11.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Duygu Erdoğan
Zeytinde hasat, bölgelere göre yavaş yavaş başladı. Pek çok bölgede son bir umutla ‘yağmur’ beklentisi vardı. Meyve oluşumundan itibaren alınan yağış, zeytinde büyümeyi ve yağlanmayı sağlıyor. Bu nedenle üreticiler hasat için yağmuru bekliyordu. Birkaç gündür Marmara ve Ege Bölgesi’ni etkileyen yağışlarla soluk alan üreticiler, yılın oldukça kurak geçtiğini anlattı. Yeni mahsulde kuraklığın izi hissedilecek.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet, hasat öncesi yağmur beklediklerini belirtirken, önceki gün başlayan yağışı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Tibet, “Bu yıl zeytin yetişen bölgeler kuraklığı yoğun olarak yaşadı. Zeytin meyvesinin dolgunlaşması ve yağlanması için meyve oluşumundan itibaren hasat öncesi de yağış alması gerekir. Geç de olsa yağmur mutlu etti. Yağlanmalarda problem olacağı görüşündeyiz” diye konuştu.
‘Meyveye su verecek’
Ayvalık’ın ünlü zeytinyağı üreticilerinden Ahmet Sucu, yağışların geç geldiğini vurguladı. 15 Ağustos-25 Eylül arasındaki yağmurun çok önemli olduğunu hatırlatan Sucu, “Hava şu anda yağışlı ama zeytin dalında kurudu. Yağmur bu süreçte de faydalıdır ama rekoltede düşüşler olacak. Şu anki yağmur, zeytine yağ değil su verecek. Örnek vermek gerekirse; geçen sezon 100 çuval zeytininiz varsa ve 2 ton yağ aldıysanız, bu sezon 120 çuval zeytinden 2 ton alabileceksiniz. Geçen yıl 635 kilo olan yağmur oranı bu sene 437 kilo. Tarım ürünleri yaşayabilmek için 650 kilo yağmura ihtiyaç duyar. Rekolte henüz açıklanmadı fakat Afrin’de mahsulün çok olduğunu biliyoruz. ‘Karışım’ haline getirilen yağlarda Afrin yağı sıkıntısı vardı. Bu yıl sorunun büyüyeceğini görebiliyoruz” dedi.
Ayvalık bölgesindeki zeytinyağı üreticilerinden Deniz Sabuncugil, “Tam meyve aşamasında olan yağışlar, zeytinin büyüyüp yağlanmasını sağlıyor. Aksi halde randıman alamıyoruz ve büzüşüyor. Yine de son yağmurlar bize umut veriyor. Hasat bölge bölge yavaş yavaş başladı” diye konuştu.
İklim krizi ‘buradayım’ diyor
Ümmühan Tibet, “Zeytin ağacı karbondioksiti emerek doğaya fayda sağlayan bir ağaç. Zeytin ağacı emdiği karbondioksit ile yaklaşık 3 milyonluk bir şehirdeki insanların ürettiği karbondioksiti yok ediyor. Zeytin ağacının anavatanı olan Türkiye’de zeytin ağacına hak ettiği önemi vererek, zeytinlikleri doğru planlamayla artırmalıyız. İklim değişikliğinin kalıcı olduğunu ve şiddetini artırabileceği bilinciyle zeytin ağacının birinci derece tarım alanlarına değil tarıma açılamayacak; güneşlenme, rüzgar, donlamayı az hisseden uygun alanlara ihdas edilmesi çok önemli. Diğer ülkelere göre iklim krizi bize ‘buradayım’ diyor. Toprak suya hasret kalıyor. Her damla suyun kıymetini bilmemiz lazım. Damlama sulamaya ağırlık verip, zeytinliklerimizin bakımlarına dikkat etmeliyiz” diye konuştu.
Rekolte tahmini yapılacak
2020-2021 sezonu için zeytin ve zeytinyağında rekolte tahmininin önümüzdeki hafta yapılması bekleniyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi koordinatörlüğünde oluşturulan ‘Zeytin Rekolte Tahmin Komisyonu’ öncülüğünde belirlenen tahminler Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanıyor. Geçen sezon için sofralık zeytin üretimi 415 bin ton, yağlık zeytin üretimi 1 milyon 110 bin ton, zeytinyağı üretimi ise 225 bin ton olacağı öngörülmüştü. Gerçekleşmeler de benzer şekilde oldu.