Ekonomi Siirt, kaderini çiziyor

Siirt, kaderini çiziyor

02.06.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Siirt, kaderini çiziyor

Siirt, kaderini çiziyor

       BİR zamanlar Güneydoğu'da PKK terörünün en yoğun olduğu kentlerden biri olan Siirt, şimdi bir yandan terörün yaralarını sararken bir yandan da fakirlik terörü ile mücadele ediyor.
       Siirt'in bugünkü fakir durumuna gelmesinin başlangıç tarihi, eskinden tek bir ilken, Şırnak ve Batman'ın Siirt'ten ayırılarak il haline getirilmesi. Batman'daki petrol, Şırnak'taki kömür madenlerinin sağladığı kaynaktan mahrum kalmış durumda.
       Şu anda Siirt'te sadece Şirvan Bakır Madeni var ama maddi imkansızlıklardan ötürü çalıştırılamıyor. Madenin tekrar faaliyete geçebilmesi için 100 - 150 milyar liralık bir kaynağa ihtiyaç var.
       Siirt Valiliği ekonomiyi biraz olsun canlandırabilmek amacıyla birtakım projeleri devreye sokmuş. Örneğin "Tokat" adını verdikleri kadınlara eğitim projesinin dışında başta seracılık olmak üzere pekçok alanda Siirt'liye ön ayak oluyorlar.
       Vali Yardımcısı Ekrem İnci öncülüğünde 52 tane sera çiftçilere verilerek üretime başlanması sağlanmış. Fıstıkçılık, cinsel gücü arttırdığına inanılan Bıttım Sabunu, meyan kökü, Siirt battaniyesi bölgenin diğer geçim kaynakları. Ancak bunlar Siirt'te, 20 binler seviyesine düşen hayvancılığın ortaya çıkardığı ekonomik boşluğu dolduracak nitelikte büyük yatırımlar değiller.

       Siirt Doğu Anadolu'daki son durak. Siirt'liler, Şirvan'dan Pervari'ye, Pervari'den Bahşesaray'a oradan da İran'a açılacak olan yolun tamamlanması halinde ekonomik açıdan da rahatlayacaklarını söylüyorlar. Bunun için de hükümetten destek bekliyorlar.
       Bölgedeki işadamlarının en büyük sıkıntısı bankalardan kredi alamamak. İşadamları gerek özel gerekse kamu bankalarının kendilerine kredi vermediklerini, bölgedeki yatırımlarının ipotek olarak kabul edilmediğini ifade ediyorlar.
       Teşvikler Ankara'dan ve siyasi amaçlı olarak verildiği için yerine ulaşamıyor. Bunun en önemli örneği, Özal döneminde hayvancılık yatırımı için kredi alanların bu kredileri alıp Batıda iş kurmaları. Bunun için bölgedeki işadamları kredilerin yerel yönetimler özellikle Valilik kanalıyla dağıtılması istiyorlar.
       İlin en önemli sanayi kuruluşu Kurtalan Çimento fabrikası, yılda 400 bin ton
       çimento üretiyor. Öte yandan Doğu Anadolu'nun tüm alçı ihtiyacını karşılayan Simaş isimli bir alçı fabrikası var. Hiçbir teşvik almadan el yordamıyla ilerliyor.

       Siirt halkı, belediye hizmetleri açısından da talihsiz. Eski Refah Partisi'ne mensup olan ancak daha sonra istifa eden bağımsız belediye başkanı Fahri Çeliker, bu siyasi tavrından ötürü belediye için bir kuruş kredi alamadığını ifade ediyor. Bu durum, öyle ileri boyutlara varmış ki onarılamayan kanalizasyonun birikintilerini her sokakta görmek mümkün.
       Siirt Belediyesi'nin Emekli Sandığı, SSK ve işçi alacakları olarak toplam 1 trilyon lira borcu var. 6 aydır belediyeden maaşını alamayan işçiler ve memurlar var. Başkanlar, sık sık kapılarını çalan alacaklılar nedeniyle makamlarında uzun süre oturamıyorlar.
       Telefonlarına bile haciz konan Belediye kaynak sağlamak için yeşil alanlar da dahil tüm arsalarını satışa çıkarmış. Belediye Başkanı Fahri Çeliker, "Belediye'nin borcunu kim öderse onun partisine geçerim" diyor.


       * 200 kişiyi istihdam eden 2 fabrika hariç adeta terkedilmiş fabrikalar diyarı Siirt'in ana caddesinde günde 14 saat çalışmak isteyen binlerce insan iş bekliyor

       * 500 bin lira. 12 Ekmek parası. 300 gram et parası. Büyük şehirlerde ana babaların ilkokuldaki çocuklarını vermeye utandığı harçlık. Siirt'te ise binlerce insanın saatlerce güneşin altında bekleyerek bulmayı umdukları işin günlük yevmiyesi. Bu parayı alan Siirtli bunun karşılığında en az 14 saat çalışıyor. Ayda 15 gün kadar çalıştıkları varsayılırsa ellerine ayda 15 milyon lira geçiyor. Zaten Siirt'e adım atar atmaz yoksulluğun çarpıcı fotoğrafıyla karşı karşıya kalıyorsunuz.

       * Siirt adeta terkedilmiş fabrikalar şehri. Başta Özal döneminde trilyonlarca teşvik alan hayvan çiftlikleri olmak üzere tüm fabrikalar kapalı. PKK olayları ve köy boşaltmalar yüzünden bir zamanlar hayvancılık üssü olan tırlarla Ortadoğu'ya hayvan ihraç eden şehir, şimdi hayvancılığı unutmuş durumda. Bölgede hayvancılığı geliştirmek için dağıtılan kredilerde Batı'da harcanıp tesisler terkedilince bölgenin hayvancılık umudu da sona ermiş. 2 bin küçük baş hayvan kapasiteli 100 ahır şu anda yeniden yollanacak 200 milyarı bekliyor. Tabii bunlar gerçekten bölgeye yatırım yapmak isteyenlere verilmeli.


       * Siirt'te çalışan fabrikalar Kurtalan Çimento, alçı fabrikası ve bir de gömlek üreten bir fabrika. Gömlek fabrikasının sahibi Veysi Geliş. Kredisiz teşviksiz kendi bölgesine yatırım yapmış, istediği çok bir şey yok. Elektrik kesintisi olmasın yeter diyor. Denizli basma aracılığıyla ürettiği gömlekler ABD'ye satılıyor.


       * Veysi Geliş'in bir isteği de Cumhurbaşkanı Demirel'den, "Yurtdışı gezilerine bizi de götürsün. Kendimizi tanıtalım. Sadece Batı'daki holdingler olmaz" diyor.


       * Milliyet'in Siirt temsilcisi Metin Demirel bizi özellikle Devlet Hastanesi'ne götürüyor. Hastanenin içi içler acısı. Tuvaletler pis, yataklarda kanlı çarşaflar var. Buraya sağlam giren hasta çıkar. Gezdiğim sağlık ocağında da durum farklı değil. Siirt'te doktor sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Acil durumlarda halkın imdadına askeri hastane yetişiyor. Bu arada bir işadamından bölgedeki SSK'nın iki ambülansının çıktığını ancak Ankara'da bir milletvekilinin 'seçim zamanı yollarız' diye işlemi durdurduğunu öğreniyorum. Tüylerim diken diken oluyor.