Ekonomi "Sönmez Filament yanıltmasın"

"Sönmez Filament yanıltmasın"

10.11.2008 - 11:01 | Son Güncellenme:

.

Sönmez Filament yanıltmasın

Tekstil Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, tekstil sektörünün önemli bölümünün kriz ortamından güçlenerek çıkacağını savunarak, sektörün köklü kurumlarından Sönmez Filament’in kapanmasının bir tehlike olduğunu göstermediğini ileri sürdü.

Haberin Devamı

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Tarakçıoğlu, tekstil sektörünün geçen dönemde yanlış yatırımlar yaptığını, katma değeri yüksek, Ar-Ge’ye dayalı üretim yerine openent iplik gibi Çin, Hindistan gibi ülkelerin iddialı olduğu alanlara yatırıma devam edildiğini söyledi.

İplik sektörünün damping iddiasıyla hükümete gittiği geçen yıl openent iplik konusunda da yatırımlarını en üst seviyeye ulaştırdığına dikkat çeken Tarakçıoğlu, şöyle konuştu:

"Bunu akılla mantıkla açıklamak mümkün değil. Geçen dönemde TL’nin aşırı değerli olması, döviz faizlerinin çok düşük olması insanlara çok cazip geldi. Sektörde ilk akla gelen konuda araştırmadan openent iplik yatırımları yapıldı. Ama bizim 10 katımız kadar Çin yatırım yaptı, Hindistan ve Pakistan ’ben de varım’ diyor. Tüm geri kalmış ülkeler iplikten başka alan bilmiyor. Basit, sıradan tekstil ürünleri artık dünya pazarlarında maliyetinin altına satılan bir ürün haline geldi.

Haberin Devamı

Bu ortamda kendini yenileyemeyen, katma değeri yüksek ürünlere geçemeyen ve Ar-Ge’ye önem vermeyen fabrikalar zora girdi. Aslında bu fabrikalar uzun bir süredir sorun yaşıyordu ancak dolarla girdileri ithal edip, avro bölgesine ihracat yapmaları nedeniyle kurdan gelir elde ediyordu. Ancak yaşanan kriz dengeleri değiştirdi. TL’nin değerinin gerilemesine ve ihracat için uygun koşullar oluşmasına rağmen ithal girdi ağırlıklı çalışan firmalar bunu kullanamadı."

"ÇİN VE HİNDİSTAN REKABET EDEMEZ"

Avrupa Birliği’nin, tekstil ihtiyacını, yüzde 5’ini üye ülkelerden, yüzde 25’ini Türkiye’nin de içinde bulunduğu komşu pazarlardan, yüzde 65’ini ise Uzakdoğu ülkelerinden temin etmek üzere planladığını kaydeden Tarakçıoğlu, krizin getirdiği fırsatları değerlendirmesi halinde Türkiye’nin bu pastadaki payını artıracağını savundu.

Kriz sonucu pazarın küçülmesiyle Avrupa’daki alıcıların stoktan kaçınmak isteyeceğini, bu nedenle Çin ve Hindistan gibi büyük ölçekli siparişlerin yönlendirildiği pazarlar yerine küçük ve hızlı sipariş becerisine sahip Türk şirketlerini tercih edeceğini ifade eden Tarakçıoğlu, özellikle orta ve üst kalite grubundaki ürünlerde önemli fırsatların gözüktüğünü kaydetti.

Haberin Devamı

Türk tekstil sanayinin geleceğinin karanlık olmadığını ifade eden Tarakçıoğlu, "Önümüzdeki dönemde openent iplik gibi alanlar yerine daha değerli ürünlere kayarak, Ar-Ge’ye daha fazla önem vererek, niş ürünlere yönelerek çıkış mümkün gözüküyor. Avrupa pazarına yakınız, esneğiz, küçük partide üretim yapıp hızla servis edebiliyoruz. Bu konularda Çin ve Hindistan’ın bizimle rekabet etmesi mümkün değil" dedi.

Son krizle iç ve dış pazarların ciddi oranda küçüldüğünü, ancak doların değer kazanmasıyla ABD pazarı için yeni şansların ortaya çıktığını dile getiren Tarakçıoğlu, tekstil sektöründeki fabrika kapanmalarının sektörün geleceği konusunda peşin hükümlere neden olmaması gerektiğini kaydetti.

Daha önce fabrikasını kapatan Sanko’nun rantabl olmayan bir tesise kilit vurduğunu, Sönmez Filament’in kapanmasının da insanları yanıltmaması gerektiğini dile getiren Tarakçıoğlu, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Filament kapattı ama yeniliklere ayak uyduran, sıradanın dışına çıkmış olanlar devam edecek. Bu arada başka kapananlar da olacaktır. Ama yeniliğe yönelen ve Ar-Ge’sini yapabilene bu sektörde daha çok ekmek var. Türkiye Avrupa’nın en büyük tekstil üretim kapasitesine sahip tedarikçisi. Eğer bilinçli hareket edersek bunu biz daha uzun seneler sürdürebiliriz."

Sektörün KOBİ ağırlıklı olduğunu, bu fırsatlar değerlendirebilmesi için finansal sıkıntıya düşmemesi gerektiğini kaydeden Tarakçıoğlu, "Bu şirketlerin tam bu aşamada çarkı döndürebilmeleri gerekiyor. Bunun için de hükümetin yardımı gerekiyor. Bankaların bu sektörün batmayacağını, büyük kısmının güçlenerek çıkacağını bilmesi gerek" diye konuştu.