Gündem Çözüm süreci O MİT’çiye emanet

Çözüm süreci O MİT’çiye emanet

22.09.2014 - 00:37 | Son Güncellenme:

Çözüm süreci çerçevesinde yasa ile koordinasyon ve sekreterya hizmeti görevi verilen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevine, alışılmışın dışında ve çözüm sürecinde atılacak adımlar konusunda fikir verecek nitelik içeren bir atama yapıldı. Daha önce İçişleri Bakanlığı veya Dışişleri Bakanlığı’ndan atama yapılan bu göreve ilk kez Milli İstihbarat teşkilatı’ndan bir isim getirildi. MİT Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı olarak atandı.

Çözüm süreci O MİT’çiye emanet

Temmuz ayında yasalaşan ve çözüm süreci yasası olarak anılan "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” kapsamında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, çözüm sürecinin koordinasyonu ve sekretarya hizmetlerini yürütmekle görevlendirilmişti. Müsteşarlık, o dönemde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a bağlıydı. Ahmet Davutoğlu başkanlığında yeni hükümet kurulunca çözüm süreci çerçevesinde önemli görev verilen isim Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oldu. Ancak, bu müsteşarlık Arınç’a bağlanmadı. Başbakanlık tezkeresi ile müsteşarlık İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. Çözüm süreçi çerçevesinde önemli görevi olan bu Müsteşarlığa da, İmralı ile temasları yürüten MİT’ten bir ismin atanmasının tercih edilmesi dikkat çekti. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevine 22 Temmuz tarihinden geçerli olmak üzere MİT Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu atandı. Atama kararında; İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Davutoğlu’nun imzasının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu hakkında “gerçeğe aykırı mal bildirimi” ve “haksız mal edinme” suçlamalarıyla 2012 yılında dava açmıştı. MİT’in kritik isimlerinden biri olan Dervişoğlu, bu dava ile kamuoyunda gündeme gelmişti. Dervişoğlu’nun müsteşar olarak atanması geçmişteki dava süreci ile iktidar ile paralel yapılanma mücadelesi çerçevesinde bir ilişkinin olup olmadığı konusunda da merak uyandırdı.