Gündem‘12 Eylül kadınları’ adalet istiyor

‘12 Eylül kadınları’ adalet istiyor

01.04.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Seher Şentürk, Nimet Tanrıkulu ve Aynur Hayrullahoğlu, 4 Nisan’da Ankara’da görülmeye başlanacak olan 12 Eylül davasına müdahil olmak istiyor. Darbe döneminde yaşadıkları korku filmlerini aratmıyor

‘12 Eylül kadınları’ adalet istiyor

Seher Şentürk, Nimet Tanrıkulu ve Aynur Hayrullahoğlu, 4 Nisan’da Ankara’da görülmeye başlanacak davaya dikkat çekmek ve müdahillik talebi için çağrıda bulunmak maksadıyla o dönem yaşadıklarını ilk kez ayrıntılı olarak Milliyet’e anlattı. Davaya müdahil olmak için başvuruda bulunan kadınlar, şunları anlattı:

‘Duvarlara çarptılar’
Seher Şentürk (59): 1980’de Sivas’ta memurdum. Darbeden bir hafta önce gözaltında bir hafta suyun içinde bekletildim. 1983’te gözaltına alındığım Gayrettepe’de ise 45 gün boyunca hem İstanbul hem de Sivas polisinden işkence gördüm. 42 kiloydum. Top gibi oynadılar, duvarlara çarptılar. Hala göğsüme dokunamıyorum. İşkenceden dolayı doku dağılmaları var. Çırılçıplak soyulmak başlı başına tecavüz gibiydi. Kadınlığınızı duman eden akla hayale gelmeyecek küfürler... Metris’te havalandırmaya çıkarken bile arama bahanesiyle kadın mahkumları erkek askerlere soyduruyorlardı. Cezaevinden çıkınca bronşiyal astım oldum. 4 Nisan’da Ankara’da olacağım. Kızlarım da babaları Süleyman Erdem için müdahillik talebinde bulunacak. Türkiye insanına bu kadar acı çektiren herkesin yargılanmasını istiyorum.

‘Kalasla vuruyorlardı’
Nimet Tanrıkulu (49): 12 Eylül dönemi lise öğrencisiydim. 1981 yılının Mayıs ayında Gayrettepe’ye götürüldüm. Hemen bir odaya alarak üzerimdekileri çıkartıp askıya aldılar. Kocaman bir kamyon tekerleğinin içinde iki kat edip odanın içinde dolaştırdılar. Sevk anında kimsenin yüzüne bakamıyordum. Çıplak işkence görüyorsunuz ve kimlerin gördüğünü bilemiyorsunuz. Acı geçiyor ama bir takım adamların bedeninize dokunması çok ağır. Tecavüz korkusunu çok yaşadım. Bir gece Garip kod adlı bir işkenceci sarhoş haliyle sorguya çağırdı. ‘Bak uyuyamadım, yatağımda kıvrandım’ gibi çok çirkin sözler sarf etti. Her kadına bakire olup olmadığını soruyorlardı. Kalaslarla cinsel organlarımıza vuruyorlardı. Bir gün hücreye döndüğümde koparılan saçlarımı arkadaşım toplayarak ‘Dava açmak için saklarız’ demişti. Ömrüm yettikçe bu davanın peşini bırakmayacağım.

‘Dayaktan ciğerleri şişmiş’
Aynur Hayrullahoğlu (53): Eşim Mustafa, 14 Kasım 1982 sabahı evden çıktı ve bir daha dönmedi. O dönem eşlerinin gözü önünde kadınlara tecavüz ediliyordu. O bunları yaşamasın diye saklanmak zorundaydım. Mustafa’nın yaşıyor olacağı umuduyla Hollanda’ya gitmek durumunda kaldım. Gayrettepe’de işkenceyle iki gün içinde öldürülüp Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldüğünü orada öğrendim. Dayaktan akciğerleri şişmiş, böbrekleri felç edilmiş, boynu kırılmış. 8 saat aralıksız işkence yapmışlar. Bugün hala rüyalarımda ona işkence edildiğini görüyorum. Yıllarca, bir gün sokakta karşılaşacağız hayaliyle yaşadım. 1989’da döndüğümde polis kayınvalidemin evine uğrayarak, ‘Oğlunuz nerede? Kıyafetlerini alabilirsiniz’ dedi. Kasten yaptıkları belliydi. Eşime işkence eden beş polisten üçüne 10 yıl 8 ay hapis cezası veren hakimler Naci Gürkan ile Nuh Çetinkaya görevlerinden alındı. Yargıtay kararı bozunca sanıklar beraat etti. Ümit Bağbek Kadıköy Emniyet Amirliği’ne atandı, diğerleri de terfi etti. Müdahillik talebim oldu. Yaralar kabuk bağlamıyor. Bu kadar acının üzerine teselli edecek bir şey görmek istiyorum. Sevdamı kaybettim, çocuklarım olamadı. Yaşadıklarımızı bir daha kimse yaşamasın diye davanın takipçisi olacağım.

KEŞFETYENİ
Acun Ilıcalı'ya seslendi! 'Survivor'a geri dönsün'
Acun Ilıcalı'ya seslendi! 'Survivor'a geri dönsün'

Cadde | 02.05.2025 - 14:46

Poyraz'ın şaibeli elenmesinin ardından gelen tepkilere Nagihan Karadere de katıldı.

Yazarlar