Ekonomi Plastik topun ‘mucidi’ Dubai’de su satıyor

Plastik topun ‘mucidi’ Dubai’de su satıyor

04.02.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hakkı Yayla, yıllarca peşinden koşturduğumuz ‘plastik top’u Türkiye’de ilk üreten kişilerden. Tesadüfen başladığı plastik top macerası Yayla ve ailesini sanayide önemli yerlere taşıdı. Şimdi ikinci kuşak Yaylalar Dubai’de su satıyor

Plastik topun ‘mucidi’ Dubai’de su satıyor

Küçük yaşlarda bir plastik tesisinde çalışmaya başlayan Hakkı Yayla, yıllar sonra ‘plastik topun mucidi’ olarak anılmayı aklına bile getirmemişti. 1960’larda Türkiye’de çok genç bir sektör olan plastik sanayiinde işçi olarak çalıştığı birkaç yılın ardından kardeşleriyle bir plastik makinesi aldı. Böylece Yayla, hem plastik topun, hem de plastik bidonların Türkiye’de ilk üreticilerinden biri oldu.
Girişimcilik macerası daha sonra onu 400 milyon dolar cirosu olan bir holding patronluğuna taşıdı. Şimdi Hakkı Yayla’nın çocukları, Dubai’de açtıkları su fabrikasıyla pet şişelerini üretip dolumunu da yaptıkları suyu 7 emirliğe satıyor.
Yaylalar Holding iki kuşaktır içinden geldikleri petro kimya sektörü ağırlıklı olarak çalışıyor.

‘3 kollu adam’la büyüdü
Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Hakkı Yayla ile Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Celal Yayla, ‘plastik top’la zirveye çıkan girişimcilik yolculuklarını birlikte tekrar hatırlıyorlar. Hakkı Yayla, tesadüfen İtalya’dan başlayan Topsan Plastik Top serüvenini şöyle anlatıyor:
“15 yaşımda birkaç yıl çalıştığım plastik tesisinden ayrıldıktan sonra kardeşlerimle plastik makinesi aldık, borçla. O zaman bizim için ciddi bir kazanç sağladık ve bir kardeşimle birlikte diğer kardeşlerden ayrıldık, ne yapacağız diye düşünürken İtalya’da Milano’da bir plastik fuarı yapılıyormuş, bir şekilde oraya gidiyoruz. Dil yok, daha önce İstanbul’dan çıkmışlık yok. Orada ‘3 kollu adam’ diye anlattıkları bir makine var ve dikkatimizi çekiyor. Bir tercüman tutarak soruyoruz. Makinenin, plastik kauçuk top ve tek tip bir oyuncak bebek vs yaptığını söylüyorlar. Dönüyoruz ve burada ‘bunu yapsak kime satarız?’ gibi düşünürken bir daha İtalya’ya gidip makineyi alıp dönüyoruz.”
Hakkı Yayla sadece yakın bir akrabasıyla paylaştığı plastik topun formülünü kimse öğrenmesin diye fabrikaya işçilerden başka kimseyi almadı, çocukları ve eşi de dahil kimse fabrikanın ‘beyin kısmını’ bilmiyordu. ‘17 sene Tekel gibi mal sattım ülkeye’ ifadelerini kullanan Hakkı Yayla, “Plastik topun tam ölçülerini ve ağırlığını en iyi biz uyguluyorduk, yıllarca bizi taklit etmeye çalıştılar ama bunun rotasyon olduğunu anlayamıyorlardı. Evet, küreyi yapıyorlar ama zıplamıyor falan. Çocuklar ‘Topsan’ adını görmeden top almıyorlardı. Bize tüm illerden gelirlerdi, parayı yatırırlardı, ‘Kardeşim, belli kapasitemiz var veremeyiz, yok’ derdik, aylarca bekleyen olurdu, senede 7 milyon üretiyorduk. Eczane ve nalburlar da dahil her yerde bizim ürettiğimiz toplar satılıyordu” diyor.

Haberin Devamı

Ustabaşını kaçırma planı!
Nuh Celal Yayla, yıllar sonra rakiplerinin topun formülünü öğrenmek için ya babasını ya da ustabaşını kaçırmaya karar verdiklerini söyleyerek şöyle devam ediyor:
“En son diyorlar ki, ‘Biz bu işi öğrenmek için ya sahibini ya ustabaşını kaçırmalıyız’... Bunu da bize yıllar sonra anlatıyorlar. Bizim ustabaşı da pehlivanlığı sağlık sorunları yüzünden bırakan biri, adamlar geliyor ve ellerinde bir çuval... ‘Çuvala koyup kaçırırız’ diye gelmişler, bir kapıyı açan ustabaşına bir çuvala bakıp kaçıyorlar. Tesis kapasite üstünde kapasiteyle çalıştı yıllarca. 1994 yılında yurtdışına satıldı. Çünkü Türkiye’ye meşin top geldi ve daha uzun zaman kullanılan bu top plastik topa sekte vurdu. Tesis de alıcısı varken satıldı. Bir kısmı Pakistan’a bir kısmı Romanya’ya.”

Haberin Devamı

7 emirlik yetmedi ihracatı taşıracak
Hakkı Yayla’dan sonra işleri dört çocuğu devralıyor. Nuh Celal Yayla, plastik ambalaj tesisi kurarak ilaç, kimya ve kozmetik sektörü için şurup şişesi, jöle kutusu gibi üretimler yapıyor.
2013 yılını 420 milyon dolarlık bir ciroyla kapatan Yaylalar, Dubai’de 15 milyon dolarlık yatırımla su tesisi kurdu. Nuh Celal Yayla, tesisle ilgili şunları söylüyor:
“Dubai’de bir memba suyu mevcut. Bu da iş yaptığımız bir tüccarın elindeydi. Tamamı 35 bin metrekare olan bir alan üzerinde tesis. Burada şişe üretimi yapıp mevcut çıkan su ozonlanıp 24 saat dinlendikten sonra dolumu yapılıyor. Hem şişe hem de vakum bardak üretimi var. Günlük 250 bin tane vakum bardak, 150 bin tane litrelik şişe üretimi, 250 bin tane de yarım litrelik şişe üretimi var. Plastik tesisin kapasitesi artırılıyor. Su verimli, bir bu kadar daha üretimi doldurabilir. Çıkan su 7 emirliğin hepsine satılıyor. Buradan bir hedefimiz de 7 emirliğe yakın alanlara da ihracat yapmak. Kapasiteyi ihracat yönünde artırmak hedefindeyiz. Alanı geliştirmek için neredeyse bir 15 milyon dolar daha bütçe ayırdık.”