Son dakika haberi: Dehşet gecesinin tek tanığı! İfadesi ortaya çıktı
13.08.2020 - 13:15 | Son Güncellenme:
DHA
Adana'da, Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat'ın, annesi Afiyet İkbal Polat ile avukat kardeşi Altuğ Polat'ı tabancayla vurarak öldürdüğü gecenin tek tanığı 70 yaşındaki baba Şeref Polat'ın, ifadesine DHA ulaştı. Emekli coğrafya öğretmeni baba, oğlunun, annesi ile kardeşini öldürdükten sonra aynı tabancayla intihar etmek istediğini, tabancayı kendisinin alması üzerine de "Hapis yatılır mı baba? Ver kendimi de vuracağım" dediğini anlattı. Baba Polat, öldürülen avukat oğlunun daha önce 3 kez kendisini darp ettiğini de belirtti.
Olay, önceki gün saat 22.30 sıralarında, Seyhan ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi 64004 Sokak'ta meydana geldi.
Emekli coğrafya öğretmeni baba Şeref Polat'ın üzerine olduğu öne sürülen bankadaki 1 milyon TL ile 300 dönüm arazi ve 4 bin metrekare arsanın aile içinde paylaşımına karar verildi.
Ancak Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat, mal paylaşımında anlaşamadığı annesi Afiyet İkbal ve avukat kardeşi Altuğ Polat ile zaman zaman tartıştı. Şeref Polat'ın para ve malın büyük kısmını Tolga Polat'a vermek istemesi üzerine anne İkbal ile avukat oğlu, babanın 'akli dengesinin yerinde olmadığı' iddiasıyla vesayet davası açtı.
Duruşması dün görülecek dava öncesi baba Şeref Polat, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden 'akıl sağlığı yerindedir' raporu aldı.
Vali Yardımcısı Tolga Polat ise önceki akşam baba Şeref ve anne Afiyet İkbal Polat'ın 6'ncı katta, kardeş Altuğ Polat'ın 3'üncü katta yaşadığı apartmana geldi.
Polat, avukat kardeşini 3'üncü katın merdiveninde tabancayla vurarak, öldürdü. Ardından da kendini korkuyla banyoya kilitleyen annesini vurdu.
Olayın tek görgü tanığı olan baba Şeref Polat, poliste alınan ifadesinde eşi Afiyet İkbal Polat ile 40 yılı aşkın süredir evli olduklarını anlatarak, şunları söyledi:"İki oğlum da birbirleriyle hiç geçinemez. Sürekli olarak tartışacak bir şeyler bulurlar. Benim akıl sağlığım yerinde. Yaklaşık 4 ay önce oğlum Altuğ Polat, vasiliğimi almak için dava açmıştı. Ben ne oğlum Altuğ'a ne de oğlum Tolga'ya vasilik vermek istemiyordum. Sürekli olarak Altuğ'un açtığı dava üzerine, hem benim evimde yüz yüze hem de telefonla birbirlerini aradıklarında tartışıyorlardı."
"Yaklaşık 15 gün önce oğullarım Altuğ ve Tolga, bizim evde, benim vasiliğim üzerine tartıştılar. O günden bu yana Tolga'yı görmedim. Oğlum Altuğ'un açtığı vasilik davası sonrası bankada bulunan 1 milyon TL'lik param donduruldu."
Olay günü saat 21.00 sıralarında oğlu Altuğ'un 'Yürüyüşe gidiyorum' diyerek evden ayrıldığını, saat 21.30'da ise diğer oğlu Tolga Polat'ın eve geldiğini kaydeden baba Polat, "Tolga tek başınaydı. Elinde tabanca görmedim. Gelir gelmez 'Annem nerede?' diye sordu. Ben de eşim Afiyet İkbal evde olduğu halde 'Bilmiyorum' dedim. 'Ben, aşağıda merdivenlerde Altuğ'u vurdum' dedi. Belinden siyah renkli bir tabanca çıkardı. Sürekli taşıdığı tabancasıydı. "
"Benim bildiğim kadarıyla başkaca tabancası yoktur, görmedim de. Elinde tabancayla evin banyosuna doğru gitti. Banyonun kapısını açmaya çalıştı ama banyo kapısı kilitliydi. Banyonun kapalı kapısının önünden 3 el silah sıktı. Ben olanları görüyordum. Banyonun kapısından hiç içeriye girmedi. Eşim Afiyet İkbal'in banyoya girip, kendisini kilitlediğini duymadım. Banyoya girdiği anı görmedim" dedi.
Oğlu Tolga Polat'ın daha sonra intihara kalkıştığını ancak kendisinin elinden tabancayı aldığını kaydeden baba Şeref Polat, şunları ifade etti:"Arkasından mutfağa girdim. Tolga elindeki tabancayı hazırlıyordu. Silahlardan biraz anlarım. Tolga, elindeki tabancayla mutfakta doldur-boşalt yaptı. Bana 'intihar edeceğim' dedi. Tabancayı hazırlarken, başkaca bir şarjör mü kullandı, yoksa aynı şarjöre başkaca mermi mi koydu, yoksa sadece şarjördeki mermileri yoklayıp, tekrar mı taktı, dikkat etmedim. Daha sonra elinde tabancayla evin salonuna geçti. "
"Normalde benim kendisine gücüm yetmez ama bir hamleyle elinden tabancayı aldım. Biraz direndi ama bana zarar vermek istemedi. Zaten oldu bitti, bana zarar vermek istemez. Ben kendisinden tabancayı aldıktan sonra bana 'Hapis yatılır mı baba, ver kendimi de vuracağım' dedi. Ben kendisine tabancayı vermedim. Tabancanın arkasındaki düğmeden emniyete aldım. Tetiğe bastım ama çalışmadı."
Oğlu Tolga Polat'ın intihar girişimine engel olduktan sonra polisler gelinceye kadar tabancayı vermesi için kendisine yalvardığını ardından kapının çaldığını ve polislerin geldiğini belirten Şeref Polat, "Kapıyı Tolga açtı, gelenler polis olduklarında söylediklerinde Tolga onlara gülümsedi. Polislere, 'Altuğ, babamı darp ediyordu, ben de öldürdüm' dedi. "
"Annesi Afiyet İkbal ile ilgili bir şey söylemedi. Söylediyse de ben duymadım. Daha sonra Tolga'dan aldığım tabancayı polislere teslim ettim. Oğlum Altuğ'u ben öldürmedim. Diğer oğlum Tolga, polislere 'Altuğ'u ben öldürdüm' dedi. Annesiyle ilgili bir şey söylemedi. Söylediyse de ben duymadım. Daha sonra Tolga'dan aldığım tabancayı polislere teslim ettim. Tolga'nın benim evime gelişinden önce herhangi bir şekilde silah sesi duymadım. Eşim Afiyet İkbal'i de ben öldürmedim. Oğlum Tolga'nın sürekli üzerinde taşıdığı tabancasıyla kapalı banyo kapısından annesine 3 el ateş ettiğini gördüm. Afiyet İkbal ile oğlum Altuğ'un öldüğünü polislerden öğrendim. Ben sadece oğlum Tolga'nın elindeki tabancayı intihar edeceğini söylediği için aldım. Tabancayı kullanmadım. Polisler geldiğinde, teslim ettim" dedi.
Avukat oğlu Altuğ Polat'ın kendisini daha önce 3 kez darp ettiğini belirten Şeref Polat, "Olaydan bir gün önce saat 21.00 sıralarında elleriyle darp etti. Eşim Afiyet İkbal, beni ondan kurtardı. Olay sonrası polise gitmedim. Daha önce dövdüğünde de polise gitmemiştim. Altuğ'un beni dövdüğünü Tolga'ya söylemedim. Ama Tolga'nın eşine söyledim. Bankada 1 milyon TL kadar dondurulmuş param, 300 dönüm kadar arazim ve 4 bin metrekare arsam vardır. "
"Oğlum Tolga'nın, Altuğ ve eşim Afiyet İkbal'i dövdüğüne şahit olmadım ve duymadım. Ben iki oğluma da vasiliğimi vermek istemem. Zaten bir ay önce Kurttepe'deki Ruh Sağlığı Hastanesi'nden akıl sağlığım yerindedir şeklinde doktor raporu almıştım.
Ertesi günkü mahkemeye sulunacaktı. Oğlum Tolga, hiçbir zaman bana kredi çektirmek istemedi. 2-3 ay kadar önce 'Tarım kredisi çeksek ne olur?' dedi. Ama öylece kaldı. Üzerine bir daha konuşmadık. Oğlum Tolga, hiçbir zaman 'Bana senin vasin olayım' diye bir beyanda bulunmadı" dedi.
