Nükleer araştırma reaktörü geliyor
06.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı, “İkinci nükleer santralde teknoloji tarafında olacağız. Yeni nükleer ekipmanları test etmek için yerli araştırma reaktörü çalışması yürütüyoruz” dedi.
Mithat Yurdakul / ANKARA - Enerjide dışa bağımlılığı asgari seviyeye indirmeyi hedefleyen Türkiye, araştırma reaktörü ve yeni nesil reaktörlerle, nükleer enerjide yerlileşme hareketi başlatacak. Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı, yeni nükleer ekipmanları test etmek ve nükleer tıp ilaçlarını üretmek için yerli araştırma reaktörü çalışması yürüttüklerini beldirdi. Mersin’deki Akkuyu santrali ile nükleer teknolojiye adım atıldığını ifade eden Balıkçı, “İkinci ve üçüncü nükleer santrallerde işin teknoloji tarafında da bulunmaya başlayacağız” dedi.
Bir grup gazeteciye açıklamada bulunan Balıkçı, nükleer enerjide araştırma reaktörü geliştirmek için çalıştıklarını belirterek, “Yerli ve milli imkanlarla, Türkiye’deki insan kaynağını kullanarak bir araştırma reaktörü geliştirmek için çalışıyoruz. Araştırma reaktörleri, nükleer alanda geliştirilen yeni ekipmanları test etmek ve nükleer tıpta kullanılan ilaçları üretmek kullanılıyor” dedi.
Dördüncü nesil reaktör
Yeni nesil nükleer santrallerle ilgili de çalışma yürüttüklerini dile getiren Balıkçı, “Dördüncü nesil reaktörlerin geliştirilmesiyle ilgili fizibilite aşamasında olan bir proje hazırlığımız var. Nükleerde tecrübe, insan kaynağı ve teknolojiye sahip olmak gerekiyor. Akkuyu’dan önce nükleer konusunda bilgi birikimi yok denecek kadar azdı. Akkuyu ile nükleer teknolojiye bir adım atmış olduk. Bazı işleri yapmaya başladık, insan kaynağı yetişmeye başladı. İkinci ve üçüncü nükleer santrallerde işin teknoloji tarafında da bulunmaya başlayacağız” dedi.
Hidrojen yol haritası
Dünyada hidrojene ilginin arttığını, Türkiye’nin de hidrojenle ilgili yol haritası hazırladığını ifade eden Balıkçı, şunları söyledi: “Dünyada üretilen hidrojenin yüzde 90’ından fazlası fosil yakıtlardan geliyor. Bu hidrojene ‘gri hidrojen’ diyoruz. Bu hidrojenin ‘yeşil’ olarak üretilmesini hedefliyoruz. Küçük ve laboratuvar ölçeklerindeki sistemlerden ziyade ticarileşebilecek ve sanayide kullanılabilecek sistemler istiyoruz, bu yüzden günlük en az 10 kilogram hidrojen üretebilecek bir sistemin kurulmasını hedefliyoruz. Hidrojenin elektrik enerjisine dönüştürülmesi için proje destekleyeceğiz.”
Türkiye’nin elektrolizör (su moleküllerini oksijen ve hidrojen atomlarına ayırabilen cihaz) kapasitesinin 2053 yılına kadar 70 gigawatt’a (GW) çıkarılmasının hedeflendiğini belirten Balıkçı, “Teorik olarak, Türkiye’nin 70 GW’lik bir elektrolizör kapasitesi olsa ve sistemler 24 saat çalışsa, buradan üretilecek hidrojen, enerji seviyesi olarak Türkiye’nin ithal ettiği doğalgaz miktarına eşit” diye konuştu.
