Süleymanoğlu'nun Londra'dan getiriliş öyküsü ise 32. Gün programında Turgut Özal'ın Basın Danışmanı Can Pulak şu sözlerle anlatılmıştı.
"Londra'ya gittik. Naim Süleymanoğlu sefarette. Sefaretin etrafı Bulgar ajanları tarafından çevrilmiş. Tehditler savruluyordu. Ne olursa olsun Naim'i mutlaka bizim elimizden almak istiyorlardı. O sırada Naim'i Sefaretten çıkartıp havaalanına götürmek büyük bir problemdi. Çıkışında suikast olabilirdi."
"Biz oturduk bir senaryo yaptık. Sefaretin aşçısı Naim gibi kısa boyluydu, onu giydirdik. Dört araba hazırladık, arabaya oturttuk. Dört arabayı peş peşe hareket ettirdik. 200'e yakın gazeteci ve tespit edilen 16 ajan arabalara doluşup sefaretin önünden ayrıldı. Biz de elimizi kolumuzu sallayarak asıl Naim Süleymanoğlu'u çıkardık."
O dönemin başbakanı Turgut Özal’ın örtülü ödenekten Naim için 1 milyon dolar verdiği biliniyordu.
Yıllar sonra ise Bulgaristan kaynakları tarafından yapılan pazarlık süreci şöyle anlatılmıştı. Bulgaristan’ın spordan sorumlu eski yetkilisi Hristo Meranzov, ‘cep herkülü’ Naim Süleymanoğlu’nun Türk formasıyla uluslararası yarışmalara katılması karşılığında 1 milyon 70 bin dolar aldıklarını açıklamıştı.
1986’da Avustralya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’ye iltica eden Süleymanoğlu’nun, Türk formasıyla yarışabilmesi için iki ülke yetkilileri arasında yaşanan pazarlıklar ortaya çıktı.
Meranzov, ‘Olan olmuştu. Nasıl bir maddi menfaat elde edeceğimizi düşündük. Dönemin Devlet Başkanı Todor Jivkov da (Tamam izin verelim ama Türkiye’den en az bir milyon dolar alalım) diyerek miktarı belirledi’ diye konuştu. Uzun tartışmalar sonunda 1 milyon 70 bin dolarda anlaştıklarını belirten Meranzov, Türk tarafının işin belgelenmesine karşı çıktığı için parayı Kapıkule’de elden teslim aldıklarını söyledi.
Merenzov, anlaşmanın sağlanmasından sonra bavullar dolusu parayı Kapıkule’nin karşısındaki Kaptan Andreevo Gümrük kapısında teslim aldıklarını ve polis koruması eşliğinde Sofya’ya getirdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Parayı parlamento binasının hemen karşısındaki Grand Otel’e götürdük. Paranın sahte olma ihtimaline karşı da Dışişleri Bakanlığı’ndan bir uzman istedik. Paranın sayımı tam 2 saat sürdü. Dışişleri Bakanlığı uzmanı da banknotları tek tek inceledi. Her şey tamamlanınca Naim’in izniyle ilgili belgeyi imzaladık."
