Gündem27 Mayıs Günlükleri - Ah! Menderes zavallı Menderes!

27 Mayıs Günlükleri - Ah! Menderes zavallı Menderes!

02.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Samet Ağaoğlu, günlüklerinde arkadaşı Menderes’i anlattı: Ah bu insanların alçaklığı! Onun elini bir kere sıkabilmek için on insanı çiğnemekten çekinmeyenler, onu bağrına basanlar, şimdi aleyhine konuşarak başlarını kurtarmaya çalışıyor

27 Mayıs Günlükleri - Ah Menderes zavallı Menderes

Cezaevinden geriye kalanlar...
Hacettepe Üniversitesi’nden Dr. Gülay Sarıçoban’ın yayına hazırladığı “Yassıada, Kayseri ve Toptaşı Cezaevi Günlükleri”ni yayımlamaya devam ediyoruz. Yakında Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkacak olan günlükler; Samet Ağaoğlu tarafından Yassıada, Kayseri ve Toptaşı cezaevinde kaleme alındı.
Günlükler bir bloknota yazılı, toplam 13 defterden oluşuyor. 15 Kasım 1960 tarihinde başlayıp 30 Haziran 1964’te sona eriyor. Günlükler cezaevlerinde çok erken saatlerde yazılmış.

Haberin Devamı

‘Geçen her saat sıkıntım artıyor’
6.03.1961 Pazartesi

Günler iyice uzadı. Şimdi saat 6 fakat, etraf aydınlık. İşte böylece ikinci yaza giriyoruz. Artık geçen her gün değil, geçen her saat sıkıntım biraz daha artıyor. Dün yemekten sonra gazinoya indirmişlerdi. Sebati, “Öyle anlarım oluyor ki kendimi öldürmemek işten değil” diyordu. Ben de bu haldeyim.

‘Arka arkaya tek sıra olarak yürüyoruz’
30.03.1961 Perşembe

Yassıada günlerimden yaşarsam hafızamda kalacak manzaralar arasında avukatlarla görüşmek için gidip gelişlerimiz de yer alacak! Bu işin yapıldığı Çarşamba günlerini iple çekiyorum, o günde çağırma saatini. Ağır yürüdüğü için başa Koraltan geçiyor, bazen de ben, sırtında kahverengi palto, yavaş adımlarla bizi çekip götürüyor. Arka arkaya tek sıra olarak yürüyoruz, yanımızda tüfekleri bacaklarımıza çevrilmiş askerler var. Romanlarda okuduğum, filmlerde gördüğüm süngüler, mahkzmlar kafileleri geliyor aklıma! Yolda bizden önceki grupla karşılaşıyoruz, çoğu zaman! El işaretleri, gülümsemelerden, bazen de kısa birkaç sözden ibaret selamlar. Yüzler sararmış, ayaklar yorgun, bakışlar hüzünlüdür.

Haberin Devamı

‘Bıktım diye bağıracağım!’
3.04.1961 Pazartesi

Artık bıktım diye bağırmak istiyorum. Ne olacaksa bir an önce, gün ne getirecekse hiç durmadan! Pencerenin parmaklıkları arasından hep biteviye duran şu denizden, dağlardan, şu gökten kurtulabilsem! Bu pis adadan, bu karyoladan, bu darmadağın yataktan çıkabilsem! Çevremdeki insanlardan kurtulabilsem! Tiksinti ve iğrenme dolduruyor içimi! Arkadaşlar da bir tuhaf hani! Elbette onlar da beni böyle görüyorlar. Ne ise, ne ise biraz daha sabır, biraz daha sabır!

‘Meğer ağzını daha temiz elle yıkamak içinmiş’
22.04.1961 Cumartesi

Bugün odalara filit sıkmak için bizi gazinoya indirdiler. [Tevfik] İleri’nin neşesi yerinde idi. Mahpusluk psikolojisinin doğurduğu muaşeret laubaliliklerinden öyle misaller içinde yaşıyoruz ki! Tevfik anlattı güldük, ben anlattım güldük. Polatkan, Zorlu anlattı yine güldük. Demek her odada aynı şeyler oluyor: Mesela Erdelhun Paşa her yemekten sonra 40 adım dolaşıyor, iki adımda bir de gaz bırakıyormuş Tevfik’in büyük merakı, şimdi alt koridorda bulunan Mahmut Güçbilmez’in, bu kadar sık sık tuvalette ne yaptığı, “Her zaman orada diyor, her tarafından da ayrı ses çıkıyor”. Öteden beri merakımı çeken, bir türlü çözemediğim bir halin sebebini de bugün öğrendim: Fatin Rüştü, sabahları elini yüzünü yıkadıktan sonra tuvalete gidiyor. Meğer ağzını daha temiz elle yıkamak içinmiş! Evet, insanlar, evlerinde karılarından bile sakladıkları bir kısım yaşam gereklerini, hapishanede veya şartlar içinde açığa dökmekten çekinmez oluyorlar. Bu herkesten önce kendi kendisi ile yüz göz olması insanın!

Haberin Devamı

27 Mayıs Günlükleri - Ah Menderes zavallı Menderes

Samet Ağaoğlu, Adnan Menderes’e pek çok gezisinde eşlik etti.

‘Dalkavukların başında idi’
29.06.1961 Perşembe

Bugün Anayasayı İhlal davasında Bülent Nuri Esen nasıl zelil bir tanıklık yaptı yarabbi! Adnan Bey’in son dalkavuklarının belki de başında idi. Nasıl maskara, nasıl hokkabaz bir konuşma yaptı. Avukat [Hüsamettin] Cindoruk dayanamadı, 27 Mayıs’tan sonra anayasanın ihlali bahsinde bugünkü gibi düşünmediğini açıkladıktan sonra Ertuğrul Muhsin haklı imiş, dedi. Bu zat için iyi aktör olurdu dediğini anlattı. Bir başka profesör daha dinlendi. Arkadaşlar sorular sordular, başkan bu sefer bunları pek önlemedi.
Birkaç gündür içimde garip hisler var. Artık her şey hatta gerekirse hayat da bitsin, fakat bu günlerin sonu gelsin, diyorum. Her yandan, her varlıktan, herkesten iğrenmeğe başladım. Kalbim, hislerim, haysiyetim, her gün bu yeni bir hançerlenme ile yaralanıyor. Bu manevi sarsıntı ile beraber sağlığımı da gittikçe bozuyor, ağrılar vücudumu sardı, gözlerim daha az görüyor, başım dönüyor!

‘GÖÇÜP GİDECEĞİM’
Ve bu yeni bir düşünce zaman zaman beni sarıyor: Neden yaratıcı olamadım? Neden benden hiçbir gerçek eser bırakmadan göçüp gideceğim? Edebi istidadım, siyasi hayatımın fırtınaları arasında kayboldu. Siyasi heyecanlarım seviyesiz, sefil dövüşmelerin hercümerci içinde eridi. Gençliğimizde sebepsiz acı çekmeyi biliyordum. Güzellikler, çirkinlikler, hayal ettiğim felaketler karşısında güneş doğarken, batarken içimi dolduran acılarla ağlardım.
Yıllardan beri bunu da unuttum. Tek bir defa hariç, 1958’de Roma’da Musa heykeli beni hıçkıra hıçkıra ağlatmıştı. Yanımda bulunan artist Vedat hayretler içinde yüzüme bakıyordu. Bugünkü hercümerçten acaba nasıl bir ruh hali çıkaracağım? Tıkanmış musluklar açılmış olacak mı? Yoksa büsbütün körleşmiş halde mi?

Haberin Devamı

‘Koraltan uyuz kurda dönmüş’
3.07.1961 Pazartesi

Koraltan ihtiyar emekli bir inzibat çavuşuna benziyor. Mahkemelere onu ezdi, kendisine reislik için oy vermemiş olmasını bir kurtuluş kapısı gibi açıldığını gördükten sonra yüzü daha sarardı, sesi hiç çıkmaz oldu. O mecliste, koridorlarda, suarelerde aslanlar gibi yürüyen Koraltan, en azından tüyü yolunmuş uyuz kurda dönmüş! Ne ise, bir gerçek var, Zeki Şahin’den Namık Argüç’e kadar bütün memurlar bizim şu büyük şeflerin çoğundan daha mert, daha insan çıktılar.

Haberin Devamı

27 Mayıs Günlükleri - Ah Menderes zavallı Menderes

‘Gagarin fezaya çıktı’
13.04.1961 PERŞEMBE

Bütün dünya için büyük bir gün. Bir Rus pilotu [Yuri] Gagarin fezaya çıkmaya, 300 kilometre uzaktan, dünyayı 85 dakikada dolaşmaya muvaffak oldu. Atılan füze yerden idare ediliyor, tekrar dünyaya döndürülebiliyor!
Yıldızlar arası seyahat hayali, gerçeğe doğru böylece büyük bir adım atmış oluyor. Tabii Ruslar bundan çok faydalanacaklar. Daha ilk gün bütün dünyaya yeniden barış ve silahsızlanma teklif ettiler. Gazetelerde pilotun resmi var. Sevimli ve idealist bir yüz.

‘Fahrettin Kerim Gökay pusu kurmuş gözetliyor’
7.05.1961 Pazar

Menderes, zavallı, zavallı Menderes! O hatları çekilmiş sapsarı yüzü, çökmüş omuzlar, tutuk, hüzün, elem dolu sesi ile dağın başında Halk Partili komşusuna çatan köylünün hesabından, İstanbul’da göze girmek için habersiz ev yaptıran şube müdürünün hesabına kadar vermeye çalışıyor! Dünyada bu hale düşürülmüş değil devlet adamı, gerçek zalim tek bir hükümdar, tek bir diktatör yoktur.
....
Ah bu insanların alçaklığı! Menderes’in elini bir kere sıkabilmek için on insanı çiğnemekten çekinmeyenler, onu Allah’ın sevgili kulu diye bağırlarına basanlar, şimdi aleyhine konuşarak başlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Bunlardan biri de Mümtaz Tarhan. Menderes’e hitap ediyordu:
“Camiler sana senâkâr”
“Surlar sana duakâr”
Şimdi bağırıyor: “Yıkan odur, vuran odur.” Fahrettin Kerim Gökay ise bir ayağı İsviçre’de pusu kurmuş gözetliyor: Menderes ipe ve hapse gidecek şu gürültü kapanmadan dönmeyecek!

‘Sefalet kuyusundakaldım’
10.04.1961 Pazartesi

Bugün hava dünkünün aksine kapalı ve gamlı! Arkadaşlar mahkemede. On aydır günlerimi içinde geçirdiğim odaya, duvarlara, yataklara bakıyorum. Resim yapabilseydim çizeceğim manzara nasıl bir sefalet kuyusunda büzülüp kaldığımı gösterecekti. Maddi şartlar yanında bu odaya hâkim manevi şartların duvarlara, karyolalara, bavullara sindirdiği sefil gölgeler! Miskin, avare, yılmış bir ruh, eşyayı ve bizi beraber sarmış! Şu takunya, şu havlular, şu elbiseler ve biz bir miskinler tekkesinin parçalarından ibaretiz.

‘Bayar’ın sözleri vakurdu’
22.07.1961 CUMARTESİ

Dün Anayasanın savunmaları başladı. Bayar siyasi hayatını parlak bitirdi. Sözleri vakur, tok ve dokunaklı idi. Ethem [Menderes] ve Koraltan’ı büyük nezaketle mahvetti. Ethem’in Cemal Paşa’nın mektubunu neden kendisine göstermediğinin sırrını hâlâ çözemediğini anlattı. Sonunda da “İhtilaldan sonra ne geleceğini bilirim, eğer beni sizin gibi gerçek hukukçuların karşısına çıkarmamış olsalardı hiç konuşmazdım. Şimdi kararınızı bekliyorum” diyerek bitirdi. Konuşması sırasında fırsat bularak grubu müdafaa da etti.

YARIN
“Falih Rıfkı [Atay] açıktan açığa Halk Partisi diktatörlüğünü istiyor”

KEŞFETYENİ
Survivor'dan elendikten sonra Yiğit Poyraz'dan ilk paylaşım!
Survivor'dan elendikten sonra Yiğit Poyraz'dan ilk paylaşım!

Cadde | 03.05.2025 - 07:13

Survivor All Star 2025'e sürpriz bir şekilde veda eden isim Yiğit Poyraz olmuştu. İlk paylaşımını yapan Poyraz'ın 'Usta' ifadesi dikkat çekti.

Yazarlar