Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre; TBMM Küresel İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu’nda önemli değerlendirmeler yapan Taşdelen şunları söyledi:
“Biz doğal kaynaklı afetlere odaklanmış durumdayız. Bunların ilişkilerini çok yakinen biliyoruz. Yani iklim değişikliği, kuraklık ve çölleşmenin sonucunda meteorolojik afetlere maruz kalıyoruz.
Hatta mesela böcek istilası gibi biyolojik afetlere maruz kalma ihtimalimizin ya da böyle bir ilişkinin de çıkma durumu söz konusu olabilir. Ama asıl ilginç olan şey: Jeofiziksel afetler ile iklim değişikliği arasında bir ilişki olabileceği yönünde birtakım bulgular var son yıllarda.
Son 40 yılda (dünya genelinde) raporlanan afetlere baktığımızda da şunu gördük: Önceki 20 yılda 4 bin 212 raporlanan afet var, bir sonraki 20 yılda 7 bin 348 tane. 7 bin 348 raporlanan afetten 3 bin 254’le taşkınlar en yüksek afeti oluşturuyor. 2 bin 43’le de fırtınalar.
2020 Türkiye için çok zorlu bir yıldı. 2 bin 343 afet olayı saptadık. Bir yıl için çok büyük rakamdı. Şu anda 2021 içerisinde 388 tane; tabii daha yılın bitmesine çok zaman var. Kriz yönetimi yılı olarak kayda geçmiş oldu 2020.”
Muş'ta, geçen yıl görülen çalı çekirgeleri, bu yıl da yüksek kesimlerde araziyi kapladı. Özellikle sarp ve dağlık kesimlerin yanı sıra kent merkezi, Hasköy ve Korkut ilçeleri ile 11 köy ve yaklaşık 30 mezranın bulunduğu Üçevler Grup köy yolunda görülen çekirge sürüleri, üreticileri endişelendiriyor.
Üçevler Grup köy yolu ile toprak yüzeylerini adeta kaplayarak şehrin ovasına doğru ilerleyen çalı çekirgeleriyle karşılaşan vatandaşlar, büyük bir korku yaşıyor. Bölgeyi kaplayan çekirgelerin çayırları yiyip bitirdiğini söyleyen Ağıllı köyü İmamı Yakup Ekici dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Ekici, “Çekirgeler bu bölgeyi istila etmiş durumda. Çayırları yiye yiye kocaman bir hale gelmişler. Bu çekirgelerin yönü de şehrin ovasına doğru. İnşallah ovaya ulaşmazlar. Çünkü burada çayır bırakmadılar. İnşallah devletimiz bunun için bir önlem alır" dedi.
Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aydın, çekirgelerin istilaya dönüşmemesi noktasında başlatılan ilaçlama ve yuvalarının yok edilmesi için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Çekirgelerin bölgenin doğal bir zararlısı olduğunu belirten Aydın, “Sürekli olarak mücadelemiz devam etmektedir. Devlet ve vatandaş işbirliğiyle yapılan bir mücadele şeklidir. İlacını bakanlığımızdan temin etmekteyiz.
Alet ve makinasını il müdürlüğü olarak yine biz temiz etmekteyiz. Çiftçilerimizden sadece iş gücü olarak biz yararlanıyoruz. En çok çekirgenin görüldüğü alan Korkut ve Hasköy ilçemiz ile şehir merkezimizdir. Bulanık, Malazgirt ve Varto İlçesi'nde çok şükür çekirgenin zararlısı yoktur" diye konuştu. Çekirgelerin kontrolleri altında olduğunu ifade eden Aydın, ilkbahar mevsimiyle birlikte başlattıkları mücadelenin sürdüğünü kaydetti.
“Yuvası yarım metre karedir. Yarım metre kareye yaptığımız ufak bir müdahale ile çekirgenin binlerce dönüm alana yayılmasını engellemekteyiz. Çalı çekirgesi, ovaya inmeyen bir çekirgedir.
Genellikle geven alanlarında, ormanlık alanlarda olur. Onlarla da mücadele ediyoruz. Ulaşabildiğimiz her noktaya çiftçilerimizle beraber sürekli olarak mücadele halindeyiz. İnşallah çiftçilerimize bir zarar vermeden Allah'ın izniyle engellemiş olacağız"
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, son günlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kırsal kesimlerinde görülen 'Saga Ephippigera' türü çekirgenin çiftçiye yarar sağladığını belirtti.
Boyları, antenleriyle birlikte 25 santimetreyi bulan çekirgenin korunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Satar, "Geçmiş yıllarda bu türün korunması için, yaptığımız uyarılar dikkate alındı. İnsanlar artık bu türü öldürmemeye başladı. Sayıları da arttı. Sayıları artan bu tür, zararlı böcek ve diğer çekirgeleri yiyerek, çiftçiye yarar sağlıyor. Onları korumamız lazım" dedi.
Saga Ephippigera türü çekirgenin, dış görüntüsünün aksine, zararsız bir tür olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Satar, "Çok garipsemeye gerek yok. Bu tür, ülkemizin hemen her tarafında yaygın olan, zararlı böcekleri yiyen türler. Dolayısıyla farkındalık oluşturmak için, bu haberleri gündeme getirmekte fayda var. Kırsal alanda yaşayanlardan şunu istiyoruz, bu türe lütfen zarar vermeyelim. Bunları koruyalım. Ağaçların üzerinde, deve dikenlerinin üstünde bulabilirsiniz. Sayıları arttı. Dolayısıyla ilaç kullanmadan, bunlar zararlı böcekleri yiyeceği için, çiftçiye ve ürettiriciye de fayda sağlıyor. Bunlara sahip çıkalım" diye konuştu.