‘Annesinin bir hayatı kalmadı’

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde engellilerin sorunlarına ilişkin kurulan alt komisyon, bugün çalışmalarına başlıyor. Engellilerin sorunlarına ilişkin alt komisyonun engelli başkanı, AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ, birine bağımlı olmadan seyahat etmeyi çok istediğini belirterek, “Şu anda şoförüm var ama engelli biri olarak teknik tadilatı yapılmış arabayı kullanıp, kendi başıma bir yerlere gitmek istiyorum” dedi.

“Araba sürmek isterdim”
Toplumun yüzde 12.29’u engellilerin oluşturduğunu söyleyen Akdağ, ÖTV ile ilgili aksaklıklara da dikkat çekti. Akdağ, “Eğer sağ kolunuz varsa siz ÖTV’yi ödemek durumundasınız. Ben aldığım araçta ödedim. Ancak sol kolunuz varsa ödemiyorsunuz. Buna gerekçe olarak da yönetmelikte motoru hareket ettirici bir aksamın ilave olarak takılma şartını getirdiler. Sağ kolu olanların sadece otomatik vitesle araç kullanma imkanı var. Ancak bunu bir aklı evvel, ‘hareket ettirici aksam değildir’ diye yazmış. ‘Sol kolun yok, sağ kolun var, sen ÖTV ödeyeceksin’ diye yönetmeliğe koymuşlar. Halbuki yasal olarak engelliler arasında ayırım gözetmek mümkün değil.
İnsan Hakları Komisyonu üyesi, AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner is engelli kız babası olduğunu belirtti.

“Kızım ölümden döndü”
Metiner, “Türkiye’de hala engelli vatandaşlarla ilgili çok ciddi engeller olduğunu” söyledi. Metiner, kızının Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi hazırlık sınıfında okurken beyin kanaması geçirdiğini anımsatarak, şöyle konuştu: “Sağ tarafı çöktü, ölümden döndü. 5 yıl boyunca okulunu terketmek zorunda kaldı. Çok yoğun fizik tedavi gördü, hala görüyor. Şu anda Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi. Okul binası eski bir bina. Sadece sol elini kullanabiliyor, bu nedenle sol eliyle trabzanlara tutunarak merdivenlerden çıkıyor, ama inerken sağ elini kullanamadığı için trabzanları tutamıyor. Asansör de yok. Dolayısıyla hayli zorlanıyor.
Olayın olduğu günden beri annesinin bir hayatı yok. Sürekli kızıyla ilgilenen bir anne düşünün. Evde yalnız bırakıp gidemiyorsunuz, her yere götüremiyorsunuz. Belki evlenemeyecek, çoluk çocuğa kavuşamayacak. Fiziksel engelli durum beraberinde ruhsal travmalar getiriyor ama kızımız inançlı çıktı, ruhsal travma yaşamadı. Biz de kendisine destek olduk, ailesi olarak hep yanındayız. Ben siyaset gereği hep dışarılardayım, seçim bölgem ve parlamento çalışmaları nedeniyle çok yoğunum. Bu yüzden ağırlık annede.”