24.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Hürriyet'teki başyazısında maddenin 'iletişim özgürlüğü' olarak daha geniş yorumlanmasını önermişti.Tartışmaya iletişim fakültelerinin de katılması amacıyla metni sayfamıza alıyoruz. AKP'nin yeni anayasa taslağında türban, din dersi tartışmalarının öne çıkması 'basın özgürlüğü'yle ilgili bölümün TCK değişikliğinde 'zina'nın gölgesinde kaldığı için sakıncaları sonradan çıkan 301 benzeri sorunlar doğurmaması açısından etraflıca incelenmesinde yarar görüyoruz. Yeni anayasa taslağının 27. maddesi basın özgürlüğünü düzenliyor. Buna göre; 1. Basın hürdür, sansür edilemez. 2. Basın hürriyeti 26'ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen sebeplerle sınırlanabilir. 3. Yargılamanın amacına uygun olarak yerine getirilmesi için kanunla belirtilecek sınırlar içinde hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayın yasağı konulamaz. 4. Süreli veya süresiz yayın yapmak ve bu amaçla basımevi kurmak, önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Taslağın 27. maddesi 5. Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. 6. Süreli yayınların çıkarılması, yayın şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanunla haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı şartlar konulamaz. 7. Süreli ve süresiz yayınlar hâkim kararıyla, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise kanunun yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Hâkim bu kararı en geç kırk sekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli yayınların durdurulması da aynı hükümlere tâbidir; ancak bu yayınların kapatılması sadece mahkeme kararıyla mümkündür. Toplatma, durdurma ve kapatmaya ilişkin şartlar ile usul ve esaslar kanunla düzenlenir. 8. Masumiyet karinesinin ihlaline yönelik yayın yapılamaz. 9. Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişinin haysiyet ve şerefine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine, hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde karar verilir. 10. Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek, kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir. 11. Devletçe kamu tüzel kişiliği olarak kurulan radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzel kişilerinden yardım gören haber ajanslarının ve radyo ve televizyon yayınlarını denetleyen kurumun özerkliği ve tarafsızlığı esastır. Müsadere edilemez Taslak, gazetelerin dağıtımının tedbir yoluyla engellenmesi yönündeki hükmü kaldırıyor. Toplatma kararının hangi şartlarda uygulanacağı ise yasayla düzenlenecek.Basın özgürlüğünün sınırları değişiyor. Bu sınırlama da Anayasa'da basının devletin bölünmez bütünlüğü ve cumhuriyetin temel niteliklerine atıfta bulunan 26. madde nedeniyle yapılıyor.26. maddeden bölünmez bütünlük ve temel niteliklerle ilgili istisnalar ise kaldırılıyor. Bilim ve sanatı yayma hakkı başlıklı 27. madde istisna olmaktan çıkarıldı. 1982 Anayasası'ndaki düşünceyi açıklama ve yayma hakkının Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine aykırı kullanılamayacağını düzenleyen hüküm yeni taslaktan çıkarıldı. Basın özgürlüğüne 'masumiyet karinesi' sınırı getirildi. 1982 Anayasası ile farkı nedir?