16.05.2017 - 15:17 | Son Güncellenme:
İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfı Başkanı Mehmet Çebi'nin koleksiyonundan "Çağdaş Hat ve Tesbih" Sergisi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Himayelerinde Katar Müzesi Al Riwaq Galerisi'nde açıldı. Usta sanatçıların eşsiz klasik ve modern hilye çalışmalarından oluşan hat ve tesbih koleksiyonu 15 Mayıs - 17 Haziran tarihleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
Türkiye'nin önemli çağdaş hat koleksiyoncularından biri olan Mehmet Çebi'nin "Çağdaş Hat ve Tesbih" sergisi 14 Mayıs'ta Katar Müzesi Al Riwaq Galerisi'nde açıldı. Serginin açılışına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sefer Turan, Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Fikret Özer, eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz'ın yanı sıra Türkiye ve Katar'dan çok sayıda sanatsever katıldı.
Doğuş Holding ana sponsorluğunda, Makyol, STFA, Yapı Merkezi ve Türk Hava Yolları'nın desteği ile İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfı'nın organize ettiği serginin onur komitesinde TC Kültür Bakanı Nabi Avcı ve Katar Müzeler Direktörü, Katar Prensesi Sheikha Al-Mayassa yer alıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen, 1960'lerden günümüze uzanan, karmaşık ve güzel kaligrafik eserlerin dikkat çekici bir seçkisinden oluşan sergide sanat yoluyla İslam'ın güzelliğine ve yüceliğine odaklanılacak.
Sergide pek çok nadide Hilye-i Şerif ve 350 adet kıymetli materyallerden mamul tespihler yer alıyor. 14 Mayıs'ta resmen açılan sergi, 15 Mayıs - 17 Haziran tarihleri arasında açık kalacak.
"Zikir Taneleri" koleksiyonunda, Osmanlı döneminden kalma çok değerli mercan, kehribar, kuka, bağa, fildişi, necef gibi malzemelerden yapılmış tespihlerle beraber günümüz tespih sanatçılarının yapmış olduğu balık dişi, fildişi, kehribar, gergedan boynuzu, amber tesbihler dikkat çekiyor.
Koleksiyonda yer alan tesbihler, imal edildikleri malzemeler yanında bu malzemelerin çeşitli gümüş ve kıymetli madenlerle süslenmiş halleriyle "Tespihin Tezhibe (süsleme) Dönüştüğü Eserler" haline dönüşüyor.
İslam toplumlarında tevhid inancının temel ilkelerine halel getirebileceği düşüncesiyle Hz. Muhammed'in (sas) resmini çizmek hiçbir zaman tasvip edilmemiştir. Bunun yerine görenlerin tariflerinden hareketle Resul-i Ekrem'i (sas) tanıyıp anlatma, bir başka ifadeyle beşer kelamının elverdiği ölçüde yazı ile onun portresini çizme yolu seçilmiştir. Dolayısıyla hilyeler, Peygamber Efendimizi görme şerefine nail olmuş kutlu bir nesil tarafından ona duyulan engin muhabbetin ve onu görme bahtiyarlığına erişememiş ümmeti tarafından ona karşı hissedilen derin hasretin bir ifadesi olmuştur.