EkonomiPaşa kızının yaşam mücadelesi

Paşa kızının yaşam mücadelesi

20.08.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Paşa kızının yaşam mücadelesi

Paşa kızının yaşam mücadelesi

4 yıl önce nedeni hala çözülemeyen uçak kazasında ölen Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in kızı Meltem Bitlis, eşinden ayrılıp devletin bağladığı 50 milyon lira maaşla geçinemeyince Kadıköy Sahrayı Cedit Sabit Pazarı'nda züccaciyeci dükkanı açıyor

Bu Türkiye Cumhuriyeti'nde ordu içinde en yüksek mevkilere gelmiş bir komutanın kızının onur mücadelesinin öyküsü. Öykünün kahramanı esrarengiz bir uçak kazasında 4 yıl önce ölen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in kızı Meltem Bitlis. Meltem Hanım devletin kendisine bağladığı 50 milyon lira maaş yetmeyince pazarda züccaciye ve plastik eşyalar satacağı bir küçük bir dükkan açıyor. Paşa kızı olması, onun gerektiğinde iş ayrımı yapmadan da para kazanma ve yaşam mücadelesine katılmasını engellemedi.
Meltem Bitlis, babasının ölümünün ardından acılı günler geçirdi. Annesi Şükran Hanım ve fizyoterapist olan ağabeyi Tarık Bitlis'le zor olaylara tanık oldular. Babasının bir suikaste mi kurban gittiği yoksa gerçekten kaza sonucu mu öldüğü bir türlü anlaşılamadı. Henüz bu olayların etkisini tam atlatamadan Meltem Bitlis, 2 yıl önce mühendis olan eşinden anlaşamadıkları için ayrıldı. Şu anda 5 yaşında olan kızıyla birlikte baba evine döndü. Ardından bir rahatsızlık geçirdi.

Annesi Şükran Bitlis'in yanına yerleşen 34 yaşındaki Meltem Bitlis, devletin kendisine babasından dolayı bağladığı 50 milyon liralık aylıkla geçinmenin zorluğunu anladı. Ancak yapacak hiçbir mesleği yoktu. Bugüne kadar çalışmak zorunda kalacağını da hesaplamamıştı. Ortaokul mezunuydu ve iş yaşamıyla hiç tanışmamıştı.
Meltem Bitlis, bu sırada yardımına babasının emir subayı Salih Karakoç ile eşi Nursen Karakoç'un yetiştiğini, bu iki eski ve yakın dostu sayesinde mücadeleye başladığını anlatırken, şöyle devam ediyor:
"Salih Bey, albaylıktan emekli olduktan sonra Sahrayı Cedit Sabit Pazarı'nda eşiyle dükkan açmıştı. Gel, Belediye'ye başvuruda bulun, burada sana da bir dükkan kiralayalım, iş kur dediler bana. Bunun üzerine 4.5 ay önce Kadıköy Belediyesi'ne dilekçe verdim. Bir ses çıkmadı. Epeyce git - geller oldu. Ne evet deniliyordu ne de hayır. Araya dostlar da girdi ama bir çare bulunamadı."
Kadıköy Belediyesi'nden yine ses çıkmayınca Bitlis, bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'a da bir dilekçe yazarak yardım ister. Erdoğan, konuyla yakından ilgilenir ve yardım sözü verir.
Erdoğan'dan şu yanıt gelir: "Ben o belediyeye ve yapacağı işlere karışamam. İsterseniz, buyrun gelin görüşelim, size kendi yetki ve alanım olan uygun bir yerde size dükkan kiralayalım."

Meltem Bitlis, tam bunu düşündüğü sırada Kadıköy Belediyesi'nden de nihayet beklediği olumlu cevabı alır. İstediği dükkana kavuşur ve hemen burayı plastik eşya ve züccaciye üzerine çalıştırmak için hazırlıklara girişir. Belediye ile sorunların çözüldüğünü ve ilişkilerinin bundan sonra düzgün yürüyeceğine inandığını belirten Bitlis, "Niye züccaciyeyi seçtiniz?" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Bu alanda çalışmayı kendime yakın buluyorum. Cam eşya ve mutfak eşyalarıyla ilgilenmek onları satmak hoşuma gidecek."
Şimdi, Eylül'de dükkanını açmak için dostları ve pazardaki arkadaşlarıyla birlikte harıl harıl çalışıyor. Herkes onun başarması için uğraşıyor. Salih ve Nursen Karakoç, bu işte ondan daha heyecanlılar. Nursen Karakoç, "Meltem, bu işi başaracak ve iki ayağı üzerinde durmayı öğrenecek. Ona inanıyoruz" diyor. Pazar arkadaşları da ellerinden ne gelirse esirgemiyorlar.

Genç kadın da gece gündüz demeden işini kurmak için çaba harcıyor. Üzgün ve mahzun günleri geride bırakmış, hayata daha güvenle bakıyor artık. "Bugüne kadar böyle bir şey düşünmemiştim ama kaderin insana neler hazırladığını kimse bilemiyor. İyi bir iş kadını olurken, çocuğumu ve annemi de ihmal etmeyeceğim" diye konuşuyor.
Konuyu babasının ölümüne getirdiğimiz zaman durgunlaşıyor hemen ve fazla konuşmak istemiyor. "O konuda yeterince yazıldı çizildi, bir sonuç da çıkmadı. Abim Tarık ilgileniyor bu olayla" diyor. "Devletten yeterince destek ve ilgi gördünüz mü?" sorusuna ise "Bize bir ev verdiler ve ölen bir generalin maaşını bağladılar. Jandarma, daha çok ilgileniyor bizimle" yanıtını veriyor.

EŞREF Bitlis Paşa ile çok yakın çalışan Salih Karakoç, onun 1986 ile 1991 yılları arasında emrinde oldu. Bitlis Paşa, Gelibolu'da kolordu komutanıyken, kendisi merkez komutanlığını yaptı. 1989'da Kıbrıs Barış Kuvvetleri'nde Paşa'nın emir subaylığı görevinde bulundu.
Bir yıl birlikte çalıştıktan sonra Paşa, Jandarma Genel Komutanlığı'na atanarak Ankara'ya dönünce, çocuğunun okul durumu nedeniyle Karakoç ve ailesi, Kıbrıs'ta kalmayı tercih etti. Bu ayrılık onların dostluğunu etkilemedi. Salih Karakoç, Paşa ile her zaman çok yakın görüştüklerini belirtiyor ve "O benim için çok önemli bir insandı. Çok farklı ve engin görüşlüydü" diyor. Karakoç, esrarı bir türlü çözülemeyen uçak kazasının aydınlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini de ifade ederken, şöyle konuşuyor:
"Paşa, yaşasaydı Türkiye'nin birçok sorunu bugün çözülmüş olacaktı. Güneydoğu sorununa farklı ve pratik çözümleri vardı onun. Sanıyorum, yine yaşasaydı bugün bu sorun da çözümlenmiş olurdu. Ölümüyle ilgili sis perdesi kalktıktan sonra Paşa'yı herkes daha iyi tanıyacak. Onun hakkında ciltlerce kitap yazılabilir."
KEŞFETYENİ
Ünlü fenomenin hastane paylaşımı sevenlerini korkuttu!
Ünlü fenomenin hastane paylaşımı sevenlerini korkuttu!

Cadde | 05.05.2025 - 14:51

Ünlü fenomen Yasemin Şefkatli, hastaneden yaptığı yeni paylaşımla takipçilerini korkuttu.

Yazarlar