Çevre Günü’nde ürküten gerçekler

Yerkürenin tükenen doğal kaynaklarının farkında olunması için 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü bu yıl biyoçeşitlilik temasıyla gerçekleşiyor. Ancak biyoçeşitlilik zorda. 13 milyon çeşitliliğin 1 milyonu yok oldu. Uzmanlar yeni kayıpların yaşanmaması çağrısında bulunuyor.
6 kıtada 7,6 milyar insanın yaşadığı yerkürenin doğal kaynakları hızla tükenirken pek çok canlı türünün de nesli tükenme tehlikesi geçirmesi 2020 yılı temasının biyolojik çeşitlilik olarak belirlenmesine neden oldu.

‘Geri kazanmalıyız’

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde biyolojik çeşitliliğin önemine varılması gerektiğini söyleyen Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, düşüncelerini Milliyet ile paylaştı. Bitki, hayvan ve mikroorganizma olarak tanımlanan yerküredeki 13 milyon çeşitlilikten yaşamımızı benzersiz kılan 1 milyonunun yok olduğuna dikkat çeken, Prof. Dr. Karaosmanoğlu, “Doğamızı korumak ve onararak geri kazanmak için elimizden geleni yapmalıyız. Çevresini kirleten, iklimini değiştiren, doğadaki dengeleri bozan insan, gıda güvenliği, su temini ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Bu gidişata dur demek, ekosistemleri onarmak ve korumak gerekiyor. Biyolojik afet dünyamızın çığlığı, sağlığımız önceliğimiz  oldu. Minicik virüs kocaman dünyamızda, adeta bir tetikleyici olarak gezegenimize yaptıklarımızı da gündemimize taşıdı. Sağlıklı insan ve sağlıklı ekonomi için dünyamızın sağlığının en önemli belirleyici etken olduğunu acı kayıplarla öğrendik” dedi.

WWF Türkiye de, “Doğa ve insan için yeni bir başlangıç” çağrısında bulundu. Ünlü isimlerin de destek verdiği bu çağrı kapsamında, sürdürülebilir
üretim ve yeşil iyileşme politikasının izlenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç da, bugünlerde insanlığın doğa ile kurduğu ilişkiyi yeniden tanımlama ve kurma ihtiyacı hissedildiğini belirterek, “Doğaya olan yükümüz her geçen gün artıyor. Bu yükün azaltılması için tek bir bireyden tüm insanlığa, politikacılara ve yöneticilere kadar herkese görevler düşüyor. Daha fazla zaman kaybetmeden her birimizin gezegenimiz konusunda sorumluluk alarak harekete geçmesi gerekiyor” dedi.

‘Fokları koruyalım’

TÜRK Deniz Araştırmaları Vakfı da (TÜDAV) Akdeniz foklarının korunması için çağrı yaptı. Vakfın açıklamasında dünyada 600, ülkemizde de 100 birey civarında Akdeniz foku olduğu belirtilerek, “Bu türün korunması Akdeniz Eylem Planı kapsamında önceliklidir. Karadeniz’de nesli tükenen bu türün korunması için ulusal bir kampanya gerekmektedir” denildi.