En sık gördüğümüz bu 9 rüya ne anlama geliyor?
30.09.2015 - 14:32 | Son Güncellenme:
.
Pek çok psikolog rüya yorumlamayı bırakırken bunu 30 yıldır sürdüren bir isim var: Ian Wallace. Bu ünlü psikologun şimdiye dek 150 binin üzerinde rüyayı yorumladığı söyleniyor.Business Insider ekibinin ricası üzerine Ian Wallace en çok gördüğümüz rüyaları, ne anlama geldiklerini ve uyanık olduğumuzda bu rüyalarla ilgili neler yapabileceğimizi toparlamış. Bazen terler içerisinde, kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi olduğunda akabinde uyandığımız; bazen ertesi gece de aynısını görmek istediğimiz o rüyalar:
Yeni / kullanılmamış bir oda bulmak:
Bir evdeki odalar karakterinizin farklı yönlerini temsil eder. Bu yüzden yeni bir oda bulmak daha önce farkında olmadığınız bir yeteneğinizi keşfettiğiniz anlamına gelir. Ian Wallace’a göre keşfedilmemiş bu yeteneklerimizi uyanıkken buldukça önümüzde daha fazla kapı açılacaktır.
Kontrolden çıkmış araba:
Buradaki araba belli bir hedefe doğru atılan kararlı adımları temsil eder. Günlük yaşamınızda başarıya giden yolda kontrolün yeterince sizde olmadığını hissediyor olabilirsiniz. Durumu aşırı kontrol etmeye çabalamak yerine Ian Wallace’a göre ipleri biraz bırakmak, temel içgüdülerimize izin vermek ve bizim için en uygun rotanın böylelikle belirmesini sağlamak gerekiyor.
Düşmek:
Rüyada düşüyormuş gibi hissetmek bir şeyin işaretidir: Hayatınızdaki belli bir duruma aşırı derecede bağlısınız. Rahatlamaya ve boşvermeye ihtiyacınız var. Kontrolü kaybetmekten endişe etmek yerine bazen kendimize ve başkalarına inanmamız; bir şeylerin kendi kendine yerini bulmasını beklememiz gerekiyor.
Uçmak:
Uçabiliyor olmak günlük hayatta bizi dibe çeken durumların, olayların üstesinden geldiğimizi gösterir. Ian Wallace’a göre toplumda genel olarak bu özgürlük hissinin tesadüfi bir durum olduğu düşünülürken aslında bu rüyalar zor kararların verildiğini, büyük sorumlulukların halledildiğini gösteriyor.
Sınava hazırlıksız girmek:
Sınavlar bir konudaki performansımızı sınadığımız şeyler olduğu için bu tip rüyalar görmek, uyanıkken yaptıklarımızı eleştirel bir incelemeden geçirmek anlamına geliyor. Yine Ian Wallace’a göre kendimizi sürekli, bitmek bilmeyen sınavlara tabi tutmak yerine sahip olduğumuz bilgiyi, yeteneği, başarıları görüp bunu kutlamalıyız.
Toplum içinde çıplaklık:
Seçtiğimiz kıyafetler etrafımızdaki insanlara sunmak istediğimiz belli bir imaja hizmet eder. Dışarıda, insanların arasında çıplak olmak günlük hayatımızda kendimizi kırılgan ve korunmasız hissettiğimiz bir konu olduğuna işarettir. Bazen birilerine açılmak, onlarla paylaşmak zor ve utanç verici gelse de bir şekilde açılmamız ve kabiliyetlerimizi fark etmelerini sağlamamız gerekiyor Ian Wallace’a göre.
Tuvalet bulamamak:
En temel ihtiyaçlarımızdan birini rüyada gideremediğimizde aslında günlük hayatımızda da çeşitli ihtiyaçlarımızı gideremediğimizi çıkarabiliyoruz. Başkalarının ihtiyaçları yerine kendi ihtiyaçlarımıza odaklanmamız gerektiğini söylüyor Ian.
Diş düşürmek:
Dişler ne kadar özgüvenli ve güçlü hissettiğimizi sembolize eder. Günlük hayatta bu ikisinin hasar alması durumunda rüyada yerinden çıkıp gelen diş, dökülen diş görürüz. Karşılaşılan bu durum her neyse onun bizi güçsüz bırakmasına izin vermeden sakince ve etraflıca düşünmeli, bunu bir mücadele olarak görmeliyiz.
Kovalanmak:
Uyanıkken yüzleşmek istediğimiz bir şey olduğu ama bunu nasıl yapacağımızı bilmediğimiz anlamına gelir. Bu durumun belirli bireysel hırsların peşine düşmek için harika bir fırsat olduğunu söyleyen psikolog Ian Wallace korkutucu gelse de bizi kovalayanların aslında bir işe yaradığını söylüyor. Dikkatimizi henüz fark etmediğimiz kabiliyetlerimize doğrultabilmemizin bu sayede gerçekleştiğini ifade ediyor.
