Gündem Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri hakim karşısına çıktı

Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri hakim karşısına çıktı

11.09.2017 - 14:59 | Son Güncellenme:

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları, haklarında "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları"iddiasıyla açılan dava kapsamında hakim karşısına çıktı. Duruşma savcısı Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.

Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri hakim karşısına çıktı

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır ile aralarında Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık'ın da bulunduğu 6’sı tutuklu 20 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmada, Cumhuriyet gazetesi çalışanı tutuklu sanık Yusuf Emre İper savunmasını tamamladı.

Haberin Devamı

İper, hakkındaki FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasını reddetti. İper ayrıca, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına yönelik hazırlanan iddianamede isminin kodlanarak yazıldığını görünce tutuklanacağını düşünmediğini ifade etti. FETÖ’nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını tekrarlayan İper, "Telefonumda böyle bir programın olmadığına kesin eminim. Layıkıyla yapılan incelemeden sonra her şeyin ortaya çıkacağına inanıyorum. ByLock programını kullanmış ve bunu silmiş olsaydım telefonumda kesin bir izi olurdu. MİT’in ByLock Teknik Raporundan net bir biçimde anlaşılacağı üzere benim telefonumda böyle bir program yoktur, haliyle içerik de yoktur." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

TWEETLERİNİ HATIRLATTI

"Aktif sosyal medya kullanıcısı değilim." diyen İper, sosyal medyayı az kullandığını, takipçi sayısından ise bunun anlaşılacağını söyledi. Yazdığı sözlerin somut olaylara yönelik olduğunu öne süren İper, şöyle devam etti: "Yazmış olduğum 'elbise DAR BEğenmedi' tweetimde 'DAR' ve 'BE' hecesini büyük yazarak oluşturmuş olduğum DARBE kelimesini 15 Temmuz darbesi ile ilişkilendirmek tam bir zorlamadır. Buradaki amaç seçilmiş kişi olan Sayın Davutoğlu’nun Pelikan dosyası ile medyada konu olan AKP başkanlığından alınma sürecine yapılmış bir göndermedir. İddianameye konu olan ikinci tweettim ise 15 Temmuz'daki darbe girişiminin yaşandığı gece yazdığım durum tespitleridir. Tweetlerde asla birilerini övmek, onlardan yana olmak, destek vermek, bu durumdan sevinçli olmak gibi anlamlar çıkmaz.

'Sanal darbeler ve oyundan darbeler' ile anlatmak istediğim, sanal darbe olgusuna karşı olduğumdur. Sanal darbeler derken e-muhtıralardan, 28 Şubat'tan, partilere karşı yürütülen kapatma davalarından bahsetmeye çalıştım. 'Oyundan darbeler' lafı ise 70 ve 80 ihtilallerine göndermeydi. Sağcı-solcu, Sünni-Alevi, gibi oyunlarla bizi bölmeye çalışmalarının sonucunda askeri cuntaların başa gelmesiyle elde ettiği güçleri anlatmaya çalıştım. 'Düşün her seferinde kim kaybediyor’ sözümden ise bu durumların sadece tek kaybedeninin ne yazık ki halkımız olduğunu anlatma amacını güdüyordum. ‘Evet şu an darbe edebiyatı her kanalda’ lafı ise o ana kadar yaşanan kaosu anlatan, basın yayın organlarından gelen farklı açıklamaları içeriyordu. ‘Yarın yeni bir ülkeye uyanacağız eskisinden daha kötü ve daha acı’ ile de darbe girişimi başarılı olursa ülkenin büyük bir buhrana sürükleneceğini ve FETÖ'cü cuntanın bir intikam olgusuyla ülkeyi mahvedeceğini açıklamak istedim."

Haberin Devamı

FETÖ'CÜLERLE İRTİBATIM YOK

FETÖ üyesi herhangi bir kişiyle irtibatının bulunmadığını ileri süren İper, "Terörle mücadele kapsamında benim hiçbir FETÖ üyesiyle irtibatlı olmadığım ortaya çıkarılmıştır. Sonuç olarak benden FETÖ'cü çıkmaz. Hayat tarzım onlarla asla birleşmez. Nedense bu haksız muameleyle karşılaşanlar hep bizleriz. Beni sorgusuz sualsiz bir yıl içeride tutmanızı FETÖ'den 1 gün tutmanıza tercih ederim." diye konuştu. Duruşmada, tanık beyanları alınıyor.

DURUŞMADA TANIKLAR DİNLENDİ

Haberin Devamı

Duruşmada dinlenilmesi kararlaştırılan 9 tanığa söz verildi. Tek tek kürsüye çıkan tanıklara, gazetenin işleyişi, haber çalışmaları, personel istihdamı ve Cumhuriyet Vakfı ile ilgili sorular soruldu. Tanık İbrahim Yıldız daha önce verdiği ifadeleri aynen tekrar ettiğini belirtti. Mahkeme Başkanı da Tanık İbrahim Yıldız'a bir gazeteciye verdiği röportajında “Gazete kötü yönetildi, batırıldı" sözünü hatırlattı. Tanık Yıldız “Sanıyorum bana sorulan bu soruya verdiğim yanıt üzerine röportajı yapan gazeteci arkadaşın kendi yaptığı yorumdur. Cumhuriyet, eski gazete olmasına rağmen iyi bir mali yapıya ulaşamamıştır. 90 yıl gazetecilik yapmıştır. Okuyucularıyla ayakta kalmıştır. Keşke daha güçlü olsaydı daha fazla imkan olsaydı anlamındaydı cevabım farklı yansıtılmış" ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı, “Cumhuriyetin çizgisi değişti' sözünüz için ne diyeceksiniz?" diye sorması üzerine tanık Yıldız, “Öyle bir açıklamam yok" diye cevap verdi. Duruşmada dinlenen diğer tanıklar da eski ifadelerini tekrar ettiklerini belirtti.

Haberin Devamı

“HTS KAYITLARININ İNCELENEREK KARAR VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUM"
Söz alan tutuklu sanıklardan Kadri Gürsel, 112 ByLock kullanıcısı ve FETÖ şüphelisiyle irtibat kurmakla suçlandığını, ancak buna ilişkin geçen celsede ayrıntılı savunma yaptığını belirterek, mahkeme tarafından polis fezlekesine bakıldığı savunmasına itibar edilmediğini savundu. ByLock kullanıcılarının hangi tarihlerde kendisine msj attığını ve aradığını ayrıntılı slayt gösterisiyle duruşma salonunda anlatan sanık Gürsel, “HTS kararları incelenseydi mahkeme heyetinin ara kararı böyle olmazdı. HTS kayıtlarının incelenerek bugün ona göre ara karar verilmesini talep ediyorum" dedi.

“BYLOCKÇULAR MESAJ ATTI DİYE TUTUKLU OLAN TEK KİŞİ BENİM"
Söz konusu ByLock kullanıcıları tarafından kendisine atılan mesajların çoğunu açmadığını söyleyen sanık Gürsel, “ByLockular mesaj attı diye tutuklu olan tek kişi benim. Bana mesaj atanların yarısı serbest. Bu insanların, taciz ettiği kişinin sadece ben olmadığımı da biliyorum" dedi. Kendisini muhalif olarak tanımlayan Kadri Gürsel, neden muhalif olduğunu da anlattı ve kendisini arayan FETÖ şüphelilerine de yardımcı olmadığının altını çizdi. 10,5 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Gürsel, “Burada neden yargılanıyorum? ByLock kullananlar tarafından aranmaktan dolayı değil, muhalif olmamdan dolayı yargılandığımı düşünüyorum. Çünkü bu ByLockcular yüzlerce insanı aradılar. Bu davadan eninde sonunda beraat edeceğim" ifadelerini kullandı.

SAVCI, 6 SANIĞN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLMESİNİ İSTEDİ
Duruşma savcısı, Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşma avukatların savunmasıyla devam ediyor.