Bizim dirimiz asker, ölümüz şehittir. Sizin diriniz kalleş ölünüz leştir…
Sizden birinizi karınca ısırdığı zaman ne kadar acı duyarsa “Şehit” olan kimse de ölüm acısını ancak o kadar duyar.
Hz Muhammed (S.A.V) savaşa giderken Esedullah (Allah’ın Aslanı) lakablı Hz. Hamza’ya şöyle diyordu; “Ey Hamza yavaş yürü, yürüyüşün ölümü korkutuyor!
Ben Türk’üm…Türk esir olmaz. Türk Devletsiz olmaz. Türk Bayraksız olmaz. Türk Ezansız olmaz. Türk Hürriyetsiz olmaz.
Bizim dirimiz ASKER, ölümüz ŞEHİT’tir. Sizin diriniz KALLEŞ, ölünüz LEŞ’tir.
Herkes gönlünü ferah tutsun, bir kurtuluş savaşı daha kaldırır bu ülke.
Bir elimde silah, birinde Kuran… Geldi diyorlar bak şehitlik sıran!
Vatan için yaşayıp öldünüz; siz toprağa değil, kalplere gömüldünüz.
Sahipsiz vatanın batması haktır sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
Dağların tepesine, eşkıyanın alnına, kızların kalbine ölümsüz Mehmetçik yazacağım.
Yetmiş milyon gül dalı. Bu yurt Türk’ün öz malı, yine Türk’ün kalmalı, diyen yiğit dilleriyiz.
Dün gece derin bir uykuya daldım, çok güzel bir rüyayla sabah uyandım. Sen ise vatan derdindeymişsin MEHMEDİM şehit olmuşsun çok utandım…
Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lakin vatanınıza, milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.
Bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda, kendini tarihe verenlerindir.
Cehennem olsa gelen, Göğsümüzde söndürürüz
En yüce makamın sahibi olanlar, ebedi olarak yaşayacak, ama biz onların ayrılık acısı ile ölene kadar yanacağız.
Kaç ana kuzusu can verdi bu vatan için, her biri Peygamber’e komşu olsun. Başımız sağ olsun, vatan sağ olsun.
Her vatan evladının gözünü kırpmadan koşacağı cephelerde canını veren aziz şehitler, kanınız yerde kalmayacak.
Ülkemde gözyaşı ve yas var ey dünya! Bizim şehitlerimiz varsa sizin de gözündeki yaşı silip yakında canınızı alacak bir düşmanınız var!
Bugün analar evlatları için göz yaşı döküyor diye yıkıldık sanmayın, gerekirse o analar koşar da cepheye, gene de el değdirmez hürriyete.
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
Kan dökmeyi seven bir millet değiliz, ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz.
Senin kanınla yoğruldu bu kutsal topraklar senin kanınla yeşerdi nefes aldığımız bu ağaçlar gözün arkada kalmasın, ey şehidim!
Ard arda dizili ay yıldızlı bayraklara bürünmüş, hayatının baharında soldurulmuş, kefenlerine kan bulaştırılmış cennet bekçileri, uğurlanıyor analarının feryatlarıyla mekânların en yücesine
Bugünün çocukları yarın hür bil ülkede yaşayabilsin diye bugün can veren fidanlar, makamınız şehitlik, yeriniz kalbimizin baş köşesidir.
Ateş düştüğü yeri yakar, ateş bütün ocaklara düştü. Bizim için, Hak için şehit olanları şanlı bayrağa saracağız, ama başımızı asla eğmeyeceğiz.
Allah’ın Kahhar ismi gencecik fidanlarımıza kıyanların üzerine olsun! Beşikteki bebekleri babasız bırakanların üzerine olsun! Vatan sağ olsun!
Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân, 157)
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?/Gömelim gel seni tarihe, desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb/ Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
Selalar okunsun, bütün dünya bu sesi duysun. Bu ses yas sesidir, bu ses intikam sesidir.
Her kim, bugün düşmandan yüz çevirmeyip sebât eder, şehit düşerse, Cenâb-ı Hak elbette onu cennete koyacaktır. Bugün şehit olanlara Firdevs Cenneti hazırdır. Hücum ediniz, hamle ediniz!
Konuyorsa dalına bölücü leş kargaları: Dal kesilsin. Bölücüler şehre kadar iniyorsa dağdan: Yol kesilsin. Eğer ki askerime kurşun sıkıyorsa: Kol kesilsin. Bu vatana ihanet eden baş ise: Baş kesilsin.
Anlamlı En Güzel Sözler için TIKLAYINIZ
