04.09.2020 - 19:21 | Son Güncellenme:
AYKUT YILMAZ Ankara
Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı. Güncel verilere göre, bugün 117 bin 113 test yapıldı, 1612 kişide Kovid-19 tespit edildi.
Son 24 saatte 53 hasta vefat etti, 1021 kişi iyileşti. Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 249 bin 108'e çıktı.Toplam test sayısı 7 milyon 583 bin 200, vaka sayısı 276 bin 555, vefat sayısı 6 bin 564 olarak kayıtlara geçti. Aktif hasta 20 bin 883, ağır hasta sayısı 1076, hastalarda zatürre oranı ise yüzde 7,5 oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bugün 200 laboratuvarda 117 bin 113 yeni test yapıldı. Ağır hasta sayımızda artış devam ediyor. İyileşen hasta sayımız halen yeni hasta sayımızdan az. Dönem mücadele ve tedbirde güç birliği dönemidir. Birlik olalım." değerlendirmesinde bulundu
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Kordonboyu'ndaki kafe ve restoranlarda koronavirüs denetimi gerçekleştirdi. Vali Köşer, başta İstanbul olmak üzere farklı illerden gelen tatilcilerin, İzmir'de koronavirüs vakalarının artmasında etkili olduğunu söyledi. Çeşme'de, kurallara uyulmayan 15-17 beach club'ın 15'er gün süreyle kapatıldığını hatırlatan Köşger, "Bunu, başka müesseselere de can yakıcı şekilde uygulamak istemeyiz, herkes kurallara uysun" dedi.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, beraberindeki Konak Belediye Başkanı Abdul Batur ile Kordonboyu'nda koronavirüs denetimi gerçekleştirdi. Market, kafe ve restoran gibi işletmeleri dolaşan Vali Köşger, eksik gördüğü tedbirler konusunda iş yeri görevlilerini uyardı. Denetim yapmak için girdiği restoranda İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ile karşılaşan Köşger ve Batur, bir süre sohbet etti. Köşger, restoranlarda birbirlerine yakın oturan müşterileri de uyararak, uzaklaşmalarını istedi.
Denetimin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Vali Köşger, alınan önlemleri yerinde gördüğünü ve bunun tüm İzmir'e örnek olmasını dilediğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu işin şakası yok, ciddiye almak lazım. Ben, vakaların artışa geçtiğini her denetim sonrası sizlere söylüyorum. Biz denetimleri sıklaştırıyoruz. Yeni ilave tedbirler de geldi. Düğün salonlarıyla ilgili yeni tedbirler aldık. Eğer vatandaşlarımız kurallara riayet etmezse bu farklı sıkıntılara da sebebiyet verebilir. Bazı şehirlerimizde duyuyoruz ki durum daha kötü noktalara gitmiş durumda.
Bütün gayretimiz, işin kontrolden çıkmaması. Şu an İzmir'de kontrol altında gidiyor ancak kontrolden gitmemesi için tedbirleri vaktiyle almak lazım. Vatandaşlarımız kurallara riayet etmezse her vatandaşın başına polis dikmemiz mümkün değil. Biliyorsunuz biz, düğün salonlarından mütevellit bir artış olduğunu görünce düğün salonlarındaki birtakım kuralları değiştirip polisiye tedbirler almıştık. Her düğün salonuna güvenlik görevlisi koymuştuk. Bizim bu uygulamamıza müteakip, İçişleri Bakanlığı'mız da bir genelgeyle bu uygulamayı tüm Türkiye'ye teşmil etti. Düğün salonlarına veya toplu organizasyon yapılan yerlerde bazı tedbirler alınabilir ama her vatandaşın başına polis koyulmasının imkanı yok. Kimden, nasıl bir bulaş alacağımızı bilemiyoruz. Ben veya siz basın mensuplarından birisi bu virüsü taşıyor ve bulaştırıyor olabilir. Maske takmak ve mesafeye riayet etmek bu işi yüzde 99 derecesinde çözüyor."
Vali Köşger, kentteki vaka artışlarında farklı illerden gelen tatilcilerin etkisinin olup olmadığı yönündeki soruya şu cevabı verdi:
"Tatilcilerin elbette vaka artışlarında etkisi oldu. İstanbul'dan büyük bir nüfus, şehrimize doğru, tatil beldelerimize doğru kaydı. Malum olduğu gibi işin başında beach club'larla ilgili hemen tedbirler almıştık. Özellikle Çeşme'de kurallara uyulmadığını gördükten sonra 15-17 tane beach club, 15'er gün süreyle kapatıldı.
Bunu başka müesseselere can yakıcı bir şekilde uygulamak istemeyiz, herkes kurallara uysun. Biz, hayat normal seyrinde devam etsin, diyoruz. Tatile gidecek tatile gitsin ancak bu 3-5 basit kurala uyarak tatillerini yapsınlar. Hayat normal seyrinde devam etsin. Hayatı durduramayız, hayat devam edecek. Ekonomik faaliyetler devam etsin, restoranlar çalışsın, iş yerleri çalışsın, fabrikalar üretmeye devam etsin; ancak tüm bunları kurallara uyarak yapalım."
Kordon'daki kalabalıkla ilgili önlem alınıp, alınmayacağına ilişkin de Vali Köşger, "Açık alanlarla ilgili şu an bir çalışma gündemde değil; ancak ileride ihtiyaç duyulursa olabilir. Biz yürüyüş, miting, konser gibi organizasyonları rölantiye almaktan yanayız. Buna niyetlenen kurum kuruluş ve şahıslara da buradan rica ediyoruz. Bu işin şakası yok, ciddiye alalım ve keyfekeder faaliyetleri rölantiye alalım" dedi.
İçişleri Bakanlığı'nca 81 ilin valiliğine gönderilen ‘Covid19 Tedbirleri Kapsamında 4 Eylül 2020 Denetimi’ konulu genelge doğrultusunda, Bursa Valisi Yakup Canbolat, İnegöl ilçesinde denetim gerçekleştirdi. Vali Canbolat, Bursa'da koronavirüs vaka sayısının arttığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı'nca 81 il valiliğine, ‘Covid-19 Tedbirleri Kapsamında 4 Eylül 2020 Denetimi’ başlıklı genelge gönderildi. Genelge doğrultusunda, Bursa ve ilçelerinde denetim başlatıldı. Bursa Valisi Yakup Canbolat da İnegöl’deki denetimlere katıldı. İnegöl Kaymakamı Şükrü Görücü, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban'ın da beraberinde bulunduğu Vali Canbolat, taksi ve toplu taşıma araçları ile esnafı denetledi. Denetim sırasında polis ekipleri de vatandaşların maske kullanımını ve sosyal mesafeye uyup uymadıklarını kontrol etti. Kurallara uymayan vatandaşlara ceza uygulandı.
Koronavirüse karşı esnaf ve vatandaşları uyaran Bursa Valisi Yakup Canbolat, kurallara uymayan vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Vali Canbolat, “Temizlik kurallarına bütün vatandaşlarımız hem iş yerinde hem ev şartlarında hem de mahalle şartlarında dikkat etmeli. İlimizde maalesef vaka sayısı artıyor, riskli illerden bir tanesi. Sadece yasaklarla, konulan kurallarla bunu çözmemiz mümkün değil. Vatandaşın sağduyulu davranması, basiretli davranması ve titiz davranmasından geçiyor bu iş. Bu bir toplumsal görev. Buna dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.
Ankara Valisi Vasip Şahin’in kısıtlamalarla ilgili bir açıklama yaparken, "Şu an sokağa çıkma yasağı gündemimizde değil." ifadelerini kullandı.
Memur ve kurallar kenti Ankara, Kovid’de kuralsızlığa teslim oldu. Sağlık Bakanlığı’nın Hayat Eve Sığar uygulamasıyla ulaşılan haritaya göre Ankara kıpkırmızı.
Uzmanlar, kentin özellikle nüfusun fazla olduğu bölgelerinde vaka sayısının yoğun olduğunu belirtiyor. Kentin Pursaklar, Gölbaşı, Mamak, Altındağ, Keçiören gibi ilçelerindeki sokak düğünü kültürü ile genç nüfusa bağlı hareketlilik Kurban Bayramı’ndan sonra salgının yayılma hızını artırdı.
Başkentte, Şehir Hastanesi’nin açılması nedeniyle kapatılan hastanelerden bazılarının yeniden açılması gündemde.
Küresel pandeminin başlangıcanda vaka tablosuyla gururlanan Ankara, bugünlerde Kovid-19 sınavının en başarısız ili konumunda. Kamu kurumlarının ağırlığı, memur, üniversitelerin sayısının fazlalığı ve Anadolu’nun sağlıkta ilk durağı olması nedeniyle hastaneler kenti de olan Ankara, son periyotta vaka sayısında üç kat daha fazla nüfusa sahip İstanbul’u geride bıraktı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Başkent’in vaka artışında ilk sırada yer olduğunu ilan etmesinin ardından, Vali Vasip Şahin “Salgında birincilik Ankara’ya yakışmadı, yakışmıyor” dedi.
Milliyet’e kentin Kovid-19 tablosunu değerlendiren uzmanlara göre en temel neden Anadolu’nun tam ortasında olması, pek çok kentin kavşak noktası durumunda bulunması. Anadolu’nun bir çok kentinden insanlar işlerini halletmek ya da ziyaret için hafta sonu tatilinde hatta günübirlik olarak Ankara’ya geliyor.
Bu, kentteki insan trafiğini artırırken ek olarak kentin nüfusunun yoğun olduğu ilçelerdeki hareketlilik de buna katkı sağlıyor. Özellikle genç nüfusun hareketliliğinin salgının yayılmasını tetiklediği dile getiriliyor.
Sağlık Bakanlığı Hayat Eve Sığar Uygulaması Yoğunluk Haritası da tabloyu net olarak ortaya koyuyor. Haritaya göre Başkent tek kelimeyle kıpkırmızı. Uzmanlar da kentin özellikle nüfus yoğunluğunun fazla olduğu doğu, güney doğu ve güneyi ile kuzey ve kuzey batı tarafında vaka sayısının yoğun olduğu, güney batı ve batı tarafının ise görece daha iyi durumda olduğunu belirtiyor.
Bu saptamaya göre Keçiören, Pursaklar, Gölbaşı, Mamak, Altındağ, Yenimahalle vaka sayısılarındaki artış ile ön plana çıkıyor. Bu ilçelerindeki sokak düğünü kültürü ile genç nüfusa bağlı hareketlilikle Kurban Bayramı’ndan sonra salgının yayılma hızını artırdı.
Bu arada kentin ana arteri olan Kızılay’ı barındıran Çankaya’da belirli bölgeleriyle yine yoğun vaka sayısına sahip.
Kentte, kamuda esnek mesai uygulamasına geçilirken, daha önce Şehir Hastanesi’nin açılışı nedeniyle kapatılan bazı hastaneler de tablonun ağırlaşması olasılığına karşı yeniden devreye alınmaya hazırlanıyor.
Bir kısmı Halk Sağlığı Laboratuvarı tarafından kullanılan Numune Hastanesi’nin Ankara Hastanesi’ne, şu anda sadece poliklinikleri meslek hastalıklarına yönelik hizmet veren Yüksek İhtsisas’ın da GATA’ya bağlı olarak açılması bekleniyor. Bu şekilde 60 yoğun bakım ünitesinin daha devreye alınabileceği kaydediliyor.
Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Arhan, "Şu anda yoğun bakımlarımızın doluluk kapasitesi yüzde 100. Mart, nisan, mayıs dönemine göre de bu dönemdeki vakaların özellikle akciğer tutulumu ve klinik açıdan daha ağır karşımıza çıktığını görüyoruz ve yatış oranları bu nedenle de oransal olarak daha yüksek" dedi.
Gazi Üniversitesi Başhekimi, Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Arhan, pandemi sürecinde mart, nisan ve mayıs aylarında Ankara özelinde çok ciddi vaka sayısıyla karşılaşmadıklarını belirtti. Prof. Dr. Arhan, "Özellikle de Kurban Bayramı ve sonraki süreçte Ankara'da vaka sayılarının tekrar hızla artışa geçmesinin ardından başlangıçtaki pandemi eylem planındaki gibi artan ihtiyaca göre yoğun bakım ve yataklı servis kapasiteleri kademeli olarak artırarak sağlık hizmetimizi sürdürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Arhan, Kurban Bayramı sürecinde ve tatil döneminde kent dışına çıkanların Ankara'ya dönmesinin, vaka sayılarının artmasına yol açtığına dikkat çekerek, "Kurban Bayramı sonrası dönemde biz hastane olarak kademeli bir şekilde başvuran hasta talebine göre Covid-19 servisi ve yoğun bakım kapasitemizi Covid-19 olmayan hastaların sağlık hizmeti ihtiyacını da mümkün olduğunca durdurmadan imkanlarımız ölçüsünde artırdık.
Şu anda 3 yataklı servisimiz ve 3 yoğun bakım ünitemizle Covid-19 sağlık hizmetini sürdürüyoruz, servis ve yoğun bakımlarımızda doluluk oranı yüzde 100. Bundan sonrasında Covid-19 için daha fazla kapasite artırımında Covid-19 olmayan hastalarımıza da sağlık hizmeti sunma zorunluluğumuz ve sağlık personeli kısıtlılığımız nedeniyle artırmakta çok zorlanıyoruz" dedi.
Şu anda virüsün yüksek düzeyde bulaştırıcılığının olduğunu gözlemlediklerini kaydeden Prof. Dr. Arhan, "Mart, nisan, mayıs dönemine göre de bu dönemdeki vakaların özellikle akciğer tutulumu ve klinik açıdan daha ağır karşımıza çıktığını görüyoruz ve yatış oranları bu nedenle de oransal olarak daha yüksek. Bu dönemde fark ettiğimiz bazı farklılıklar var; hem klinik olarak vakalardaki akciğer bulgularının belirgin olduğunu hem de bulaştırıcılığın daha fazla olduğunu görüyoruz. Kısacası pandeminin ilk döneme göre daha fazla bulaş riski oluşturan bir durumla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Prof. Dr. Arhan, bundan sonraki süreçte bireysel tedbirlerin öne çıktığına işaret ederek, "Sağlık sisteminin kapasitesi üstünde bir hasta yükü ile karşılaşmadan bu sürecin daha kontrollü bir şekilde sürdürülmesini umut ediyoruz. Yaklaşan gribal enfeksiyon mevsiminde Covid-19 hastalarıyla Covid dışı gribal enfeksiyonları ayırt etmek, bunların bulaş riskini azaltacak şekilde yönlendirmesini yapmak sonbahardaki gribal enfeksiyon döneminde bizim önümüzdeki en büyük zorluklardan biri olacak. Burun altındaki maskeyi takmakla maske takmamak arasında çok bir fark yok. Düzgün maske kullanımı çok önemli. Sürekli maskeye elle dokunmak o da ayrı bir risk oluşturuyor" dedi.
Bu süreçte sağlık personelini korumak adına hastanede hizmet içi eğitimler düzenlediklerini anlatan Prof. Dr. Arhan, "Eğitimlerle personelimizi duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz fakat bu artışın devam etmesi ve sağlık çalışanlarındaki bu psikolojik yorgunluk eğer bu şekilde devam ederse gerçekten bizi zorlayacak kısıtlayıcı en önemli faktörlerden biri haline gelecek. Çünkü sağlık hizmetinin yürütülmesi demek sadece hekimle yürütülen bir süreç değil bir ekip işi. Bu ekip içindeki oran bozulursa o zaman bizim bu sağlık hizmetini sağlıklı bir şekilde yürütebilmemiz çok mümkün olmaz.
Vatandaşlarımızın bizim yaşadığımız zorlukları da duymasını, görmesini ve bize kulak vermesini istiyoruz. Pandemi sürecini bir savaş, bir mücadele olarak adlandırırsak şu anda bunun en ön safında yer alan sağlık çalışanlarının vermiş olduğu zorlu mücadelede vatandaşımızın da yapabileceği en önemli destek mümkün olduğunca bulaşı azaltacak tedbirlere uymak ve hastanelere gelecek hasta sayısını azaltmaktır" diye konuştu.