Gündem 3’üncü ve 4’üncü kurşunun izahı yok

3’üncü ve 4’üncü kurşunun izahı yok

15.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Prof. Dr. Eryılmaz, “2 defa ayağına kurşun alan vatandaş polise daha fazla zarar veremez. Bundan sonraki 3., 4. kurşunlar izah edilemez. Polisler egzersiz yapmadıkları için olay yerine gittikleri zaman kimin ne yapacağını bilmez haldeler” dedi

3’üncü ve 4’üncü kurşunun izahı yok

Polislerin eğitim gördüğü Güvenlik Bilimleri Enstitüsü’nde müdür yardımcılığı görevini yürüten ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Mesut Bedri Eryılmaz, İzmir’de yaşanan polis dehşetini şöyle değerlendirdi:

‘Güçte problem yok’
“Polis yeterli sayıda kişiyle olay yerine müdahale ediyor. Burada bir sorun yok. Karşı tarafın da bu kadar polis varken polise saldırıya cesaret etmemesi gerekiyor. Polis çok rahat bir şekilde eliyle gaza da gerek kalmadan etkisiz hale getirebilir. Çünkü çok sayıda polis var. Fakat polisin bir tanesi kendisini öne atmış diğerleri çok geride. Koordinasyon problemi var. Egzersiz yapmadıkları için olay yerine gittikleri zaman kimin ne yapacağını bilmez bir haldeler. Polis hayatta eğitildiği zaman böyle hatalar yapıyor. Dolayısıyla silahlı bir polisin üzerine birisi sandalyeyle gelmeye kalkınca polis silahını kullanıyor. Polisin güç kullanmasında problem yok ama seçtiği alet tartışmalı. Acaba silah kullanmadan etkisiz hale getiremez miydi? Böyle bir olaya müdahale etmek için direkt gaz kullanamazlar mıydı? Bütün bunlar soru işareti. Olayı bire bir müdahaleye indirgersek, sandalyeyle saldıran birine polis eliyle müdahale edebilir, baktı ki kontrol edemeyecek ve diğerleri de yardıma gelmiyorsa ayağına ateş edebilir ama ondan sonrasının açıklaması yok. 2 defa ayağına kurşun alan vatandaş polise daha fazla zarar veremez. Bundan sonra 3., 4. kurşunlar izah edilemez.

‘Polis silah kullanır’
‘Polise saldırırsanız polis silahını kullanamaz, herkes polise saldırsın düşüncesi’ doğru değil. Silah kullanan bir insanın üzerine gidilmez. Teoriye göre görevini yaparken polis direnişle karşılaşırsa güç kullanır. Görevini yapan bir polis var, direniş de var. Güç kullanma yetkisi doğuyor. Burada büyülü kelime güç kullanmanın ölçülü ve orantılı olması gerekliliği. Orantılılığı ve ölçülülüğü de polisin kendisinin değerlendirmesi lazım. Etkisiz hale getirmek için en uygun aracı seçme yetkisi polise verilmiş durumda. Elindeki vasıtalardan en uygun olanı ve en çabuk sonuca getireni seçmesi gerekiyor. Biber gazıyla etkisiz hale getirecekse öncelikle biber gazını tercih etmesi lazım. Bizim orantılılık ilkesinin yanında söylediğimiz kademelilik ilkesi var. Güç kullanırken de en az zarar verenden en çok zarar verene doğru bir yöntem tercih etmeniz gerekiyor. Geçmişte olan olaylarda polisin silah kullanmaması da insanlara cesaret verdi. Tamam, orantısız güç kullanma var ama polis, saldırıldığı zaman silahını kullanabilir.

‘Mahkûmiyet getirir’
Mahkeme aşamasında hakim yeterli sayıda polis olup olmadığına da dikkat edecek. Buna rağmen silah kullanılması orantısız güç kullanımı olarak görülecektir. Polisin kesin mahkum olacağı bir olay. İngiliz mahkemesinin verdiği böyle bir karar var. Sarhoş bir kadını tek başına etkisiz hale getirmek isterken polis kadının kolunu kırıyor. Mahkeme, ‘Yanında ikinci bir polis olmasına rağmen tek başına kontrol etmeye kalktığı için ‘Sen orantısız güç kullandın. Eğer 2 kişi müdahale etseydiniz o kişi direnmeyecekti ve çok rahat kontrol edecektiniz’ diyor. Bu olayda da polisin tek başına müdahale etmek istemesi orantısız güç kullanmasına neden oluyor. Zaten polis silah kullandıktan sonra kendisi de şoka giriyor. Diğerleri de onu seyrediyor. Polis sıradan bir insan değil eğitilmiş bir insan. ‘Öfkemi kontrol edemedim’ diyemez. Polise direnildiği zaman 2-3 kişi hemen saldırganın elinden tututup etkisiz hale getirseler bu olay büyümezdi.”

Haberin Devamı

Caydırmak için ateş ettim’
Tutuklanan polis memuru İ.K ifadesinde, olayların çıkmasına 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü Erhan Barlak’ın neden olduğunu, yakınlarının kendilerine kasa, sandalye ve şişelerle saldırdıklarını söyledi. İ.K, saldırganın karın bölgesine kasıtlı ateş açıldığı yolundaki iddialara ilgili olaark, “Bana kasa ile saldıran kişinin üzerime gelmemesi ve çaydırma amaçlı ayaklarına ateş ettikten sonra arkamdan bir kişi kasa ile kafama vurdu. Başıma aldığım darbe ile birlikte farkında olmadan elimdeki silah ateş aldı. Silahımdan çıkan mermi karşımdaki saldırganın karın bölgesine geldiğini görünce ben de şok oldum. Kesinlikle saldırganın karın bölgesine ateş etmedim. Ben sadece korkutma amaçlı ayaklarına ateş ettim” dedi.

Haberin Devamı

‘Kasten öldürmek’ten tutuklandı
Olay önceki gün Limontepe semtinde meydana geldi. Ehliyetsiz olduğu öğrenilen 17 yaşındaki Erhan Barlak’ın kullandığı otomobil, ekip otosuna çarptı. Ekip otosundan inen polis memurları ile Erhan Barlak, yanındaki ağabeyi Emrah Barlak (26) ve Faruk Karhan arasında tartışma başladı. Arbede sırasında, polis memurları biber gazı sıktıktan sonra havaya ateş etti. Üç kişi ise sandalyeyle polislerin üzererine yürüdü. Polis memurlarından İ.K., silahını tekrar ateşledi ve Emrah Barlak karnından, kardeşi Erhan Barlak ve Faruk Karhan bacaklarından yaralandı. Yoldan geçen Halil Altun da seken kurşunla hafif yaralandı. Erhan Barlak hastanediki tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olayın ardından açığa alınan polis memuru İ.K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevkedildi. On yıllık polis memuru İ.K., savcının talebiyle “kasten adam öldürme” suçundan sevkedildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.