04.11.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul
Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’deki 1 milyondan fazla sedef hastasının yüzde 84’ü toplum tarafından dışlanıyor.
Araştırma, hastaların yüzde 66’sının kariyer seçiminde, yüzde 58’inin meslek, yüzde 52’sinin sosyal ilişkilerde, yüzde 44’ünün eğitim sürecinde ve yüzde 22’sinin de çocuk sahibi olma kararında hastalığın olumsuz etki yarattığını ortaya koyuyor.
Hastaların sadece yüzde 50’si gelecekte hastalıklarının kontrol altına alınabileceğine ve normal bir yaşam sürebileceklerine inanırken, yüzde 19’u çalışma ortamlarındaki insanlar tarafından alaya alındığını, yüzde 56’sı ise kaşıntı nedeniyle tam olarak üretken hissetmediğini düşünüyor.
Farkındalık kampanyası
Hastaların yaklaşık yüzde 25’lik kısmı anksiyete, yüzde 24’ü depresyon tanısı almış durumda. Olumsuz tabloyu tersine çevirmek, sedef hastalarının yaşadığı ayrımcılığın son bulması için Sedef Hastaları Dayanışma Derneği öncülüğünde “Elif’in hikayesi” başlıklı bir farkındalık kampanyası başlatıldı. Sedef Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım, “Hastaların yüzde 56’sı halen sedefin bulaşıcı olup olmadığı sorusuna maruz kalıyor. Hastaların yüzde 46’sı toplum içinde rahatsız edici bakışlarla karşılaşıyor” dedi.
‘Bulaşıcı değil’
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği öğretim üyesi Prof. Dr. İlknur Kıvanç Altunay ise “Sedef bulaşıcı bir hastalık değil. Tedavide hastalığın şiddetine göre topikal tedaviler dediğimiz sürülebilen kremler, losyonlar, ışın tedavileri, ağız yoluyla veya enjeksiyon yoluyla uygulanabilen sistemik ilaçlar kullanılabiliyor.
Özellikle son yıllarda çıkan yeni ilaçlar ve hastaların düzenli takip edilmesi, sedefin hem tedavisine hem de kontrol altında tutulabilmesine olanak sağlıyor” diye konuştu.