18.06.2020 - 15:13 | Son Güncellenme:
MAHMUT EKİNCİ
MAHMUT EKİNCİ
Virüste ikinci dalga söylentileri var, dünyada tekrar bir canlanma görüyoruz. Buna dair haber akışına bakacak olursak dolar endeksi, ABD borsaları, S&P 500 endeksi ve ABD tahvillerine etkisi ne durumda? Gelişen piyasalarda gidişat ne yönde?
Önemli bir dönemdeyiz. Bu dönemi iyi okumak lazım. Pandemi ilan edildikten sonra iki taraflı takip ediyoruz. Bir bütün dünyanın birbirine kapanma refleksiyle oluşturduğu tahribat. İki; bundan sonra alınan kademeli açılma çabalarının virüs üzerindeki etkisi ve virüsün ikinci dalga yapıp yapmayacağı. Virüs zaten bir tahribat yaptı. ABD'de yüksek rakamlara ulaştı. Geniş bir perspektifte virüs hala etkisini sürdürüyor. En azından şu ana kadar oluşan hasarın giderilmesi için ciddi önlemler alındı. Açıklanan onca pakete rağmen en son Trump ek olarak 1 trilyon dolarlık bir alt yapı yatırımlarını teşvik edecek bir paket açıkladı.
Öte yandan birçok ülke kendi özelinde adımlar atıyor. Bir yanda Merkez Bankaları sınırsız likitide imkanı verip faizi düşük tutuyor. Diğer yandan da hükümetler mali destek paketleri paketleri açıklıyor. Sırf virüsün oluşturduğu tahribatı azaltmak amaçlı.
Kademeli açılmalar var. İşte şimdi ikinci bir dalga gelir mi sorusu var. Şuana kadar ki hasar tespiti devam ediyor. Bundan sonra ikinci dalga gelmezse kademeli açılmalar hızlanacak. Normalleşme adımları hızlanacak ve anlam kazanacak. Bunu tüm dünya başarırsa zaten dünya virüsü arkasında bırakacak. Burada asıl korku Temmuz- Eylül bandı içinde bir ikinci dalga gelme ihtimali. Önümüzdeki iki çeyrekte ikinci dalgaya dair bir sinyal almazsak virüsü arkada bırakmamız kademli olarak mümkün olacak.
Diğer yandan aşı çalışmaları var. Bunlar tabiki önemli. Ama son günlerde gündeme düşen Pekin özelinde bir virüsün tekrar ufak ufak canlanmaya başladığı yönünde bir haber akışı var. Buna bağlı olarak piyasaların kafasında 'yeniden mi başlıyoruz' sorusu oluşuyor bu da biraz gerginlik yaratıyor. Bu gerginlik dolar endeksinde şimdilik sınırlı yansıyor. ABD borsalarına ve tahvillerine şimdilik sınırlı yansıyor.
Virüs grafiklerinde rakamlar tekrar yukarı çıkmaya başlarsa o zaman ikinci dalga ihtimali biraz güçlenecek. Piyasalarda baskı tekrar hızlanacak. Bu süreçte dolar endeksinde 98 altında kalmamız kıymetli, 99-101 eşiğine tekrar yükselip global dolarizasyon baskısını yaşamamak önemli, özellikle gelişen piyasalar için çok önemli. Dolar endeksi 93- 98 bandında kaldıkça bu ılımlı ve olumlu senaryonun masada kalması demek.
ABD borsalarında da S&P endeksi çok önemli bir destek eşiğinden döndü. Tam o arada FED önemli bir adım attı. Ticari tahvilleri almaya başladığını bildirdi. 2900- 3000 bandı S&P 500 endeksinde önemli bir sınır destek. Bu destek üzerinden tekrar bir yükseliş çabası var. 2900-3000 kalıcı aşağı geçilmedikçe borsalar için problem yok ama bu sınır aşağı yönlü geçilirse bu ikinci dalganın riskinin artığını gösterir.
Powell, tüm araçları kullanmakta kararlı olduğunu ve ekonominin daha fazla desteğe ihtiyaç duyabileceğini söyledi. FED ne yapmayı amaçlıyor?
Bu virüs pandemi noktasından uzaklaşana kadar, resmi olarak DSÖ tarafından açıklanana kadar, ekonomiler global ölçekte tamamıyla normalleşene kadar, Merkez Bankalarının masadan kalkma lüksü yok. En büyük merkez bankası da FED. Powell son yaptığı konuşmalarda kullandığı ton şimdilik piyasalar tarafından beğenilmedi. Aslında FED her şeyi yapıyor ama risklere vurgunun tonu önemli. İkinci dalga riskini net olarak belirtti. Reel sektör üzerindeki baskıyı söyledi.
Asılda asıl önemli şey 2022'ye kadar faiz artışı yapmayacaklarına dair bir anlamda taahüt verdi. Tahvil alım noktasında bilançolarını şimdilik 7,5 trilyon dolara çıkardılar. İlerleyen zamanda 8-12 trilyon dolara çıkacağı yönünde görüşler var. Tahvil alımına devam eden FED'in bundan sonraki süreçte her adımı çok önemli. FED'in masada kalması ve bütün argümanlarla masada kalması önemli.
Uzun bir süre faiz artırmayacak bir FED var. Çok uzun bir süre sınırsız olarak para basacak olan bir FED var. Bu da piyasalar için çok çok önemli.
Virüsten sonra global ölçekte en büyük risk olarak görülen ABD Çin ayrışmasında son durum nedir?
ABD-Çin ayrışması virüsten sonra çok önemli ikinci başlığımız olacak. Bir ticaret savaşı vardı ticaret savaşı bir mola vermişti birinci faz anlaşmayla ama virüsten sonra tekrar ABD-Çin arasındaki karşıtlık derinleşmeye başladı.
Çünkü Çin virüs sürecini iyi yönetemedi. Dünya Sağlık Örgütü özür diledi. Çin yeterli veri akışını haber akışını tam zamanında vermedi gibi bir takım söylemleri var Başkan Trump’ın. ABD ve Avrupa'da bu görüş çok yaygınlaşmaya başladı. Çünkü yayılma sürecini, tanı- ölüm sayısını bilinçli düşük tuttunuz. Dünya yeterince önlem alamadı ve ciddi şekilde Çin'nin çok çok üstünde etkilendi bu işten. Yani bu iş Wuhan'dan yayılırken nasıl yayıldı ne şekilde yayıldı niye siz fazla etkilenmediniz dünya bu kadar etkilendi? Şimdi Pekin'de bazı vakalar görünmeye başladı. Bu da tazminat riski taşıyan Çin için bir ironi teşkil ediyor.
Trump'ın son dönmede Çin karşıtı bazı yasa tasarısını onaylaması ve Çinli üst düzey yetkililere yaptırım uygulaması belli kısıtlamalar getirilmesi, Çinli şirketlere kısıtlamalar getirmesi önemli büyük şirketlere kısıtlamalar getirmesi ABD üzerinden fonların sermayenin Çinli şirketlere yatırım yapmama talebi başkanın ve ABD otoritelerinin yani Çin ve ABD arasında ticaret savaşı içine bütün dünyayı alacak şekilde ilerleyecek gibi görünüyor. Herkes bir şekilde safını belli edecek Çin bu noktada itibarını kazanabilecek mi? Tedarik zincirini koruyabilecek mi? İhracat ithalat döngüsü içerisindeki payını koruyabilecek mi? Bunlar soru işareti olacak yani kartlar yeniden dağıtılıyor. Dengeler yeniden kuruluyor virüsle birlikte en çok takip edeceğimiz başlıklardan biri de ABD, Çin arasındaki o örtülü ticaret savaşının boyutlarını da aşan karşıtlık veya karşılıklı savaş iki kutuplu dünyaya mı dönüyoruz diye soruyoruz bakalım nasıl bir süreç bizi bekliyor olacak bunun piyasaya yansıması ve bu sürecin haber akışıyla birlikte göreceğiz.
Türkiye piyasalarında beklentiler ne yönde?
Aslında Türkiye için konuşuyorsak Türkiye hikayesini bu dönemde güçlü büyümeye geçiş için üretim motivasyonunu korumak, üretim motivasyonunu üretim gücünü üreterek büyüyen Türkiye hikayesini korumak, bunu korurken reel sektörü desteklemek, bankacılık sektörünü güçlü tutarak güçlü bankacılık sistemiyle beraber kamu bankalarının öncülüğünde reel sektörü destekleyerek reel sektörün çabuk dönmesini sağlayacak güçlü büyüme Türkiye hikayesini masada tutmak amaçlanıyor.
Sıralı paketler açıklanmaya devam ediyor. Kaynak noktasında da ciddi çalışmalar var. Varlık fonu çok etkin bir şekilde masada bir kere bunu görmek lazım İstanbul Finans Merkezi noktasında ciddi çalışmalar var.
İstanbul Finans Merkezi'nin altı dolarken faizsiz bankacılık katılım risk sermayesi yatırım bankacılığı gibi yeni unsurlarla sermaye piyasalarının güçlendirilme çabası var. Enstürmanların çoğaltılma çabası var. Swap görüşmeleri devam ediyor. Merkez bankamız üzerinden G20 içerisindeki diğer merkez bankalarıyla swap görüşmeleri ve yine G20 dahil diğer önemli ülkelerle stratejik ticaret görüşmeleri devam ediyor.
Artı küresel ölçekteki büyük firmaların Türkiye'ye yatırım yapma niyeti var. Bu konuda sayın bakan da geçenlerde katıldığımız bir toplantıda belirtmişti ara ara da söylüyor. Önemli büyük küresel ölçekteki firmaların Türkiye'yi bir üretim üssü gibi gördükleri yeni tedarik zinciri, yeni ithalat ihracat döngüsü içinde Türkiye'yi stratejik bir konumda gördükleri ve bunun için de yatırım yapma amaçlı görüştükleri haberleri var. Bu konuda önümüzdeki dönem ciddi sürprizler gelebilir.
Bütün bunlar içeride finansal tarafta bir denge de sağlıyor an itibariyle bir de şu var gelişen piyasalara daha çok kuvvetli bir sermaye akımı görmedik henüz yani basılan paranın etkisi hikayeye göre bundan sonra netleşecek yani ikinci dalga gelmeyecekse daha hızlı bir sermaye akış göreceğiz. Orada Türkiye'nin daha çok pay alma ihtimali var. O da masanın bir kenarında durmaya devam ediyor.
Dolar/TL tarafında şimdilik 6.70- 6.90 bandı içinde bir hareketlilik var. 21 günlük ortalamanın hafif üzerindeyiz. Yukarıda 7 eşiği geçilmedikçe ki normalleşme devam edecektir. Ancak global bir dolarizasyon ikinci dalgasıyla yani dolar endeksi başta konuştuk 99- 101’lere geri döner hatta 101’leri de aşıyorsa o zaman bizim de 7 üzerinde tekrar dolar t hareketliliği görmemiz daha münkün daha rasyonel gibi geliyor.
O yüzden bandı genişletelim çünkü swap anlaşmaları gelir dolar endeksi düşmeye devam ederse bir miktar daha gerileme de mevcut potansiyel olarak. 6.50 – 7 TL bandı içinde 6.70 6.90 bandının pivot olduğu bir bölgede işlemler devam edecek gibi görünüyor. Zaten önemli ortalamalarımız da bu noktada yani 50 günlük 21 günlük 200 günlük ortalamalarımız da şimdilik bu bant içerisinde kalıcılık gösteriyor. Henüz orada agresif bir hareket sinyali görmüyoruz. Dengeli hareketin devamını görüyoruz. Mevcut durumda bu önemli. Tahvil tarafında aktif rasyosu değişimi ile piyasa yapıcı bankaların ellerinin de rahatlaması ile gösterge tahvili ve diğer vade yapılarında tahvillere de bir denge gelmiş durumda. Kur ve faiz tarafındaki dengelenmenin borsaya yansımasını görüyoruz. Özellikle 110 bin üzerinde kalmaya başladık bu önemli yani aşağıda 106- 108 bin gibi önemli destekler çalıştıkça gelecek satışlarda 110' binin üzerinde güç kazandıkça 113-115 gibi hedefler masada kalmaya devam edecek.
Hatta global ölçekli ABD borsalarına bir satış gelir bütün dünyayı etkilemezse 113- 115 geçilebilirse 118-120'lere kadar hareket genişleyebilir. Borsa tarafında yerlinin daha aktif olduğu kurumsal fonlar aracılığıyla yerli yatırımcının daha aktif olduğu bir borsa görüyoruz. Yabancı payı yüzde 50- 55 bandına düştü. Yabancı payının tekrar yükselip yükselmesi önemli olacak. Temkinli iyimserlik içerisinde teknik olarak 110'bin altında 106-108 birinci bölge 100-103 ikinci bölge destek bölgeleri güçlü destek bölgeleri olduğunu hatırlatalım. Buralar kalıcı aşağı geçilmedikçe Borsa İstanbul'da yönün yukarı yönde devam edeceğini söyleyebiliriz.
İstihdamın kaybedilmemesi için devletin yaptığı çalışmalar var. İşten çıkarma yasağı 3 ay uzatıldı. Tamamlayıcı emeklilik sistemi, ve emeklilik yatırım fonları merak ediliyor. Hak kayıpları olacak mı? Neler söylemek istersiniz.
Çok önemli bir konu. Devletin yapmaya çalıştığı 3 ay daha uzatıp istihdam noktasında kaybı engellemek. İşten çıkarımı istemeyen, isten çıkarmamak adına özel sektörü teşvik eden destekleyen bir anlayış var. Bunu yaparken de alınan önlemlerle işvereni desteklemek amacı var.
Bunu çok önemli görüyoruz. İki türlü aktivite çok önemli bir üretim tarafında güçlü kalmak ve bunun büyümeye yansıması. Çok fazla daralmadan yıl sonuna doğru güçlü bir büyüme ile masada kalmak ve istihdamı korumak. Çünkü istihdam demek her şey demek. İstihdamı koruduğunuz andan itibaren bunun büyümeye etkisini de görüyorsunuz. Kişiler gelirlerini masada tutabildikçe tüketirler. Devlette bunu çok iyi biliyor. Bütün dünyada da atılan adımların ana mottosu, sinyali bu.
Kıdem tazminatı konusunda da ciddi çalışmalar var. İki tane başlık üzerinde çalışılıyor. Mevcut hakları da koruyarak belirli bir emeklilik yaşına geldiği andan itibaren bireylerin hak ettikleri tazminatı almaları için bir fon kurulması gündemde. O fon üzerinden birikimleri değerlenecek ve belirli bir vadede kıdem tazminatı noktasında da haklarına ulaşabilecekler. Orada tabi bir seçim söz konusu. Mevcut yeni sisteme geçiş noktasında da bir tercih belirlenecek. Bu tercih noktasında da tabi önemli bir takım ayrımlar olacak. Kanun aşamaları netleştikçe bunu daha net okuyacağız. Bir önemli ayrıntı da önümüzdeki döneme dair sürecin yeni kurulacak fon ile desteklenmesi. Bu da çok önemli bir tamamlayıcı sigorta fonu. Belli bir kesinti ile birlikte tamamlayıcı bir unsur. biz bunu sağlık sigortasında da görüyoruz.
Özetle hem sermaye piyasaları zaman içerisinde derinleştirecek. Hem de bireylerin emekli olduklarına yakın bir dönemde çok daha fazla maddi imkanlara kavuşmaları mümkün olabilecek. Bu yönde çalışmalar yapılıyor.