Tedavide ‘derman’ adımları atılıyor

Dev sağlık projeleriyle 27 şubeye ulaşacak
Acıbadem Sağlık Grubu, bu yılı dev sağlık projeleri gerçekleştirerek kapatmayı planlıyor. Grubun hizmete açtığı son hastanesi ise Acıbadem Kayseri. Acıbadem, 55 milyon dolarlık yatırımla Kayseri’de inşa ettiği  24’üncü şubesi olan hastaneyi Orta Anadolu’daki hasta trafiğinin cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyor.
110 yataklı Acıbadem Kayseri’de  SSK, BağKur, Emekli Sandığı ve Devlet Memurlarını içine alan Sosyal Güvenlik Kurumu hastaları her türlü kardiyolojik muayene, anjiyo, kalp ameliyatları, radyoterapi, nükleer tıp ve kemoterapi hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilecekler. 250 kişinin istihdam edildiği hastanede bu rakamın  850’ye ulaşacağı ifade ediliyor. 22 bin metrekare kapalı alana sahip olan hastanede 4 genel, 1 kalp damar cerrahisi, 1 tüp bebek olmak üzere 6 adet ameliyathane, 15 yataklı genel yoğun bakım ünitesi, 5 yataklı kalp damar cerrahisi yoğun bakım ünitesi, 5 yataklı yeni doğan yoğun bakım ünitesi, 2 adet doğumhane, 2 adet sancı odasıyla birlikte 110 yatak kapasitesiyle hizmet verecek.

Sırada Eskişehir ve Bodrum var
İstanbul’da Acıbadem Kadıköy, Kozyatağı, Bakırköy, Maslak hastaneleri ve International Hospital, İstanbul dışında ise Kocaeli, Bursa, Adana hastaneleri ve tıp merkezleriyle hizmet veren grup, Kayseri hastanesinden sonra  Beşiktaş, Eskişehir ve Bodrum hastanelerini açarak toplam 27 şubede hizmet vermeyi planlıyor.

Kayseri’ye ilkleri getirdi
Kayseri hastanesinde bulunan tümör tespiti için kullanılan PET bilgisayarlı tomografi ile IMRT ve IGRT destekli radyoterapi cihazları ilde bir ilk olma özelliğini taşıyor. Kanserli hücrelere bazı durumlarda parça alınmadan erken ve doğru bir şekilde tanı konulabilmesini ve sadece 5mm ebadında olan tümörlerin bile saptanarak nerede olduklarının tam olarak bilinebilmesini sağlayan cihaz, x-ışını doz ayarlama sistemi ile hem çocuklar hem de kilolu yetişkinler gibi özellikli hastalar için optimum bir çekim imkânı sunuyor.
PET BT tarayıcısı ile beraber kullanılan gelişmiş onkolojik raporlama sistemi de hekimlere, hastalıkların seyrini en hızlı şekilde raporlama imkânı sağlıyor. Hastanede kanserli hastaların tedavi kontrolünde uygulanan kemoterapi tedavisi için de ayrı bir bölüm bulunuyor. 

Üniversite de yaptı
IMKB’de hisseleri işlem gören tek sağlık kuruluşu olan Acıbadem Sağlık Grubu, sağlık sektöründe bir sağlık zinciri oluştururken, hastane ve tıp merkezlerinin dışındaki sağlık odaklı şirketleriyle de geniş bir yelpazede hizmet veriyor.
Acıbadem Sigorta, A Plus, Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri A.Ş, Acıbadem Proje, Labmed şirketleriyle, sigorta, ambulans, evde bakım, laboratuvar hizmetleri, anahtar teslimli hastane ve tıp merkezleri projelerinin yanı sıra, hastanelere özel yiyecek, içecek, temizlik ve çamaşırhane hizmetleri hem grubun şirketlerine hem de farklı kurumlara sunuluyor. Grubun eğitim yatımlarının ilki olan Acıbadem Üniversitesi de, 2009-2010 yılında eğitim hayatına başlayacak.

İlaç değil, doğal besin takviyesi 
Farmavita, eklem ağrıları ve kireçlenme sorunu yaşayan hastalara LitoZin’le çözüm arıyor.
Dünya genelinde 50 yaş üzerindeki insanların yüzde 50’sinin, 60 yaş üzerindekilerin ise yüzde 80’inin  kireçlenme ve eklem ağrısı rahatsızlığı yaşadığına, Türkiye’de de bu grupta 5 milyona yakın hasta bulunduğuna dikkat çeken Farmavita Genel Müdürü İzzet Halyo, ürünü 1980’li yılların başında Danimarkalı çiftçi Erik Hansen’in kendi eklem ağrılarına çare ararken keşfettiğini söyledi. Halyo, şu bilgileri verdi:
“Hansen Rosa Canina meyvesini toplayıp kurutup toz haline getirerek denedi. Ürün bir süre sonra Kopenhag Universitesi’nde incelendi. Ürünün kireçlenmeyi tedavi edici ve eklem ağrılarını giderici etkisi olduğu anlaşıldı.  Bilimsel çalışmaların ardından Rosa Canina tohum ve kabuğundan LitoZin üretildi.”

‘İlaç değil, besin takviyesi’
Tıp dilinde osteoartrit denilen eklem kireçlenmesine karşı kullanılan çok sayıda ilaç ve ağrı kesici olduğunu fakat bunların yan etkilerinin olabileceğini de vurgulayan  Halyo, “LitoZin, klasik bir ağrı kesici değil. Yan etkisi olmayan, yüzde 100 doğal ve bitkisel bir besin takviyesi. Şeker ve tansiyon hastaları dahil herkes kullanabilir” diye ifade etti. Lizotin’in tıbbi ve bilimsel klinik testlerden geçerek çok ciddi araştırmalara konu olduğunu söyleyen Halyo şu örneği verdi:
“Danimarka Tarım Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre LitoZin’in geleneksel ağrı kesici kullanımını yüzde 50 azaldığı ve bu sebeple 5 yıl süreyle kireçlenme hastalarına yapılan harcamaların da 200 milyon dolara yakın düştüğü tespit edilmiş. Biz, ürünü öncelikle bu alandaki doktorlarımıza tanıttık. Onların onayı ve önerisiyle piyasaya sunduk. Amacımız ağrı çeken insanlarımızın günlük hayat kalitelerini en iyi şekilde devam ettirmelerini sağlamak” dedi.

Yan etkisiz tedavi
LitoZin’in Amerika, Avrupa ve İskandinav ülkelerinden sonra Türkiye’de de eklem ağrıları çeken ve kireçlenme sorunu yaşayan hastalar için önemli bir seçenek olduğunu belirten Kopenhag Üniversitesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr Kaj Winther LitoZin ile yaptıkları çalışmaları şöyle özetliyor:
“LitoZin kireçlenmeye bağlı ağrıları yüzde 82 oranında azaltarak hastaların diğer kimyasal ağrı kesici ilaç kullanmalarını büyük ölçüde azaltıyor. Böylelikle hastalar tamamen doğal ve yan etkisiz bir şekilde tedavi oluyorlar.”

Yabancı hastalar tedavi için Türkiye’ye koştu
EKONOMİ SERVİSİ
Sağlık turizmine yönelen hastaneler Türkiye’ye gelen yabancı hasta sayısında yaşanan artıştan oldukça memnun. Her ay 2 bin yabancı hastayı tedavi ettiklerini belirten Dünya Göz Hastaneler Grubu Genel Müdür Yardımcısı Selin Peker, “Hastalarımızın büyük bir kısmı Almanya, Hollanda ve İskandinav ülkelerinden geliyor. 2008’de 20 bin yabancı hastaya baktık. Dünyagöz’e gelen yabancı hastalar sadece göz ameliyatı olmakla kalmıyor, 4 veya 5 yıldızlı otellerde tatil yapma imkanı buluyorlar” dedi. 

Yabancı hasta 3 misli arttı
Acıbadem Sağlık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Meri Bahar ise, 2008 yılında gelen hasta sayısında 3 misli artış gösterdiğini söyledi. Bahar, sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa ülkelerinden gelen hastalar daha çok cebinden harcama yaptığı branşlarda tercih ediyor Türkiye’yi. Hem kalite olarak hem de fiyat olarak onlara cazip geliyoruz. Gözde lazer tedavisini Avrupa’da 5 bin euro’ya yapılıyorsa Türkiye’de bu rakam 500-900 euro arasında değişiyor. Medikal turizm Türkiye’de kartopu gibi büyüyor.”

Irak’tan ayda 60 vaka
Irak Sağlık Bakanlığı ile yaptığı anlaşmayla, Iraklı hastaların tedavisini üstlenen Medicana Hastaneler Grubu ayda 60 Iraklı hastayı tedavi ediyor.
Ağırlıklı olarak çocuk kalp ve damar hastalıkları ile ortopedi hastaları geldiğini belirten Medicana İşletme Direktörü Erman Süsler şöyle dedi: “Irak’ta savaş nedeniyle sağlık sektörü büyük yara aldı. Mesela çocuklar kalp rahatsızlıkları nedeniyle geliyor. Öyle vakalar ki doğar doğmaz önlem alınması gerekiyor. Ancak savaş nedeniyle böyle olamamış. Ve bu da ülkedeki çocuklarda büyüme geriliğine yolaçmış. Şansılar ki yaşayabilmişler.”