinalp, 25 bin metrekarelik Pilsan tesisinde sürdürüyor. Çetinalp, firmanın başlangıç günlerini şöyle anlatıyor:

Anadolu’da sandıkta oyuncak sattı
“Babam Yakup Çetinalp, dondurma külahı üretirdi. 1940’da oyuncakları çok sevdiği için gıda işinden çıkıp o zamanın modası olan ‘kurşun asker’ yapmaya başlamış. Kurşunun sağlığa zararlı olduğu anlaşılınca da önce alçı, sonra da plastikten asker üretmeye devam etmiş. Ben 1954’te, 6 yaşında babamın yanında çalışmaya başladım. İstanbul Eminönü’nde 30 metrekarelik bir atölyede üretim yapıyorduk. Türkiye’de oyuncak sektörü hemen hemen yoktu.
Piyasayı canlandırmak için yapmadığımız şey kalmadı. Oyuncak askerleri bir ara pakete sarıp ‘niyet’ şeklinde satmaya başladık. Bazı paketlerin içinde askerin yanında bir numara olur, bu numaraya göre hediye kazanılırdı. Hediye ise yine oyuncak bir askerdi.
Niyetleri babamla sandıklara koyup, Anadolu’yu gezerdik. İşleri böylece büyütünce, 1967’de Silahtarağa’da 3 katlı bir binaya taşındık.”
Faruk Çetinalp bu dönemde hep oyuncak askerin yanı sıra, başka yeni oyuncaklar da yapmayı istiyormuş. Ancak babası bu fikre karşı çıkmış. Şöyle anlatıyor:
“Sırf ateş eden, koşan askerler yapıyorduk. Ben mesela plastik araba yapmayı çok istiyordum. 1968’de askere gittim. Teskereme 2 ay kala babam vefat etti. Bir anda her şeyimi kaybettim. Alacaklılar üstüme geldi. Ama kendime güvendim. Önce piyasaya daha büyük boy oyuncak askerler çıkardım. 1972’ye kadar büyük askerler iyi iş yaptı. Senetlerimi ödedim. Ancak plastik araba yapmayı aklıma koymuştum.
ABD’ye gittim. Bavullarla araba getirip benzerlerini yaptım. Arabalar çok satmaya başlayınca üretimi artırdım. Yerimiz yetmez oldu. 1978’de Güneşli’ye taşındık.”

En çok akülü araba gidiyor
Pilsan Güneşli’ye geçince ihracata da  başlamış. Rusya, Avrupa, Arap ülkeleri başta olmak üzere, ihracat bir ara üretimin yüzde 60’ını bulmuş. Güneşli de küçük gelince 1996’da Kıraç’a taşınmışlar. Çetinalp şöyle anlatıyor:
“Şimdi 25 bin metrekare kapalı alandayız. Ürün sayımız 150’ye dayandı. Çin’in ucuz oyuncaklarıyla mücadelede ayakta kaldık. Bunu oyuncakları büyüterek başardık. Küçük oyuncakta Çin’in eline su dökemeyiz. Çin’in büyük oyuncakları nakletmesi ise çok masraflı. Çünkü her yere uzaklar.
Bizse dünyanın merkezindeyiz. O yüzden artık daha çok park, tünel, kaydırak, akülü araba yapıyoruz. Akülü araba çok satıyor. Düşük dolar ithalatı patlattı. Ama mücadelemiz sürüyor. 400 çalışanla geçen yılki ihracatı bu yıl 8 ayda yakaladık. Yakında kendi satış noktalarımızı açacağız.”

Haberin Devamı

Kuzey Kalesi’nden kötü haber!
Pilsan’ın en tutulan oyunlarının başında ‘mini mekanik’ olarak adlandırılan oyuncaklar geliyor. Kuzey Kalesi isimli vahşi batı temalı mini mekanik oyununun tekrar piyasaya çıkması için internette bir kampanya bile düzenlenmiş.
Çetinalp, “ABD’den benzerini yapmak için oyuncak araba getirirken, Avrupalı bir firmadan da Kuzey Kalesi fikrini aldım. 1989’a dek piyasaya ortaçağ, uzay ve vahşi batı temalı çok sayıda mini mekanik seti sattık. 1990 başında oyunun fiyatını artırınca, piyasa boykot etti. Ben de ‘Artık yapmayacağım’ dedim. Zaten Çin oyuncakları Türkiye’ye gelmeye başlamıştı. Şimdi internette ‘Biz oynadık, çocuklarımız da oynasın’ diye kampanya var. Geçende biraz ürettim. Ama eski zevki vermedi. Artık yapmayı düşünmüyorum” diyor.

Haberin Devamı

Doktorlar saçı susuz yıkadı, hasta temizlik ürünü ithalatını bitirdi

Kurşun askerle başladı, ‘dev’ oyuncaklarla Çin’e rakip oldu

Dört girişimci, iki yıl önce ıslak mendil üretmek için bir araya gelmiş. Ancak söz konusu girişimcilerin hepsi doktor olunca, ıslak mendille başlayan macera, Türkiye’de daha önce üretimi olmayan hasta temizlik ürünlerine doğru genişlemiş...
Girişimci doktorlar, hastanelerin yoğun bakım servisindeki hastaların vücut ve saç temizliği için kullanılan ürünleri Türkiye’de üretmeyi başarınca, bu ürünlerin ithalatı da durmuş. Göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Murat Morgül, dahiliyeci Dr. Yücel Ermiş, ortopedist Dr. Fecri Çiftlik ve diş hekimi Dr. Mustafa Mercan, Rana Kozmetik ile iki yıl önce girişimciliğe adım atmış ve sonra arkası gelmiş... Dr. Morgül, o günleri şöyle anlatıyor: 

İngiltere’den geliyordu
“Hepimiz dönem dönem aynı hastanelerde çalışmıştık. İyi arkadaştık. Girişimciliğe de niyetimiz vardı. Ama sermayemiz yeterli değildi. 2006’da diş hekimi arkadaşımız Mustafa Mercan, ıslak mendil üretmeye karar verdi. Biz üç arkadaş da kendisine ortak olduk. Ekim 2006’da Dreamy markasıyla, kimyagerlerimizin yaptığı solüsyonları kullanarak ıslak mendil ve ıslak havlu üretmeye başladık.
Bu sırada, özellikle yoğun bakım hastalarının temizliği için kullanılan ürünlerin Türkiye’de üretilmediğini fark ettik. İngiltere’den gelen hasta temizleme bezinin 30’luk paketinin toptan fiyatı 5 dolardı. Antibakteriyel bu bezleri, Kasım 2006’da Fymsoft markasıyla üretmeye başladık. Biz fiyatı 1.5 - 2 dolar civarına çekince de ithalat durma noktasına geldi.”

Haberin Devamı

‘Askeriye de kullanabilir’
Rana Kozmetik, 2 kimyager ve 20 işçisiyle bir yandan ıslak mendil, bir yandan da hasta temizlik ürünleri üretimini sürdürüyor. Hasta temizlik ürünü portföylerine saçı susuz yıkayan boneyi ve hasta temizlik kesesini de eklemişler. Türkiye’nin daha önceleri yıllık 5 bin paket civarı olan hasta temizlik bezi tüketimi de yerli üretimle birlikte artmaya başlamış. Morgül şöyle anlatıyor:
“Artık Türkiye’deki hastanelerde yılda 50 bin paket temizlik bezi kullanılıyor. Bunun neredeyse 40 binini biz veriyoruz. Talep artıyor. Cerrahpaşa, bizden geçen yıl 5 bin, bu yıl 10 bin paket aldı. Paketler 30’luk olduğu için ev kullanımı için uygun değil. Çünkü açınca bitirmek lazım. Yoksa antibakteriyel özelliği gider.
Ev kullanımı için 5’li paketler yapmayı düşünüyoruz. Saç temizliği sağlayan özel boneyi tekstil işi yapan bir doktor arkadaşa diktiriyoruz. Bu ürün, uzun yolculuklarda ve askeriyede de kullanılabilir. Rusya, Cezayir gibi ülkelere ayda 150 bin dolarlık ıslak mendil ihraç ediyoruz. Hasta temizlik ürünü numunelerini de çok sayıda ülkeye yolladık. Yakında onların ihracatına da başlarız.”

Haberin Devamı

DENİZBANK CEVAPLIYOR
 Doğrudan Borçlandırma Sistemi nedir?
Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS) çok sayıda bayi/müşteri ve satış teşkilatına sahip firmaların, mal ve hizmet satışı sonucunda müşterilerinden olan alacaklarını manuel kontrol  olmadan otomatik olarak gerçekleşmesini sağlayan bir tahsilat sistemidir.
Alacakları çek veya senede bağlanmamış olan firmalar tarafından da tercih edilmektedir. Günümüzde giderek yaygınlaşan bu sistem firmaların nakit yönetimlerine büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Doğrudan Borçlanma Sistemi’nde firma ve banka arasındaki ilişki nasıl olmaktadır?
Ana firmanın elektronik ortamda bankaya gönderdiği fatura bilgilerine göre, fatura tarihlerinde müşteri hesaplarından fatura bedelleri tahsil edilerek ana firma tahsilat hesabına ödenmesi sağlanmaktadır.
Bu sistemle tüm tahsilat işlemleri elektronik ortamda gerçekleşmektedir. Bankalar DBS sistemine giren bayilere Kredili Mevduat Hesabı açabilmekte ve hesapların müsait olmaması durumunda kendilerine tahsis edilmiş olan limitler dahilinde ödemelerinin gerçekleşmesini sağlamaktadır.
Satıcı ana firma için Doğrudan Borçlandırma Sistemi’nin avantajları nedir?
Bayilere sunulan DBS kredi limiti ile satıcının alacak riski minimize edilebilmektedir. Zamanında tahsilat ile nakit akışında verim sağlanmaktadır. Bayi takip operasyonu ve çek tahsilatlarının yaratmış olduğu operasyonel yük azalmaktadır.
Doğrudan Borçlandırma Sistemi’nin bayilere sunduğu avantajlar nedir?
Masraf ve çek takip komisyonu ödenmemektedir. Finansman maliyeti azalmaktadır. Havale veya EFT işlemlerine ait iş yükü ortadan kalmış olmaktadır.

Haberin Devamı

milliyetkobi.com’da ne var?
-  Yeni Ar-Ge yönetmeliği ortamında kurumsal imajınızı güçlendirmenin ipuçları...
-  AB’nin ekonomik kriterlerini yarı yarıya tutturduk!
-  E-imzası olan kazanıyor...

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler