28.04.2014 - 17:38 | Son Güncellenme:
Birinci Dünya Savaşı’nın henüz başlarında Alman komutanın emriyle Çanakkale Boğazı’nda karakol ve sabit batarya olarak görevlendirilen Mesudiye gemisine dalgıçlar bir anı dalışı düzenledi. Sualtı fotoğrafçısı Tunç Emre Karakoyunlu anı dalışını baştan sona kadar görüntüleyerek tarihi ölümsüzleştirdi.GÖKHAN KARAKAŞ / Milliyet Gazetesi
Büyük bir askeri taktik hatası sonucu sadece su üstünden gelecek gemilere önlem alan Mesudiye açık hedef haline gelirken, Çanakkale Boğazı’nı geçen İngiliz B 11 denizaltısı tarafından kolaylıkla batırılmıştı.
Tam 100 yıl önce batırılan Mesudiye Zırhlısı’nda 35 asker şehit olurken, dalgıçlar şehitleri su altında ve su üstünde Türk bayrağı ile andı.
Milli sualtı sporcusu ve dünya rekortmeni Çanakkaleli Derya Can’da serbest dalış yaparak geminin omurgasına bir pirinç plaket bıraktı.
Dedesi Mesudiye zırhlısının çarkçı yüzbaşısıyken şehit olan Ziya Efendi’nin torunu Nihat Topuz, duygulu anlar yaşarken Milliyet Muhabiri Gökhan Karakaş 12 metre derinliğe inerek şehitler anısına Milliyet bayrağı açtı.
İÇDAŞ sponsorluğunda Dardanelles adlı tekneye binen 11 dalgıç ve 3 sualtı görüntü uzmanı zırhlının bulunduğu noktaya geldi. Dalgıçlar önce su yüzeyinde şehitler adına 18 metrekarelik Türk bayrağı açtı. Ardından milli sualtı sporcusu ve dünya rekortmeni Derya Can hazırlanan pirinç plaketi geminin kalan omurgası üzerine bıraktı. Can’ın nefesiyle inerek 12 metreye plaketin ardından dalgıçlar, sualtında hep birlikte poz verdi.
Bu sırada teknede bulunan ve Mesudiye zırhlısında şehit olan Çarkçı Yüzbaşı Ziya Ömer’in torunu Nihat Topuz bir açıklama yaptı. Topuz, “NATO ittifakı içerisinde olan bir ülke olarak dost ve güvenilir ülke diyerek kendi akıl süzgecimizden geçirmeden her emri ‘başüstüne’ deyip yaparsak Mesudiye gemimizin düştüğü duruma düşmüş oluruz.
Alman’ların verdiği emri hiç düşünmeden ‘başüstüne’ diyerek uyguladıkları için gemimiz batırılmıştır. Almanlar Mesudiye gemisini yem olarak kullanmışlardır. Şehit verilmesi sonucu halk arasında bir infial uyandırılmak istenmiştir. Dedelerimiz batırılacağını bile bile askerlik şuuruyla emre riayet ederek ölümü beklemişlerdir. Bu nedenle Mesudiye olayı, Dışişleri Bakanlığımızın uluslar arası ilişkilerde kulağına küpe olacak bir olaydır. Bu gemide, dedem Çarkçı Yüzbaşı Ziya Ömer Efendi de şehit düşmüştür. Kendisini ve tüm şehitlerin ruhu şad olsun. Biz bu olayı unutursak dedelerimizin kanları yerde kalmış olur” dedi.
Dünya sualtı rekortmeni Derya Can ise, “Bugün Mesudiye zırhlısına şehitlerimizi anmak için daldık. Benim için çok anlamlı bir dalıştı. Dünya rekorlarım var, ama 7 metre derinlikteki Mesudiye zırhlısına dalış yapmak hepsinden daha anlamlıydı. Çünkü 100 yıl sonra şehitlerimizi anmış ve plaket bırakmış olduk. Ruhları şad olsun” dedi.
Öte yandan Milliyet Gazetesi Muhabiri Gökhan Karakaş’ta sualtına inen ekipte yer aldı. Karakaş, 12 metreye Milliyet Gazetesi bayrağını indirdi. Geminin omurgasından kalan sadece birkaç parça metalin kaldığını söyleyen Karakaş, şehitleri 100 yılında anmanın önemine değindi.