03.06.2025 - 12:05 | Son Güncellenme:
İbrahim EMÜL/OSMANİYE (DHA) / İHA
UNESCO Dünya Belleği Kütüğü’ne kaydedilen Karatepe Yazıtları hakkında konuşan Korkut Ata Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve 'Karatepe' adlı kitabın yazarı Doç. Dr. Faris Demir, bu yazıtların dünyanın en uzun çift dilli hiyeroglif metinleri olduğunu belirtti.
Demir, “Anadolu Luwi Hiyeroglifleri, Mısır hiyerogliflerinden daha gelişmiş, daha anlaşılır ve en önemlisi evrensel bir yapıya sahiptir. Yazının kökeni resim ve sembollere dayanır. Bir sembol ya da resim mesaj iletiyorsa, yazı işlevi kazanır. Bu yönüyle resim yazıları, eski insanların dünyayı algılayış biçimini anlamamızda önemli bir rol oynar. En dikkat çekici özellikleri ise evrensel olmalarıdır, yani herhangi bir dile bağlı olmamalarıdır. Karatepe yazıtlarında bulunan Anadolu Hiyeroglifleri kökeni Göbeklitepe, Körtik Tepe ve Çatalhöyük gibi resimden simgeye geçişin örneklerine kadar uzanmaktadır” dedi.
Son dönemlerde emoji kullanımının yaygınlaştığını hatırlatan Demir, yakın gelecekte herhangi bir dile bağlı olmayan evrensel bir yazı dilinin gelişmesinin mümkün olduğunu da ifade etti. Fonetik hece değerleri taşıyan simgelerin bir dile bağlı olduğunu söyleyen Demir, ideogram ve logogramlar sayesinde bu dillerin çözümlenebildiğini, ancak çift dilli yazıtlar olmadan bu sürecin oldukça zorlaştığını vurguladı.
KARATEPE, YAZITLAR ARASINDA KÜLTÜREL BİR KÖPRÜ
Antik döneme ait birçok resim ve sembolün Karatepe’de görülebildiğini belirten Demir, “Anadolu Luvi hiyeroglif yazıtlarının kökeni seramiksiz neolitik döneme kadar uzanıyor. Göbeklitepe, Körtiktepe ve Çatalhöyük gibi yerleşimlerdeki sembollerle Karatepe’deki semboller arasında benzerlikler var. Karatepe Yazıtları, Girit hiyerogliflerinin çözümünde olduğu gibi, kuzeydoğu Afganistan'dan Pakistan'a ve Hindistan'ın kuzeybatısına kadar uzanan bölgedeki İndus Vadisi ve hatta Brezilya’daki İnka Taşı yazıtlarının anlaşılmasına da katkı sağlayabilir” dedi.
Anadolu Luvi Hiyeroglifleri ile İndus Vadisi yazıtları arasında yapısal benzerlikler bulunduğunu belirten Demir, “Her iki yazı sistemi de sağdan sola doğru yazılır, ideogramlar ve fonetik hece sistemine sahiptir. Mühürlerdeki yazı yönü, mühür üzerindeki figürün baktığı yöne göre belirlenir. Bazı semboller birbirine görsel olarak çok benzemektedir. Ancak İndus Vadisi yazıtlarının kısa olması, çözümlemeyi zorlaştırıyor. Ancak bu tür yazıtların çözülmesi, sadece teknolojiyle değil, kültürel yapıyı analiz edebilen pratik bir zekayla mümkün olur” diye konuştu.
İnka Taşı üzerindeki hiyeroglif sembollerin de Anadolu Luvi Hiyeroglifleriyle benzerlik gösterdiğini vurgulayan Demir, “Özellikle kutsal ağaç tasviri başta olmak üzere birçok sembol, kültürel benzerlikleri gözler önüne seriyor. Bu benzerlikler; tanrılar, yerleşimler, nehirler, yaşam, meyveler, düşmanlar, tehlike ve kötülükler gibi konuların izini sürebileceğimiz ortak bir anlatı sunuyor” dedi.
İNDUS VADİSİ YAZITLARININ ÇÖZÜMÜNE DAİR ÖNEMLİ İPUÇLARI SUNMAKTA
Demir, İndus Vadisi yazıtlarının çözülmesi için ödüller konduğunu belirterek, "Karatepe’deki hiyeroglif yazıtlar, resimler ve simgeler; İndus Vadisi yazıtlarının çözümüne dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bu nedenle bu yazıtlar, çözülememiş hiyerogliflerin anlaşılmasına katkı sağlayabilir. Hindistan, 5 bin 300 yıllık İndus Vadisi uygarlığının gizemli yazısını çözebilecek kişiye 1 milyon dolarlık ödül vadediyor. İşaret ve sembollerden oluşan yazının çözülmesi tarihe ışık tutacak. Bu bağlamda, Karatepe’deki hiyeroglif yazıtlar, resimler ve simgeler; İndus Vadisi yazıtlarının çözümüne dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bu nedenle bu yazıtlar, çözülememiş hiyerogliflerin anlaşılmasına katkı sağlayabilir” dedi.