17.03.2014 - 16:37 | Son Güncellenme:
"Afiş" bir kültür sanat programı. Türkiye'deki ve dünyadaki sanata dair bütün haberlerin güncel olarak takip edildiği bir program yapıyoruz. O yüzden kendi içinde dinamikliğini her zaman koruyan bir program. Bazen format değiştiriyoruz. Standart bir şeye bağlı kalmayı sevmiyorum. O yüzden duruma göre stüdyodan, sergi salonundan ya da galadan canlı yayın yapıyoruz. Haberin içeriğine göre bu tarz bir değişikliğe gidiyoruz.RÖPORTAJ: MELİS GÜVENÇFOTOĞRAFLAR: ABDULLAH MALKOÇMİLLİYET MAGAZİN SERVİSİ
Türkiye'de ve dünyada sanat açısından baktığınızda kültür ve sanat haberlerinin malzemesi biterse asıl sıkıntı o zaman başlar. Malzeme açısından sıkıntı yaşamıyoruz. Hatta yazın bile tatile girmiyoruz. Bundan çok memnunuz. Çok genç ve enerjik bir ekibimiz var. Hep beraber el ele ortaya çok güzel bir program çıkarıyoruz. Herkesin kendi enerjisini ortaya kattığı bir program. O yüzden sıkıntı yaşamak yerine büyük bir keyifle hazırlıyoruz...
Tüm etkinliklerden ilk haberdar olma ayrıcalığına sahibiz. Bu çok güzel bir şey. İnsanların zaman yaratıp boş vakitlerinde takip ettiği ya da takip etmek istediği etkinlikleri biz hem iş hem zevk için yapıyoruz. Bu işin en güzel tarafı bu...
"Afiş" CNN Turk'ün lokomotif programlarından biri ve programın 13'üncü senesi. Bana göre kanal var oldukça "Afiş"te devam edecektir. İlerisi için yine bu tarz bir program yapmak isterim. Belki ileride haftalık bir şeye dönebilirim...
Ama mümkün olduğunca sunabildiğim kadar bu programı sunmak isterim. Çünkü çok sevdiğim ve keyif aldığım bir program...
Bölünmek istemiyorum. Çünkü her şeyi biraz yapmaktansa bir şeyi tam yapmaktan yanayım. Başka popüler proje teklifleri alıyorum ama onlara sıcak bakmıyorum. Bundan sonrası için yine bu tarz bir programda yer almak isterim. Açıkçası farklı bir şey yapayım arayışında değilim. Özellikle bu durumu korumayı tercih ediyorum...
Tiyatrolar ve Türk sineması son yıllarda ciddi bir ivme kazandı. Yabancı filmleri geçen filmlerimiz var. Türk sineması adına bu çok sevindirici bir şey. Sanatın her dalının desteklenmesi gerekiyor. Çünkü insanların ve ülkenin sanatla gelişmesi çok önemli. Sanatın çok uzak bir kavram gibi olmaması gerekiyor. Sanat kimsenin tekelinde değil. İnsanlar sanata kendilerini kapatmamalı. Birde sanatta hiçbir şeyi yok saymamak gerekiyor...
Sizi televizyonda sadece sunucu kimliğinizle mi göreceğiz? Dizi projeleriniz yok mu?Şu aşamada dizilere sıcak bakmıyorum. Diziler başlı başlına süresi ve zamanı belli olmayan işler. O yüzden programla birlikte diziyi bir arada devam ettirmem çok zor. Hem senaryo okuyup karakter çalışıp, hem de röportaj yapacağım kitabı okuyup ona hazırlanamam. Birinden birini tercih etmek gerekiyor...
Benimde tercihim bu yönde. Oyunculukta çok keyif aldığım bir meslek ama tek bir yolda ilerlemek lazım. Benimde tercihim bu işten yana. Ama fazla zaman almayacak, gerçekten içinde olmayı isteyebileceğim bir sinema filmi olursa onu değerlendirebilirim...
Bir kere canlı yayında kafama ışık düşüyordu. Programda "Kaybedenler Kulübü" filminin oyuncularını ağırlıyorduk. Stüdyodaki herkes dehşete düşmüştü. Ama ben üzerime gelen ışığı görmeme rağmen hiç duruşumu bozmadan yayına devam ettim. O anı hiç unutmam. Çünkü ışığı havada yakaladılar. Fakat kamera sadece beni çektiği için arkadaki o arbede hiç belli olmamış. Öyle bir heyecan yaşamıştım. Canlı yayında bu tarz heyecanlar olabiliyor. Ama canlı yayının dinamiğini ve heyecanını seviyorum.İş dışında nelerle ilgileniyorsunuz?İşim dolayısıyla takip ettiğim bir sürü etkinlik var. Onları takip ediyorum. Arkadaşlarım ve ailemle vakit geçiriyorum. Bir organizasyon yoksa gece dışarı çıkmayı pek sevmiyorum. Benim için güzel bir yemekten sonra arkadaşlarımla sıcak bir sohbet etmek her şeyden önemli.
Bunun için özel bir çaba sarf etmiyorum. Olduğum gibi yaşıyorum. Magazinde olayım ya da acaba neden yokum gibi dertlerim yok. İşimi yapıyorum, ailemle mutluyum hayat benim için doğal bir şekilde devam ediyor."HERKES ÇOCUK SAHİBİ OLMAK ZORUNDA DEĞİL"Evlilik hayatınız nasıl gidiyor? Evliliği tavsiye eder misiniz?Bu durum kişiye göre değişir. Evlilikte her şeyden önce arkadaş olabilmek çok önemli diye düşünüyorum. Çünkü evlilikte her şey tükenip dönüşebiliyor. Ama arkadaş ve dost olarak ortak paydalarınız varsa ve birbirinizi besleyebiliyorsanız devam eder diye düşünüyorum...
Herkesin böyle bir beklentisi var. Bu geleneksel bir durum ama herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil. Hiç bir zaman illa çocuğum olsun ya da illa evlenmeliyim diye düşünmedim. Mutlu bir ilişki beni evliliğe götürdü. Çocuk konusunu biraz akışına bırakmış durumdayız. Üstelik biz daha yeni evliyiz. Bunlar için çok erken diye düşünüyorum...
Aşkı biz genel olarak yanlış tanımlıyoruz. Aşk acı ve egoyla karıştırılıyor ama bence gerçek aşk huzurlu ve mutlu olabilmek. Birini gerçekte insan olarak sevebiliyorsanız onunla hayat boyu beraber olabilirsiniz. Aşkın bendeki tanımı budur.